Person:
YILMAZ, BERZA

Loading...
Profile Picture
Status
Organizational Units
Job Title
First Name
BERZA
Last Name
YILMAZ
Name
Email Address
Birth Date

Search Results

Now showing 1 - 9 of 9
  • PublicationMetadata only
    Carriere Motion Apareyi ile Sagital Düzeltim Öncelikli Yaklaşım
    (2022-11-16) Yılmaz B.; YILMAZ, BERZA
    Carriere Motion Apareyi ile Sagital Düzeltim Öncelikli Yaklaşım İlk ismi \"Carriere Distalizer\" olan Carriere Motion apareyi Sınıf II maloklüzyonun düzeltimini amaçlayan bir distalizasyon aygıtı olarak Dr. Luis Carriere tarafından ortodonti pratiğine kazandırılmıştır. Yıllar içinde Sınıf II vakalar için üst posterior segmentin distalizasyonu, Sınıf III vakarda ise alt posterior segmentin distalizasyonu için farklı modüller tasarlanmış ve aygıt \"Carriere Motion\" apareyi adını almıştır. Sunumda, bu aygıtla beraber sagital düzeltimin tedavinin ilk basamaklarına taşımanın avantajlarına, biyomekanik özelliklere, tedavi ile meydana gelen değişikliklere değinilecektir. Aygıtın uygulanışı esnasında dikkat edilmesi gereken noktalar Sınıf II ve Sınıf III vaka örnekleri ile özetlenecektir. Sagittal First Approach with the Carriere Motion Appliance Carriere Motion appliance, whose first name was \"Carriere Distalizer\", was introduced into the orthodontic practice by Dr. Luis Carriere. Over the years, different modules have been designed for the distalization of the upper posterior segment for Class II cases and for the distalization of the lower posterior segment for Class III cases, and the device has been named the \"Carriere Motion\" appliance. In the presentation, the advantages of carrying the sagittal correction to the first steps of the treatment course, the biomechanical properties of the appliance, the changes that occur with the treatment will be discussed. Tips and tricks to be considered during the clinical application of the device will be summarized with Class II and Class III case examples.
  • PublicationMetadata only
    Cerrahi Maske Takan Yüzlere İlişkin Algısal Tercihler: Profesyonellerle Sıradan İnsanlar Arasında Bir Karşılaştırma
    (2022-11-20) Türüdü M. M.; Yaradanakul K.; Yılmaz B.; Şeker E. D.; YILMAZ, BERZA; ŞEKER, ELIF DILARA
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, cerrahi maske takan bireylerin ön profil görüntülerini tamamlama konusunda ortodontistlerin ve çene cerrahlarının tercihlerini karşılaştırmak ve halktan kişilerin tercihlerini karşılaştırmaktır. Yöntemler: Çalışma, yetişkin 16 gönüllünün önden çekilmiş fotoğraflarına dayanmaktadır. Fotoğraflar cerrahi maskeli ve maskesiz olarak çekilmiştir. Açığa çıkan görüntülerde subnasal stomion mesafesi kaydedildi. Subnazal-stomion mesafesine göre stomion-yumuşak doku menton mesafesi azalan (0,4), artan (0,6) ve ideal oranlar (0,5) elde edilecek şekilde Adobe Photoshop 2021 ver. 22.5.7. Bu 3 yapay ön görüntüye ek olarak, gözbebekleri referans alınarak, MacOs yazılımı kullanılarak bir altın oran şablonuna en iyi uyacak şekilde burun, dudaklar ve menton bölgelerinin