Publication: Romatizmal kalp hastalıklarında yürütücü işlevlerin değerlendirilmesi / Evaluation of executive functions in children with rheumatic heart diseases summary
Loading...
Files
Date
2020
Institution Authors
Authors
ALIYEVA, Nigar
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Metrikler
Abstract
Background: Acute rheumatic fever (ARF) is a multisystemic inflammatory disease that occurs mostly after group A beta-hemolytic streptococcal infection (usually after pharyngitis) in children and young adults. Cellular and humoral autoimmunity, which involves various systems resulting from antigenic mimicking, is responsible for developing significant clinical signs of the disease. The disease's major clinical manifestations are arthritis, carditis, sydemhan chorea, erythema marginatum, and subcutaneous nodules. The most notable complication of ARF is rheumatic heart disease (RHD) that develops after carditis. Most pediatric patients who are being followed up in pediatric cardiology outpatient clinics are RHD children with RHD. Sydenham's chorea (SC), which develops as a result of central nervous system involvement, is one of the major clinical manifestations of ARF. RHD is reported in most of SC cases in children. In recent years, there have been numerous studies reported on executive dysfunction in children with Sydenham's chorea in the literature. To the best of our knowledge, there are no studies in the literature regarding executive functions in children with rheumatic heart disease. The aim and hypothesis of this study are to study the executive functions of children with RHD. We evaluated executive functions in healthy children with the same sociodemographic characteristics as children with RHD to prove this hypothesis. In this study, we hypothesize that children with RHD have executive dysfunctions. Materials and Method: Our study was designed as a cross-sectional randomized study, including children with RHD aged between 12-18 and healthy controls. All of the participates, both in the patient and control groups, were interviewed face to face, and the interviewer also evaluated the questionnaire and scales used in the study through face-to-face interviews. Within the study's scope, the Sociodemographic data form, Executive Functions Behavioral Evaluation Inventory of Parents Form (BRIEF) were filled. Firstly, the difference between the patient and control group participants in terms of age, gender, education level, education level of the parents, and family income level was investigated in our study. Thus, the confounding effect of these factors, which affect executive functions, was excluded. Psychometric measurements and psychiatric interviews were applied after obtaining the informed consent form from the families who participated in the study. The Interview Schedule for School-Age Children for Affective Disorders and Schizophrenia-DSM-5 was applied to all participants for psychiatric diagnostic evaluation. The data obtained were evaluated using appropriate statistical methods. Results: 76.7% (n = 23) of 30 cases with RHD included in our study were female and 23.3% (n = 7) were male individuals. The mean age of the case group was 14.73 ± 1.84 years. The mean age at diagnosis was 11.97 ± 1.72 years. When the case and control groups were compared in terms of family structure, monthly income of their families, presence of medical illness in their sibling, and mental illness in the family, no statistically significant difference was found between the two groups (p> 0.05). It was observed that there were more children in the families of the participants with RHD (p = 0.004), and the education level of the fathers of the patients with RHD was lower (p = 0.04). In our study, no statistically significant difference was found between the patient and control patients when the Digit Span Test, Verbal Fluency Test, Trail Making Test, Wisconsin Card Sorting Test had been done. However, the mean score of "error correction" in the Stroop test was 3.10 ± 2.17 in the patient group and 2.03 ± 1.50 in the control group. A statistically significant difference was found between the groups (p = 0.05), (z: - 1.96). Conclusion: Our study results have shown us that impairments may develop in executive processes without the development of SC in pediatric patients with RHD due to ARF who have a late-onset significant finding of the disease. In our study, only the Stroop test, one of the executive function tests, had a disorder. We attributed the regular penicillin prophylaxis to our patients; short follow-up periods that no impairment was found in other executive dysfunction tests. Stroop test disorders are associated with dorsolateral and/or cingulate prefrontal loop disorders. Therefore, it was suggested that dorsolateral and/or cingulate prefrontal loop dysfunction might first develop in RHD patients before developing SC.
