Person:
TOLUK, ÖZLEM

Loading...
Profile Picture
Status
Organizational Units
Organizational Unit
Job Title
First Name
ÖZLEM
Last Name
TOLUK
Name
Email Address
Birth Date

Search Results

Now showing 1 - 10 of 22
  • PublicationMetadata only
    Evaluation of Nursing Students- Medical Waste Knowledge Level
    (2021-09-01T00:00:00Z) Toluk, Özlem; Özdemir, Aysel; Şahin, İbrahim; Yıldız, Sinem; Erkul, Şeyma Nur; Ercan, İlker; TOLUK, ÖZLEM
    Aim: Failure to properly manage medical waste potentially exposes healthcare professionals, waste handlers, patients, and the general public to risks such as infection, toxic effects, injuries, and environmental pollution. The study was planned in a descriptive cross-sectional type and it was aimed to evaluate the medical waste knowledge levels of nursing students.Methods: The sample consisted of 100 nursing students studying in the 1st, 2nd, 3rd, and 4th grades of a state university. The Kuder Richardson 20 coefficient was found to be 0.744 by collecting data based on the self-reports of the participants with the questionnaire created by the researchers in the study. The level of significance is taken α=0.05. Categorical variables were analyzed with the Chi-Square test, Fisher-s exact Chi-square test, and Fisher Freeman Halton test.Results: In our study, 70 (70.00%) people take a course on medical waste, 6 (6.00%) people work in any health institution. It was found that the rate at which medical waste bags should be filled and the evaluation of expired or unused drugs as pharmaceutical waste was statistically significant according to gender (p = 0.028, and p = 0.047).Conclusion: As nursing students take lectures or courses on medical waste, and their grade levels rise, their knowledge of medical waste increases. Based on the results of our study, increasing medical waste education is of great importance in terms of public health, personnel health, and environmental health.
  • PublicationMetadata only
    Investigation of Patients- Persistence Rate of Antibiotic Prescription by Sensitive Question Method; A Cross Sectional Study
    (2019-10-18T00:00:00Z) Ahmedian, Robap; Ercan, İlker; Uncu, Yeşim; Toluk, Özlem; Can, Fatma Ezgi; TOLUK, ÖZLEM
    Sensitive question methods are used when the subject under investigation is illegal or undesirable, and respondents are unwilling to give truthful answers to the questions. In our study intended to antibiotics prescription, we investigated insistence of patients and their try to force physician for prescription, by using sensitive question methods. There are many methods account for sensitive subjects, we used crosswise model which is one of the sensitive question methods. The crosswise model has developed for sensitive questions which participants are hesitant to answer directly. In this method, participants receive two questions which one of them is a sensitive question and another one is a non-sensitive. The probability of the non-sensitive question is known to the researcher. To answer the questions, participants are asked to select -A- if both items have the same answer or they are asked to select -B- if the two items do not have the same answer, in this way the sensitive question is not asked directly. For this study a cross-sectional survey using a validated self-administered questionnaire was held in Bursa city. For the sensitive question we asked respondents if they force the physician to prescribe antibiotics with complaining of unrealistic health symptoms. The non-sensitive item asked respondents about their birthday: -Is your birthday in January, February, or March?- In our study, a total of 1050 questionnaires was applied to 1050 patients by Uludag University. As a result of application, 30% of the patients were forced the physician to prescribe antibiotics.
  • PublicationMetadata only
    Analysis from Statistical Perspective of 2019 Novel Coronavirus Cases in Turkey: How are the Things Going on?
    (2020-05-01T00:00:00Z) TOLUK, ÖZLEM; DİNÇGEZ ÇAKMAK, BURCU; ERCAN, İLKER; UNCU, YEŞİM; TOLUK, ÖZLEM
  • PublicationMetadata only
    Yaşlılarda Spor Yapma Alışkanlıklarının Değerlendirilmesi
    (2020-06-01T00:00:00Z) KAYMAK, BÜŞRA; CAN, FATMA EZGİ; GÖK, AHMET; TOLUK, ÖZLEM; TOLUK, ÖZLEM
  • PublicationMetadata only
    SEÇİLMİŞ BAZI AVRUPA ÜLKELERİNDEKİ HIV ENFEKSİYONU VE TÜBERKÜLOZUN İNSİDANSLARININ İSTATİSTİKSEL PROSES KONTROL YÖNTEMİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ
    (2019-10-08T00:00:00Z) Toluk, Özlem; Ercan, İlker; Akalın, Emin Halis; TOLUK, ÖZLEM
    İstatistiksel proses kontrol (İPK) bir sürecin verilerini incelemek için geliştirilen ve sürecin anlaşılmasını uygun hale getiren analiz yöntemidir (Stapenhurst, 2005). İPK grafikleri ile hastalıkların zaman içindeki seyri izlenerek, yükselme ve düşüş trendleri belirlenmekte ve bunun sonucunda kontrol çalışmalarına yön verilmektedir.HIV enfeksiyonu tüberküloz hastalığı için bilinen en önemli risk faktörlerinden biridir. HIV negatif kişilere göre tüberküloz hastalığı gelişme riskini 20-30 kat arttırmaktadır.Bu çalışmanın amacı, 1990-2016 yılları arasında seçilmiş bazı Avrupa ülkelerinde -İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü (Human Immunodeficiency Virus – HIV) enfeksiyonu- ve Tüberküloz (TB)’un kontrol altında olup olmadığının araştırılması, ayrıca kontrol dışına çıktığı yıllardaki HIV ve TB birlikteliğinin incelenmesidir. Ayrıca bu hastalıklarla seçilmiş OECD gelişmişlik kriterlerinin ilişkisinin araştırılmasıdır (OECD, 2019).Çalışma kapsamımızdaki seçilmiş bazı Avrupa ülkelerinin yıllar bazında HIV ve TB seyrinin İPK ile incelendiği çalışmamızda, Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization - WHO) ve Birleşmiş Milletler HIV / AIDS programı (The Joint United Nations Programme on HIV/AIDS - UNAIDS) veri tabanlarından 1990 ve 2016 yılları arasındaki HIV ve TB insidans verileri alınmıştır (WHO Regional Office for Europe, 2018; AIDSinfo | UNAIDS, 2018). Avrupa ülkelerinin yarıyıl popülasyonları WHO veri tabanından alınmıştır (WHO Regional Office for Europe, 2018). Çalışmaya alınan Avrupa ülkeleri, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi sınıflandırmasına dayanılarak seçilmiştir.Çalışmamızda Fransa, İngiltere, Almanya, İspanya ve İtalya gibi Batı Avrupa ülkelerinde HIV ve TB’nin kontrol altına alındığını saptadık. Macaristan, Polonya ve Türkiye gibi Merkez Avrupa ülkelerinde ise TB kontrol altında iken, HIV kontrol dışındadır. Doğu Avrupa ülkelerini temsil eden Ukrayna’da ise her iki enfeksiyon da kontrol dışındadır.HIV’in kontrol altına alınmasına etki eden faktörler açısından bir değerlendirme yapıldığında, ülkeler arasında epidemiyolojik ve HIV bakım kaskadı açısından farklılıklar olduğu dikkati çekmektedir. Özellikle HIV enfeksiyonunu kontrol altına alma çalışmaları için politikalar oluşturulurken, bu enfeksiyonu kontrol altına almış olan ülkelerin politikaları da gözden geçirilmelidir.Anahtar Kelimeler: İstatistiksel Proses Kontrol Grafikleri (İPK), HIV, Tüberküloz (TB), Laney P Kontrol Grafiği
  • PublicationMetadata only
    Comparison of Clinical Findings and Electromyography Results in Patients with Pre-Diagnosis of Carpal Tunnel Syndrome
    (2022-01-01T00:00:00Z) Yılmaz, Ebru; Toluk, Özlem; YILMAZ, EBRU; TOLUK, ÖZLEM
  • PublicationMetadata only
    Questioning of Ibs Symptoms And Defecation Habits Among 4th and 5th Years Medical Students of Bezmialem Vakif University
    (2021-04-01T00:00:00Z) Karagöz, Ömer Faruk; Toluk, Özlem; Alharach, Ibrahim; Başaranoğlu, Metin; TOLUK, ÖZLEM
  • PublicationMetadata only
    RADYOTERAPİ İLE EŞ ZAMANLI KAPESİTABİN UYGULANAN REKTUM KANSERLİ OLGULARIMIZIN 10 YILLIK SAĞKALIM SONUÇLARI
    (2020-11-20T00:00:00Z) Inan, Sevilcan; Öztürk, Huriye; Kurt, Meral; Çetintaş, Sibel; Toluk, Özlem; TOLUK, ÖZLEM
    AMAÇ:Lokal ileri evre rektum kanserli radyoterapi (RT) ile eş zamanlı kapesitabin uygulanan olgularımızın 10 yıllık sağkalım sonuçlarını ve sağkalıma etkili faktörleri inceledik.METOD VE MATERYAL: Mart 2004-Ocak 2007 tarihleri arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoterapi Merkezi’nde radyoterapi ile eş zamanlı kapesitabin uygulanan evre II-III rektum adenokarsinomlu 26 olgu retrospektif değerlendirildi. Olgularımızın sekizi (%34) kadın, 18’i (%66) erkektir. Ortanca yaş 58 (30-83) olarak bulundu.Tedavi volümütümör yatağı ve bölgesel lenf nodlarını içerecek şekilde üç boyutlu olarak planlanmıştır. Radyoterapide 1.8 Gy fraksiyonlar ile haftada beş gün, 45 Gy uygulandıktan sonra, 5.4-9 Gy boost dozu ile toplamda 50.4-54 Gy’e çıkılmıştır. Eş zamanlı kemoterapide uygulanan kapesitabinin ortanca dozu 1650 mg/m²/gün (1300-1650) olup bu doz ikiye bölünerek sabah, akşam ve RT süresince hafta içi beş gün olarak verilmiştir. 26 hastayada postoperatif kemoradyoterapi uygulandı.Hastaların yaş, T evresi, N evresi, patolojisi, perinöral invazyon, vasküler invazyon , lenfatik invazyon, lenfositik invazyon, extrakapsüler invazyon , müsin komponenet varlığı, RT tipi, RT dozu, nüks ve metastaz varlığının on yıllık genel sağkalım (GSK) ve hastalıksız sağkalıma (HSK) etkisi istatistiksel olarak incelendi.BULGULAR: 10 yıllık GSK 24 ay (1-229 ), HSK 36 ay (1-229 ) olarak bulundu. Olgularımızın 12-si (%46) ex , 10-u (%38) sağ , 4 olgu (%16) takipsizdir. 1 olguda lokal nüks, 3 olguda; 2-si karaciğer biri akciğer olmak üzere metastaz gelişmiştir. Cox regresyon yöntemiyle yapılan istatistiksel analizimizde N evresinin (p=0.034) vasküler invazyon (p=0.02), müsin komponenet varlığının (p=0.039) ve radyoterapi dozunun (p=0.025) GSK-ya, yaş (p=0.041), lenfositik invazyon (p=0.032), RT dozu (p=0.04)ve metastaz varlığının (p=0.041) HSK-ya etkili faktörler olduğu saptanmıştır.SONUÇ: Kapesitabin’in faz I ve II çalışmalarda neoadjuvan ve adjuvan uygulamada RT ile eşzamanlı olarak 1600-1700 mg/m²/ gün dozda iyi tolere edildiği ve etkin olduğu bildirilmiştir. Tedavi sonuçlarını etkileyen prognostik faktörler incelendiğinde; tümör invazyon derinliği ve damar invazyonu gibi birçok faktör etkili olmakla birlikte, lenf bezi tutulumu ve tümör evresinin prognoza etkili en önemli faktörler olduğu bildirilmiştir. Bizim çalışmamızda da literatürle uyumlu olarak lenf nodu evresi(N) ve vasküler invazyon GSK-ya istatistiksel olarak anlamlı oranda etkili olduğu saptanmıştır. Lokal ileri evre rektum kanserinin kapesitabin kullanımının, hasta uyumunun kolay olması, iyi tolere edilmesi ve 10 yıllık sağkalım sonuçlarımızın iyi olması; kemoradyoterapide günümüzde ilk seçenek olmasını bize açıklamaktadır.