şekli değiştirilerek dördüncü bir görüntü elde edildi. Maskeli ve sentezlenmiş fotoğrafları içeren bir anket oluşturulmuş ve katılımcılardan maskenin altındaki parçanın nasıl görüneceğini seçmeleri istenmiştir. Bulgular: Halkın çoğunluğu, artan yüz oranı (%39.53) ve ardından ideal oran (%29.76) resimleri ile örtülü yüzlerin eksik kısımlarını tamamlama eğilimindeydi. Buna karşılık, profesyonellerin çoğu en çok ideal oranlı resimleri (%41,66) ve altın oranlı resimleri (%43,2) seçmiştir. Azalan yüz oranı her iki grupta da en az seçilmişti (meslekten olmayanlar tarafından %9.14, profesyoneller tarafından %2.23). Sonuçlar: Kendini ideal yüz orantılarını oluşturmaya adayan profesyonellerin çoğu, ideal orantılara sahip resimleri seçerek kapalı yüzleri tamamladı. Buna karşılık, meslekten olmayan insanlar çoğunlukla artan yüz oranını seçti. Bu çalışmada gösterilen algısal farklılıklar; mesleğin, tanıma sürecinin işleme biçimini değiştirebileceğini gösterebilir. Anahtar Kelimeler: Algısal Tercihler, Cerrahi Yüz Maskesi, Pandemi
  • PublicationMetadata only
    Farklı Sagital İskeletsel İlişkilerde Ağız Sağlığına Bağlı Hayat Kalitesinin Değerlendirilmesi: Literatür İncelemesi
    (2022-11-16) Yenidünya D.; Yılmaz B.; YILMAZ, BERZA
    Amaç: İskeletsel maloklüzyonların hayat kalitesine olan etkisini araştıran çalışmaları derlemektir. Gereç-Yöntem: Literatürdeki Ağız Sağlığı Etki Ölçeği ve maloklüzyonların ilişkisini ele alan çalışmalar incelenmiştir. Pubmed, Google Scholar, ScienceDirect elektronik veritabanlarından Ağız Sağlığı Etki Profili, Ağız Sağlığıyla İlgili Yaşam Kalitesi, OHIP14, Ortodonti, Maloklüzyon anahtar kelimeleri kullanılarak ulaşılan çalışmalar değerlendirilmiştir. Ağız Sağlığı Etki Profili [Oral Health Impact Profile (OHIP)] ölçeğinin 14 soruluk kısa versiyonunun kullanıldığı çalışmalar dahil edilmiştir. Bulgular: Choi ve ark. maloklüzyonun şiddetini; kesin tedavi ihtiyacı, sınır vakalar ve tedavi ihtiyacı olmayan olarak 3’e ayırmıştır ve maloklüzyonun şiddeti, yani tedavi ihtiyacı arttıkça daha yüksek bir OHIP skoru gözlendiğini bildirmiştir. Chen ve ark., Masood ve ark. da ortodontik tedavi ihtiyacı indeksi ile OHIP skorlarının korelasyonunu incelediğinde benzer sonuçlar bulmuştur. Liu ve ark. aynı metodolojiyle yaptığı çalışmada tedavi ihtiyacı arttıkça hayat kalitesinin azaldığını bulmuştur; en büyük istatiksel farkın ortodontik tedavi ihtiyacı olan ve olmayan gruplar arasında olduğunu rapor etmiştir. Javed ve ark. Sınıf III iskeletsel ilişkilerde yaşam kalitesinin Sınıf I iskeletsel ilişkiye göre daha düşük olduğunu bildirmiştir. Sınıf II iskeletsel ilişkinin skorları ile diğer maloklüzyonlarla arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Buna karşılık Frejman ve ark. Sınıf ll ve lll dentofasiyal deformiteler sahip yetişkin hastaları çalışma grubu, Sınıf l ilişkiye sahip hastaları kontrol grubu olarak ayırıp OHIP skorlarını incelediğinde, deformite grubunda daha kötü hayat kalitesi ve düşük özgüven olduğu bulmuştur. Lee ve arkadaşları da deformite