Kabergolin kullanan prolaktinoma tanılı hastalarda prolaktin düzeyi ile kitle boyutunun incelenmesi / Investigation of prolactin level and mass size in patients with prolactinoma using cabergoline
Abstract
Giriş ve Amaç: Hipofiz bezinin laktotrof hücrelerinden köken alan ve prolaktin sekresyonu yapan prolaktinoma, en sık görülen fonksiyonel hipofiz tümörüdür ve genellikle benign karakterdedir. Diğer hipofiz adenomlarının aksine prolaktinomada ilk tercih medikal tedavidir. Tedavide kullanılan dopamin agonistleri (DA) ile prolaktin düzeylerinde azalma ve sağlanan hormon düzeyinin normalizasyonun devamı ile hastaların semptomlarında düzelme, yaşam kalitesinde iyileşme ve kitle boyutunda küçülme sağlanmaktadır. Bu çalışmada amacımız, kabergolin kullanan prolaktinoma tanılı hastalarda prolaktin düzeyi ile kitle boyutunda meydana gelen değişimin incelenmesidir. Materyal ve Metod: 2010-2019 yılları arasında Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği'ne başvuran prolaktinoma tanısı alan hastalar ile yapılan retrospektif çalışmaya, 18-80 yaş arasındaki kadın ve erkek toplam 93 hasta kabul edilmiştir. Prolaktinoma tanısı alan bu hastalara kabergolin tedavisi başlanmıştır. Hastaların başlangıç ve kabergolin tedavisi altındaki poliklinik takiplerinde her üç ayda bir (0, 3, 6, 9, 12. ay ) prolaktin hormon düzeyleri incelenmiştir. Tedavisini düzenli kullanan kişilerde 3 ayda bir bakılan prolaktin hormon düzeyi normal (5-20 ng/ml, kadınlar için üst limit 25 ng/ml ) ve suprese (<5 ng/ml) aralıkta izlenenler çalışmaya alınarak, takiplerinde normalin üstünde prolaktin düzeyi saptanmış olan hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir. Belirtildiği üzere, hastalar prolaktin düzeyinin seyrine göre suprese ve normal grup olarak ayrılmıştır. Prolaktinoma tanısı için çekilen hipofiz MRG (Magnetik rezonans görüntüleme) ile saptanan kitlenin uzun aksı değerlendirilerek başlangıç kitle boyutu ve tedavinin 12. ayında incelenen kitle boyutu Statistical Package For Social Sciences for Windows a (SPSS) kaydedilmiştir. Boyutu 10 mm altında olanlar mikroadenom, 10 mm ve üstü olanlar makroadenom olarak değerlendirilmiştir. Kabergolin tedavisi ile bir yıllık tedavi sonunda çekilen MRG'de kitle boyutunda regresyon olup olmadığı incelenmiştir. Takiplerinde suprese ve normal prolaktin düzeyleri olan hastalarda kitlede meydana gelen küçülme oranı (%) hesaplanarak birbirleriyle karşılaştırılmıştır. Bulgular: Çalışmaya alınan hastalarda; prolaktin düzeyi suprese ve normal gruptaki hastalarda tedavi sonunda meydana gelen kitle boyutlarındaki değişim oranı karşılaştırıldığında, suprese grupta belirgin olarak kitlenin daha fazla oranda küçüldüğü tespit edilmiştir (p=0,013). Sadece kadın hastaları ele aldığımızda, kadınlar arasında suprese olan grupta kitle boyutundaki azalma oranı anlamlı derecede daha fazla olduğu görülmüş (p=0,013) olup erkek hastalarda bu ilişki kurulamamıştır (p=0,548). Hastaların tedavi öncesi kitle boyutları incelendiğinde, makroadenomu olan vakalardaki başlangıç prolaktin düzeyleri, mikrodenom saptananlara kıyasla belirgin olarak daha yüksek bulunmuştur (p=0,001). Bir yıllık tedavi sonunda kitle boyutunda meydana gelen azalma oranına baktığımızda mikroadenom ve makroadenom arasında istatistiksel olarak bir fark gözlenmemiştir. Ancak mikroadenomu olan hastalar ayrı incelendiğinde, suprese grupta normal gruba göre anlamlı ölçüde başlangıca göre kitle boyutundaki azalma oranın daha fazla olduğu görülmüştür (p=0,004). Sonuç: Bu çalışmada kabergolin tedavisi ile meydana gelen kitle boyutlarındaki azalma oranları, prolaktin supresyonu sağlanan ve prolaktin normal aralıkta izlenenler arasında karşılaştırılmıştır. Prolaktin suprese olan grupta bir yıllık tedavi sonunda kitle boyutunda azalma oranı %52,78, normal grupta ise bu oran %35,60 saptanmış olup istatistiksel olarak anlamlı tespit edilmiştir. (p=0,013).