Publication:  BERNARD SOULİER SENDROMLU ÇOCUKTA GENEL ANESTEZİ ALTINDA DİŞ TEDAVİSİ
Program
Institution Authors
Authors
 Esen, Asım 
Advisor
Language
Type
Publisher
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Abstract
Giriş Bernard  Soulier sendromu ilk kez 1948’de bildirilmiş, nadir görülen (yaklaşık  1/1milyon) kalıtsal bir pıhtılaşma bozukluğudur. Bildirilmiş birkaç otozomal  dominant geçiş dışında otozomal resesif geçişli, dev trombositler, trombosit  sayısında düşüklük ve uzamış kanama zamanı ile karakterizedir. Ortalama teşhis  yaşı 16’dır. Etkilenmiş bireyler, kanamanın aşırı olmasına ve spontan  ekimozlara eğilimlidirler. Bu sunumda biz, genel anestezi altında diş tedavisi  yapılacak 14 yaşında bir olguyu paylaşmak istedik.OlguTanısı  6 aylıkken geçirdiği spontan intrakraniyal kanama sonrasında konulmuş 14  yaşında ve 60 kg ağırlığında erkek hasta dört adet diş çekimi ve dört adet diş  tedavisi için ameliyathaneye alındı. Bernard Soulier sendromuna ek olarak  faktör 7 eksikliği, intrakraniyal kanama sonrasında aralıklı devam eden  epileptik nöbetleri, hafif mental retardasyonu, iletişim kurmada güçlüğü,  mitral valv prolapsusu, atriyal septal defekti ve sol pulmoner arterde darlığı  mevcuttu. Preoperatif dönemde pediyatrik nöroloji ve kardiyoloji ile konsülte  edilen hasta için ek hastalıkları nedeniyle yoğun bakım yatağı rezerve edildi.  Kan testleri normal sınırlarda olduğu için preoperatif kan ya da kan ürünü  replasmanına ihtiyaç duyulmayan hastaya ameliyathaneye inmeden yarım saat önce  endokardit profilaksisi için 1 gr ampisilin intravenöz olarak uygulandı. Yine  öneriler doğrultusunda 1 ünite aferez trombosit hazırlandı. Ayrıca pediyatrik  nöroloji önerileri doğrultusunda antiepileptik ilaçları düzenlendi. İletişimi  sınırlı ve inaktif olan hastaya premedikasyon uygulanmadı. Hastanın anestezisi  ve postoperatif derlenme dönemi sorunsuz seyretti. Cerrahi işlem sırasında  kanama eğilimi, beklendiği gibi, normal hastalara göre fazlaydı. Diş çekimi en  sona bırakıldı. Çekim yapılan alanlara emilebilir hemostatik jelatin sünger  konuldu. Bu alanlardaki kanama nedeniyle hemostatik süngerler 3-4 kez  değiştirildi. Bu süreç esnasında baskı uygulayarak hemostaza yardımcı olmak  için fındık boyutunda gaz kompres uygulandı ve kanama aralıklı olarak kontrol  edildi. Derlenme ünitesinde 1 saat gözlendikten sonra sorun olmaması üzerine  servise alındı. Ameliyatın ertesi günü pediyatrik nöroloji ve kardiyoloji  tarafından tekrar değerlendirilen hasta taburcu edildi.Tartışma ve sonuçBernard  Soulier sendromlu hastalarda klinik seyir farklı olabildiğinden, bu hastalar preoperatif  dönemde ayrıntılı bir şekilde incelenmeli ve gerekli bölümlerle konsülte  edilmelidir. Kanama eğilimi nedeniyle peroperatif yakın hemodinamik takip  önemlidir. Ayrıca komorbiditelerin olması durumunda postoperatif dönemde yoğun  bakım takibine ihtiyaç duyulabileceği akılda tutulmalıdır.                        Anahtar kelimeler:  Bernard Soulier sendromu, Pıhtılaşma Bozukluğu, Trombosit sayısı