grubu ve kontrol grubu olarak ikiye gruba ayırdığı hastalarda benzer sonuçlar bulmuştur. Sonuç: Literatürde ortodontik tedavi ihtiyacı ile ağız sağlığına bağlı hayat kalitesini değerlendiren çalışmalar incelendiğinde ortodontik tedavi ihtiyacını gösteren indekslerin skorları ile OHIP14 skorunun arasında bir korelasyon gözlendiği konusunda konsensus vardır; ancak Sınıf I, II ve III iskeletsel ilişkiye sahip hastaları değerlendiren çalışmaların yetersiz olması ve metodoloji farklılıkları nedeniyle genelleme yapmak zordur. Bu konuda vertikal yön farklıklarını da ele alan daha fazla çalışmalar yapılmasına ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler: Ağız Sağlığı Etki Ölçeği, Sagital İskeletsel İlişki, Ortodontik Tedavi
  • PublicationMetadata only
    Erken Çocukluk Döneminde Gerçekleştirilen Maksiller Protraksiyon: Literatür Derlemesi ve Vaka Örnekleri
    (2022-11-16) Yaradanakul K.; Yılmaz B.; Kaymakçıoğlu E.; Yıldırım Z. B.; YILMAZ, BERZA
    Amaç: Literatürde yüz maskesiyle ilgili üst yaş limiti tanımlanmış olsa da alt yaş sınırı hakkında fikir birliği yoktur. Amacımız, yüz maskesinin erken çocukluk döneminde kullanımıyla ilgili literatür bilgisi derlemek ve bu dönemde yüz maskesi ile tedavi edilmiş vakalar sunmaktır. Olgu: Pubmed, Medline, Google Scholar, Cochrane, Scielo veritabanlarından 7 yaş altı yüz maskesi kullanımıyla ilgili Sınıf III maloklüzyon, yüz maskesi tedavisi, erken tedavi anahtar kelimeleri kullanılarak yayınlar araştırılmıştır. Literatürde yüz maskesi tedavisiyle ilgili yapılan çalışmalarda hastaya önerilen tedavi sürelerine yer verilmiştir, ancak kullanım süresinin objektif kaydı yapılan çalışma sayısı oldukça azdır. Yüz maskesi kullanım süresini apareye mikrosensör yerleştirilerek ölçen bir vaka raporunda hastalara günlük 16 saat kullanım önerilmiştir ancak sensör kayıtlarına göre hastalar günlük ortalama 10.8 saat kullanmıştır. Alt çenesinin önde olduğu şikayetiyle kliniğimize başvuran maksiller retrognatiye bağlı iskeletsel Sınıf III maloklüzyona sahip 4 yaş 2 aylık bir hastaya hızlı üst çene genişletmesinin ardından 9-11 saat boyunca günde 350-450 gram kuvvetle yüz maskesi kullanımı önerilmiştir. Benzer şikayetle gelen 5 yaş 10 aylık bir başka hastaya hızlı üst çene genişletmesi yapılmış, yüz maskesini sadece gece kullanması öğütlenmiş ve tek taraflı 400 gram kuvvet verilmiştir. Maksiller protraksiyon ile eşzamanlı alt dişlerin oklüzal yüzeylerine kompozit konularak sürmekte olan birinci daimi molarların uzamasıyla oklüzyon düzleminin rotasyonu hedeflenmiştir. Her iki vakada Sınıf II kanin ilişkisine ulaşılınca retansiyonla devam edilmiştir. Hastalardan tedavi öncesi ve sonrası alınan lateral sefalometrik röntgenlerde ölçümler Nemoceph® NEMOTEC (Madrid Spain) ile gerçekleştirilmiştir. Vakalarda maksillanın anteriora hareketi saptanmıştır; SNA değeri ve Co–A mesafesi artmıştır. Mandibula aşağı ve geriye doğru yönlenmiştir. Vakaların aktif tedavi süresi 4 ay sürmüştür. Sonuç: Sınıf III maloklüzyonun 4-7 yaşları arasında meydana geldiği kabul edilen ilk büyüme atağı sırasında tedavisiyle çevre dokuların, mandibulanın daha uygun bir fonksiyonel zarf içinde gelişimini sağlayabileceği düşünülmektedir. Sunulan olgularda kısa sürede, düşük kuvvet uygulanarak anlamlı iyileşmeler elde edilmiştir. Tedavinin kısa olması hasta konforunu ve kooperasyonunu arttırmaktadır. Anahtar Kelimeler: erken tedavi, Sınıf III maloklüzyon, yüz maskesi tedavisi