Description
Giriş : Akut romatizmal ateş (ARA), çoğunlukla çocuklarda ve genç erişkinlerde A grubu beta hemolitik streptokok enfeksiyonundan sonra (AGBHS) (genellikle farenjitten sonra) ortaya çıkan multisistemik inflamatuar bir hastalıktır. Hastalığın major klinik bulgularının gelişiminden antijenik benzerlik sonucu değişik sistemleri tutan hücresel ve humoral otoimmünite sorumlu tutulmaktadır. Hastalığın major klinik bulguları artrit, kardit, Sydemhan Koresi (SK), eritema marginatum ve subkutan nodüllerdir. ARA'nın en önemli komplikasyonu kardit sonrası gelişen romatizmal kalp hastalığıdır (RKH). Çocuk kardiyoloji polikliniklerinde izlenmekte olan hastaların büyük kısmı RKH çocuklarıdır. Santral sinir sistemininin tutulumu sonuçu gelişen SK akut romatizmal ateşin major klinik bulgularından biridir. Syndenham koreli çocuk hastaların çoğunda RKH'lığı bildirilmektedir. Son yıllarda SK çocuk hastalarda yütücü işlev bozuklukları ile ilğili çalışmalar literatürde çok sayıda bildirilmektedir. RKH'lı çocuklarda yürütücü işlevlerle ilğili literatürde çalışma yoktur. Bu çalışmada RKH olan çocuk ve adolesan hastalarda yürütücü işlevleri değerlendirdik . Gereç ve Yöntemler: Çalışmamız, 12-18 yaş arası RKH hastalarını ve sağlıklı kontrolleri içeren kesitsel randomize çalışma şeklinde tasarlanmıştır. Hastalar ve kontrollerin tamamı ile yüz yüze görüşülmüş, çalışmada kullanılan soru formu ve ölçekler de yüz yüze görüşme yoluyla görüşmeci tarafından değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında;Sosyodemografik veri formu, Yürütücü İşlevleri Davranışsal Değerlendirme Envanteri Ebeveyn Formu doldurulmuştur. Çalışmamızda önce hasta ve kontrol grubu olgularının yaş, cinsiyet, eğitim durumu, ebeveynlerin eğitim durumu, ailenin gelir düzeyi açısından arasında farklılık araştırıldı. Böylelikle yürütücü işlevler üzerine etkisi bilinen bu faktörlerin karıştırıcı etkisi dışlandı. Çalışmaya alınan ailelerden aydınlatılmış onam formu alındıktan sonra psikometrik ölçümler ve psikiyatrik görüşme uygulanmıştır. Psikiyatrik tanısal değerlendirme için tüm katılımcılara "Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi-Dsm-5" uygulanmıştır. Yürütücü İşlevleri değerlendirmek için ise sırasıyla Sayı Dizisi Testi, Sözel Akıcılık Testi, İz Sürme Testi, Stroop Testi , Wisconsin Kart Eşleme Testi yapılmıştır. Elde edilen veriler uygun istatistiksel yöntemlerle değerlendirilmişti. Bulgular: Çalışmamıza alınan, RKH tanılı 30 olgunun %76.7'si (n= 23) kız, %23.3'si (n= 7) erkek bireyden oluşmaktadır. Olgu grubunun yaş ortalaması 14,73 ± 1.84 yıl idi. Tanı yaş ortalaması 11.97 ± 1.72 yıl idi. Olgu ve kontrol grupları aile yapıları, ailelerinin aylık gelir, kardeşindeki tıbbi hastalık varlığı ve ailede ruhsal hastalık varlığı bakımından karşılaştırıldığında iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. (p >0.05. ). RKH'lı katılımcıların ailesinde daha fazla çocuk olduğu görüldü (p = 0,004). Çalışmamızda hasta ve kontrol hastalarına Sayı Dizisi Testi, Sözel Akıcılık Testi, İz Sürme Testi, Wisconsin Kart Eşleme Testi karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıştır. Fakat Stroop Teste "hata düzeltme sayı" puan ortalaması, hasta grubunda 3.10 ± 2.17 iken control grubunda 2.03 ± 1.50 olarak saptanmıştır. Gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p=0.05), (z:- 1,96) Sonuç: Çalışmamızın sonuçları bize, geçirilmiş ARA'ya bağlı RKH olan çocuk hastalarda hastalığın geç gelişen bir major bulgusu alan SK'si gelişmeden de yürütücü işlemlerde bozukluklar gelişebileceğini göstermiştir. Çalışmamızda sadece yürütücü işlev testlerinden Stroop Testinde bozukluk saplanmıştır. Diger yürütücü işlev bozukluğu testlerinde bozukluk saptanmaması hastalarımızın düzenli penisilin profilaksi almalarına, kısa izlem sürelerine bağladık. Stroop Testi bozuklukları dorsolateral ve/veya singulat prefrontal korteks bozukluklarıyla ilişkilendirilmektedir. Bu nedenle RKH hastalarda SK gelişmeden önce ilk olarak dorsolateral ve/veya singulat prefrontal korteks fonksiyon bozukluğu gelişebileceğini düşündürmüştür.
Keywords
MEDICINE, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi