Publication:
Resveratrolün sıçan random deri fleplerinin yaşayabilirliği üzerine etkisi: Deneysel çalışma

Loading...
Thumbnail Image
Date
2011
Authors
Authors
Akpınar, Ali Cem
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Research Projects
Organizational Units
Journal Issue

Metrics

Search on Google Scholar

Abstract
Random paternli cilt flepleri doku defektlerinin kapatılması amacıyla plastik cerrahide sık kullanılır. Flep boyu uzadıkça, flep vaskülaritesini etkileyecek bir travma varlığında ve/veya flep planlamasının hatalı yapıldığı durumlarda flebin kan akımı kritik düzeylere düşebilir. Flep yaşayabilirliğini arttırmak için sempatolitik, direkt vazodilatatör, antitrombotik ve antikoagülan ajan kullanımı, kanın reolojik özelliklerini değiştirme, antioksidan ilaçlar kullanılması gibi yaklaşımlar mevcuttur. İskemiye maruz kalan bölgede serbest oksijen radikalleri ve nötrofil birikimi doku hasarına neden olur. Oluşan toksisiteyi önlemek için bir çok çalışma yapılmıştır. Resveratrol, bitkiler tarafından travmatik zedelenme veya fungal saldırılara karşı sentezlenir. Yapılan çalışmalarda resveratrolün anti-agregan, anti-oksidan, anti-enflammatuar ve vazodilatasyon etkileri olduğu bildirilmiştir. Bu etkileri göz önüne alınarak resveratrolün flep yaşayabilirliğini arttıracağı düşünülerek çalışma planlandı. Resveratrolün flep yaşayabilirliğini olumlu yönde etkilediğinin gösterilmesi ile ilacın insana uygulanması mümkün olacaktır.Bu çalışma İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü'nde yapıldı. Deney hayvanı olarak 24 adet Sprague-Dawley cinsi erişkin dişi sıçan kullanıldı. Sıçanlar 8'er adetten oluşan üç gruba ayrıldı. Sıçanlara flep kaldırma işlemi uygulandı. İlk dozu cerrahi işlemden 1 saat önce olmak üzere toplam 7 gün boyunca intraperitoneal yoldan günde 1 kez verilmek üzere 1.gruba izotonik NaCl, 2.gruba Dimetilsülfoksit(DMSO), 3.gruba DMSO'da çözdürülmüş 1 mg/kg resveratrol enjekte edildi. Postoperatif 7. günde sıçanların sırt bölgesindeki flepler dijital fotoğraf makinesi ile fotoğraflandı. Nekroz alanının flep boyutuna oranı Adobe Photoshop CS2 programı ile hesaplandı. Postoperatif 7. günde doku örnekleri alındı ve bütün hayvanlara ötenazi uygulandı. Histopatolojik incelemede birim alandaki kapiller ve enflamatuar hücre sayımı yapıldı. Sonuçlar Mann Whitney U testi ve ANOVA Varyans analizi ile değerlendirildi.Bütün sıçanlar deney sonuna kadar canlı kaldı. Operasyon sonrası 7. günde bütün fleplerde nekroz hattı belirgin şekilde oluştu. Flep canlı alanı pembe-beyaz renkte ve normal tonusta iken nekroz bölgesi siyah renkte ve sert idi. Postoperatif 7. gün yapılan yaşayabilirlik değerlendirmesinde resveratrol grubunun yaşayan flep oranının kontrol gruplarına göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek olduğu görüldü. Histopatolojik olarak da resveratrol grubunda kontrol gruplarına göre istatistiksel olarak anlamlı derecede birim alanda daha fazla kapiller, daha az enflammatuar hücre olduğu bulundu.Çalışmamızda preoperatif başlanan ve postoperatif 7 gün boyunca devam edilen 1 mg/kg sistemik resveratrol uygulamasının flep yaşayabilirliğini arttırdığı gösterilmiştir. Flep cerrahisi planlanan hastalara operasyon öncesi ve sonrası sistemik resveratrol uygulaması ile komplikasyonların, hastanede yatış süresinin, ek cerrahi girişimlerin azalacağı düşünülmektedir.
Description
Keywords
Research Subject Categories::MEDICINE, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi
Citation
Page Views

7

File Downloads

23

Sustainable Development Goals