  • PublicationMetadata only
    DİJİTAL TARAMA BAŞLIKLARININ HİDROJEN PEROKSİT İLE STERİLİZASYONUNUN ÖLÇÜ HASSASİYETİNE ETKİSİ
    (2023-10-27) Yılmaz B.; Kayasaroğlu D.; Arslan M.; Sunal Aktürk E.; Şeker E. D.; YILMAZ, BERZA; ARSLAN, MERİÇ; ŞEKER, ELIF DILARA
    AMAÇ: Ağız içi tarama cihazlarından iTero Element’in tarama başlığı koruyucu kılıfları tek kullanımlık olarak sunulmaktadır ve üretici firma herhangi bir sterilizasyon protokolü önermemektedir. Bu durum çevresel atık yönetimi ve ekonomik açıdan dezavantaj oluşturmaktadır. Çalışmamızın amacı, tek kullanımlık ağız içi tarama başlığı kılıflarının hidrojen peroksit ile sterilizasyonunun dijital ölçülerin hassasiyeti üzerindeki etkisini değerlendirmektir. GEREÇ-YÖNTEM: Çalışmaya taramaların yapılacağı süreç boyunca herhangi bir dental uygulama yaptırmayacak 26 hasta dahil edilmiştir ve ağız içi taramalar iTero™ Element 5D (Align Technologies, San Jose, Calif) ile gerçekleştirilmiştir. İlk tarama, kılıfların paketten ilk çıktıkları haliyle firma talimatlarına uyularak yapılmıştır. Kullanılan kılıflar hidrojen peroksit ile (45°C’de 45 dk.) sterilize edilmiştir. 2. 3. ve 4. ağız içi taramalar gerçekleştirilmiş ve taramalar arasında sterilizasyon işlemi tekrarlanmıştır. 1. ve 4. tarama verileri tarama cihazının sahip olduğu TimeLapse özelliğiyle çakıştırılmıştır ve her diş, renk farkına göre 0’dan 4’e kadar skorlanmıştır. Ayrıca bu modellerde OrthoCAD® programıyla 6-6 arası dişlerin meziodistal boyutları, interkanin mesafe, interpremolar mesafe, intermolar mesafe ölçülmüştür. Ölçümler 3 kere tekrarlanmış ve ortalamalar kaydedilmiştir. Verilerin analizi SPSS programı ile gerçekleştirilmiştir. Verilerin dağılımı Shapiro Wilk analizi ile değerlendirilmiştir. BULGULAR: Maksiller anterior ve posterior dişlerin ve mandibular anterior ve posterior dişlerin mesiodistal boyutlarının 1. ve 4. taramalar arası karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark kaydedilmemiştir (p>0,05). Maksiller ve mandibular interkanin, interpremolar ve intermolar mesafeler için de istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p>0,05). 1. ve 4. dijital tarama görüntülerinin çakıştırılmasıyla kaydedilen ortalama hata maksiller anterior bölge için 0,240, posterior bölge için 0,985, mandibula anterior bölge için 0,239, posterior bölge için 0,131 bulunmuştur. SONUÇ: Çalışmada değerlendirilen tarama verileri 1. ve 4. taramalar arası uyumluluk göstermiştir. iTero Element cihazının koruyucu kılıfları hidrojen peroksit ile sterilizasyon sonucunda dijital ölçülerin hassasiyetlerinde azalmaya sebep olmamıştır ve klinik performansları korunmuştur.
  • PublicationMetadata only
    Pre-implant space management of extracted molars using clear aligners: a case report
    (2023-05-11) Yılmaz B.; Çapkın D.; YILMAZ, BERZA; ÇAPKIN, DUYGU
    TITLE PRE-IMPLANT SPACE MANAGEMENT OF EXTRACTED MOLARS USING CLEAR ALIGNERS: A CASE REPORTAIM The present case report will illustrate the orthodontic treatment of an adult patient using clear aligners before the rehabilitation of the extracted upper permanent molars. SUBJECTS AND METHOD A 33-years-old male patient applied for treatment with the chief complaint of the upper median diastema. He was referred by his dentist with the request of space opening prior to implant placement for previously extracted upper molars. The patient had a skeletally balanced profile (SNA=83°, SNB= 80°, ANB=3°), slightly retroclined upper and proclined lower (UI/SN=100°, IMPA=96°) incisors. The overjet was 2.5mm, the overbite was 3.2mm. The canine relationship was Class I, there was a median diastema, spaces were present between posterior teeth in the maxilla and the upper premolars were rotated. There were spaces between lower teeth and the Bolton excess was 1.18mm in favor of the lower anterior teeth.The intraoral scan was performed using iTero Element™ 2 and the virtual treatment planning was made ClinCheck Pro ® 6.0 (Invisalign); we planned to close the interdental spaces, make interproximal reduction from the lower incisors and open spaces for future dental implants in the posterior. When the first set of aligners was finished, a space remained between the upper centrals. An additional set of aligners was requested. RESULTS The interdental spaces were closed successfully. The occlusal adjustments and the implant sites preparation was made using 25 aligner pairs and one set of refinement aligners that consisted of 6 pairs. The total orthodontic treatment lasted 32 weeks. The final overbite and the final overjet were 2.5mm. The upper incisors inclination was increased (UI/SN=103°) and the lower incisors inclination was decreased (IMPA=94°). At the end of the treatment, upper and lower passive lingual retainers were bonded and Essix plates were given.The patient had implant-supported crowns for the missing teeth and came for a follow-up at 8 months after active orthodontic treatment. The results were successfully maintained in the short-term follow-up.CONCLUSIONS The occlusal corrections of an adult patient before implant placement was successfully completed using clear aligners.
  • PublicationMetadata only
    Tarama Başlıkları Hidrojen Peroksit Sterilizasyonuyla Tekrar Kullanılabilir mi? Pilot Çalışma
    (2023-05-21) Yılmaz B.; Kayasaroğlu D.; Arslan M.; Sunal Aktürk E.; Şeker E. D.; YILMAZ, BERZA; ARSLAN, MERİÇ; ŞEKER, ELIF DILARA
    AMAÇ: Sık kullanılan ağıziçi tarayıcılardan iTero Element cihazının tarama başlığına tek kullanımlık olarak lanse edilen koruyucu bir parça takılmaktadır. Her taramada değiştirilmesi gereken bu başlık çevresel atık yönetimi ve ekonomik açıdan bir takım dezavantajları beraberinde getirmektedir.Bu çalışmanın amacı, tek kullanımlık olarak lanse edilen ağız içi tarama başlığı koruyucularının hidrojen peroksit ile sterilizasyonunun dijital ölçülerin hassasiyeti üzerindeki etkisini değerlendirmektir. GEREÇ ve YÖNTEM: Çalışmaya dahil olan 13 hastanın i-Tero tarama cihazı ile ağız içi taraması X Ortodonti Kliniği’nde gerçekleştirilmiştir. İlk tarama paketten çıkartılan başlık koruyucularla firma talimatlarına uyularak yapılmıştır. Kullanılan başlıklar sterilizasyon biriminde Hidrojen Peroksit ile (45°C’de 45 dk.) sterilize edilmiştir. 2. 3. ve 4. ağız içi taramalar gerçekleştirilmiş ve taramalar arasında sterilizasyon işlemi tekrarlanmıştır. 1. ve 4. tarama verileri tarama cihazının sahip olduğu Time Lapse özelliğiyle çakıştırılarak ve Orthocad programında 6-6 arası dişlerin meziodistal boyutları, interkanin mesafe, interpremolar mesafe, intermolar mesafe ölçülerek değerlendirilmiştir. Time Lapse özelliğiyle çakıştırılan modellerde her diş renk farkına göre 0’dan 4’e kadar skorlanmıştır.BULGULAR: Maksiller ve mandibular anterior ve posterior dişlerin meziodistal boyutlarının 1. ve 4. taramalar arası karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark kaydedilmemiştir (p>0.05). Aynı durum maksiller ve mandibular interkanin, interpremolar ve intermolar mesafeler için de gözlenmiştir (p>0.05). Time lapse özelliğiyle kaydedilen ortalama hata maksiller anterior bölge için 1,025, posterior bölge için 1,125, mandibular anterior bölge için 1,025, posterior için 1,089 bulunmuştur. SONUÇ: Çalışmada değerlendirilen tarama verileri 1. ve 4. taramalar arası uyumluluk göstermiştir. Pilot çalışmanın sonuçlarına göre iTero Element cihazının tarama başlıkları Hidrojen Peroksit ile 45°C’de 45 dk. sterilizasyonu sonucunda klinik performanslarını korumuştur.
  • PublicationMetadata only
    BÜYÜYEN SINIF III HASTALARDA YÜZ MASKESİ VE CARRİÈRE MOTİON®’UN KARŞILAŞTIRILMASI
    (2023-10-27) Polat M.; Yılmaz B.; YILMAZ, BERZA
    AMAÇ: Bu çalışmanın amacı, maksiller retrognatiye bağlı Sınıf III maloklüzyon gösteren, büyüyen hastalarda yüz maskesi ve Carrière Motion® III apareyinin etkilerini karşılaştırmakır. Sıfır hipotezi, hızlı maksiller genişletmeyi takiben uygulanan bu iki cihazın etkilerinin aynı olacağıdır. GEREÇ-YÖNTEM: Yaşları 6-9 arasında değişen 28 hastanın tedavi öncesi (T0) ve yüz maskesi veya Carrière Motion® uygulaması (T1) sonrası çekilen lateral sefalometrik röntgenlerinde iskelet, diş ve yumuşak doku değişiklikleri kaydedilmiştir. Sefalometrik analizler Nemoceph® (Copyright© NEMOTEC, Madrid-İspanya) yazılımı ile yapılmıştır. İstatistiksel analizler MedCalc Statistical Software sürüm 12.7.7 (MedCalc Software bvba, Ostend, Belçika; http://www.medcalc.org; 2013) (p<0.05) ile gerçekleştirilmiştir. BULGULAR: SNA, A-Nasionperp ve Co-A her iki grupta da anlamlı olarak artmıştır ve gruplar arasında anlamlı fark görülmemiştir. Co-Gn, Wits, ANB°, S-N ve artiküler açıdaki artış her iki grup için istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. SNB°, yalnızca Carrière Motion® grubunda anlamlı derecede azalmıştır. FM grubunda maksillada daha fazla anterior rotasyon saptanırken, Carrière Motion® ile daha az rotasyon gözlenmiştir. Alt yüz yüksekliği, Carrière Motion® grubunda hafif bir azalma gösterirken, FM grubunda anlamlı artış kaydedilmiştir. Overjet ve molar ilişkisi, tedaviye bağlı olarak her iki grupta da önemli ölçüde düzelmiştir. UL-E çizgisi mesafesi FM grubunda azalmıştır. Carrière Motion apareyi ise yumuşak dokular üzerinde etkisiz bulunmuştur. SONUÇ: Karşılaştırılan apareylerin etkileri arasında farklılıklar tespit edilmiştir ve sıfır hipotezi reddedilmiştir, ancak Carrière Motion® III apareyi yine de Sınıf III maloklüzyonun erken dönem tedavisinde etkili bulunmuştur. Aygıt ekstraoral traksiyon apareylerinin endikasyonu konulan, ama sosyal kaygıları olan olgularda bir tedavi alternatifi olarak düşünülebilir.
  • PublicationMetadata only
    The Alternative Options for Non-surgical Correction of Class III Cases
    (2023-09-08) Yılmaz B.; YILMAZ, BERZA