  • PublicationMetadata only
    Seçilmiş Bazı Avrupa Ülkelerindeki HIV Enfeksiyonu ve Tüberkülozun İnsidanslarının İstatistiksel Proses Kontrol Yöntemi ile İzlenmesi
    (2021-03-01T00:00:00Z) Toluk, Özlem; Ercan, İlker; Akalın, Halis; TOLUK, ÖZLEM
    Amaç: İstatistiksel proses kontrol (İPK), bir sürecin verilerini incelemek için geliştirilen ve sürecin anlaşılmasını uygun hâle getirenanaliz yöntemidir. Bu çalışmanın amacı, 1990-2016 yılları arasındaseçilmiş bazı Avrupa ülkelerinde insan immün yetmezlik virüsü (HIV)enfeksiyonu ve tüberkülozun (TB) kontrol altında olup olmadığınınaraştırılması, ayrıca kontrol dışına çıktığı yıllardaki HIV ve TB birlikteliğinin incelenmesidir. Ayrıca bu hastalıklarla seçilmiş Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü gelişmişlik kriterlerinin ilişkisinin araştırılmasıdır. Gereç ve Yöntemler: Çalışma kapsamımızdaki seçilmiş bazı Avrupa ülkelerinin, yıllar bazında HIV ve TB seyrinin İPK ile incelendiği çalışmamızda, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler HIV/AIDS (kazanılmış immün yetmezlik sendromu) Ortak Programı veri tabanlarından, 1990-2016 yılları arasındaki HIV ve TB insidans verileri alınmıştır. Avrupa ülkelerinin yarıyıl popülasyonları, DSÖ veri tabanından alınmıştır. Çalışmaya alınan Avrupa ülkeleri (Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya, Macaristan, Türkiye, Polonya ve Ukrayna), DSÖ Avrupa Bölgesi sınıflandırmasına dayanılarak seçilmiştir. Bulgular: Batı Avrupa ülkelerinde, HIV ve TB kontrol altına alınmıştır. Orta Avrupa ülkelerinde, TB kontrol altında, HIV kontrol dışında seyretmektedir. Doğu Avrupa ülkelerini temsil eden Ukrayna’da ise her 2 enfeksiyon da kontrol dışında görülmektedir. Sonuç: HIV’in kontrol altına alınmasını etkileyen faktörler açısından bir değerlendirme yapıldığında, ülkeler arasında önemli epidemiyolojik ve HIV kaskadı farklılıkları olduğu dikkat çekicidir. Özellikle HIV enfeksiyonunu kontrol altına almaya yönelik politikalar oluşturulurken, bu enfeksiyonu kontrol altına alan ülkelerin politikalarının da incelenmesi gerekmektedir.
  • PublicationMetadata only
    Diffusion tensor imaging findings in the hunger and satiety centers of the brain after bariatric surgery: a preliminary study.
    (2023-05-25) Yurtsever I.; Atasoy B.; Bozkurt S.; Yıldız G. B.; Balsak S.; Yabul F.; Donmez Z.; Selvitop R.; Karaman O.; Toluk Ö.; et al.; TOLUK, ÖZLEM; ALKAN, ALPAY