Person:
ÖZÇELİK, SEMRA

Loading...
Profile Picture
Status
Organizational Units
Organizational Unit
Job Title
First Name
SEMRA
Last Name
ÖZÇELİK
Name
Email Address
Birth Date

Search Results

Now showing 1 - 10 of 13
  • PublicationOpen Access
    Comparative Evaluation of Orthostatic Hypotension in Patients with Diabetic Nephropathy.
    (2021-07-20T00:00:00Z) Aytaş, Gamze; Elçioğlu, Ömer C; Kazancıoğlu, Rümeyza; Gürsu, Meltem; Artan, A Serra; Yabacı, Ayşegül; Soysal, PINAR; Bilgi, Kadir; Özçelik, Semra; KAZANCIOĞLU, RÜMEYZA; ELÇİOĞLU, ÖMER CELAL; GÜRSU, MELTEM; YABACI TAK, AYŞEGÜL; SOYSAL, PINAR; ÖZÇELİK, SEMRA
    Introduction: Orthostatic hypotension (OH) affects 5-20% of the population. Our study investigates the presence of OH in diabetic nephropathy (DNP) patients and the factors affecting OH in comparison with nondiabetic chronic kidney disease (NDCKD) patients. Method: Patients presented to the nephrology clinic, and those who consented were included in the study. DNP was defined by kidney biopsy and/or clinical criteria. NDCKD patients of the same sex, age, and eGFR were matched to DNP patients. Demographic parameters and medications were obtained from the records. OH was determined by Mayo clinic criteria. The same researcher used an electronic device to measure blood pressure (BP). All samples were taken and analyzed the same day for biochemical and hematologic parameters and albuminuria. Results: 112 (51 F, 61 M, mean age: 62.56 ± 9.35 years) DNP and 94 (40 F, 54 M, mean age: 62.23 ± 10.08 years) NDCKD patients were included. There was no significant difference between DNP and NDCKD groups in terms of OH prevalence (70.5 vs. 61.7%, p = 0.181). Male patients had significantly higher OH prevalence than female patients (74.7 vs. 60.0%, p = 0.026). There was no significant difference in change in systolic BP between the groups (24.00 [10.00-32.00] mm Hg vs. 24.00 [13.75-30.25] mm Hg, p = 0.797), but the change in diastolic BP was significantly higher in the DNP group (8.00 [2.00-13.00] mm Hg vs. 6.00 [2.00-9.00] mm Hg, p = 0.025). In the DNP group, patients with OH had significantly higher uric acid levels than those without OH (7.18 ± 1.55 vs. 6.36 ± 1.65 mg/dL, p = 0.017). And, 73.7% of patients on calcium channel blockers developed OH (p = 0.015), and OH developed in 80.6% of 36 patients on alpha-blockers (p = 0.049). Conclusion: OH prevalence is very high in CKD, and etiology of CKD does not have a statistically significant effect on the frequency of OH, despite a difference that could be meaningful clinically. Therefore, patients with CKD are checked for OH, with or without concurrent diabetes mellitus. Evaluation of postural BP changes should be a part of nephrology practice.
  • PublicationMetadata only
    Seroprevalence of Toxoplasma gondii infection among psychiatric diseases
    (2020-03-01T00:00:00Z) Özpınar, Necati; Kaya, Tuğba; Yelboğa, Zekeriya; Yılmaz, Nuryıl; Özçelik, Semra; ÖZÇELİK, SEMRA
  • PublicationMetadata only
    Tıp Fakültesi Öğrencilerinde Sağlık Anksiyetesi ve Hipokondri
    (2020-10-14T00:00:00Z) Arslan, Berna; Özçelik, Semra; ÖZÇELİK, SEMRA
    Tıp Fakültesi Öğrencilerinde Sağlık Anksiyetesi ve HipokondriBerna Arslanarslanberna1995@gmail.com, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi, Fatih, İstanbulSemra Özçeliksemraozcelik@bezmialem.edu.tr, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi ve Bilişimi Anabilim Dalı, Fatih, İstanbulGiriş:Hipokondriyaz veya hipokondri, bir kişinin ciddi bir hastalıktan aşırı ve gereksiz yere endişe duyduğu bir durumdur. Hipokondriyazisi olan bir birey hipokondriyak olarak bilinir. Hipokondriyaklar, semptom ne kadar küçük olursa olsun, tespit ettikleri fiziksel veya psikolojik semptomlar hakkında gereksiz yere endişelenir ve kendilerinin veya başkalarının ciddi bir hastalığa sahip olduklarına veya teşhis edilmek üzere olduğuna ikna olurlar. Tıp eğitimi alan öğrencilerde zaman zaman bu belirtiler ortaya çıkabilir.Amaç:Bu çalışmada; hipokondri ile ilgili daha önce yapılmış az sayıdaki araştırmalardan yola çıkarak Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri arasında, mevcut morbidite korkusu, sağlıkla ilgili kaygı düzeyinin değerlendirilmesi ve bu fenomenin sıklığının araştırılması amaçlanmıştır.Yöntem:Çalışmamızda Bezmialem Vakıf üniversitesi Tıp fakültesindeki 1’den 6’ya kadar tüm dönemlere Sağlık Anksiyetesi Envanteri (kısa versiyon) uygulanmıştır. Anket, 1,2,3 ve 4. sınıflara kağıt üzerinden 5 ve 6. sınıflara internet üzerinden yapılmıştır.Sağlık anksiyetesi envanteri (kısa versiyon):2 alt boyut ve 18 maddeden oluşmaktadır. 1. alt boyut, bedensel belirtilere aşırı duyarlılık ve kaygıdır ve 14 maddeden oluşmaktadır. 2. alt boyut, hastalığın olumsuz sonuçlarıdır ve 4 maddeden oluşur. Derecelendirme 4’lü likerttir. 0=hiç, 3= her zaman olarak belirlenmiştir. Ölçeğin puanlamasında ölçekten alınabilecek puan 0 ile 54 arasında değişmekte olup,değerlendirilmesinde yüksek puan, yüksek düzeyde sağlık anksiyetesini göstermektedir. Anonim olarak ise iki farklıölçek kullanılmıştır. Biri -tıp öğrencisi hastalığı kaygı- diğeri de -tıp öğrencisi hastalığı stress- ölçekleridir. Her ikiside 5’er sorudan oluşmaktadır. Ayrıca her iki ankette katılımcılara -kesinlikle yanlış - ile -kesinlikle doğru- arasında bir ölçek verilecektir. 1= kesinlikle yanlış, 5= kesinlikle doğrudur.Bulgular:Yapılan analizlere göre Sağlık Anksiyetesi Envanteri ile sınıflar arasında negatif korelasyon mevcuttur. Sınıf yükseldikçe anksiyete oranı düşüş göstermektedir(r= -0.184 p=0.008). Aynı şekilde sınıflar ile Tıp Öğrencisi Hastalığı Kaygı ölçeği ve Tıp Öğrencisi Hastalığı Stres ölçeği arasında da negatif korelasyon mevcuttur. Sınıf arttıkça kaygı ve stres düzeyi azalmaktadır(r= -0.230 p=0,001)(r= -0.245 p<0.001 ).Sınıflarla ölçek puanları arasında zayıf ters yönde ve anlamlı ilişki bulundu. Ölçek puanları ve cinsiyet arasında ise anlamlı bir korelasyon bulunamadı. Ayrıca ölçeklerin kendi arasında da anlamlı korelasyon bulundu. Öğrencilerin anksiyeteleri azaldıkça stres ve kaygı düzeylerinde de düşüşler saptandı. (r= 0.560 p<0.001) (r=0.674 p<0.001) (r=0.739 p<0.001).Sonuç:Elde edilen bulgular tıp eğitimi alan öğrencilerin eğitimlerinin ilk yıllarında kendi sağlıkları ile ilgili kaygı ve stres duydukları, bilgi ve uygulama düzeyi arttıkça sağlıkları hakkında daha az stres ve endişe yaşadıklarını göstermektedir.Anahtar KelimelerHipokondri, Sağlık Anksiyetesi, Tıp Öğrencisi hastalığı
  • PublicationOpen Access
    Medical Education in Epidemic and Disaster Situations
    (2020-11-01T00:00:00Z) Özçelik, Semra; Küçük, Özlem Su; Çakır, Erkan; Kazancıoğlu, Rümeyza; ÖZÇELİK, SEMRA; SU KÜÇÜK, ÖZLEM; ÇAKIR, ERKAN; KAZANCIOĞLU, RÜMEYZA
    There is no standard practice for the sustainability of medical education in epidemics such as Covid-19 and disasters affecting society. Synchronous or asynchronous trainings have been carried out in some of universities and colleges that have distance education technical infrastructure, during the Covid-19 pandemic. If every student has access to information technologies and the skills of the instructors who will prepare and deliver the training increase their ability to use information technologies, there is no problem in the implementation and maintenance of theoretical lessons. During the Covid-19 pandemic, we had to go to distance education, which we had not yet implemented at Bezmialem Vakıf University Faculty of Medicine. During this period, we applied asynchronous and synchronous education models (mixed model) for theoretical lessons. However, the fact that practical and internship applications were carried out by distance education - although videos about skills and practices were shot and uploaded to the system - it was not possible to replace the formal education. Distance education is inevitable for the continuity of education in epidemic and disaster situations. However, after the epidemic and disaster situations have passed, practical and internship practices should be carried out as much as possible in addition to distance education in medical education. In normal times, distance education can only be used to support formal education in medical education. As a result of all these evaluations and experiences we gained in the Covid 19 pandemic, we think that synchronous/synchronous distance education applications will improve over time and contribute to medical education.
  • PublicationMetadata only
    Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem 4 ve 5 Öğrencilerinin Stajlara Devamlılığının Başarı Durumlarına Etkisi
    (2020-10-14T00:00:00Z) Savuncu, Eren; Özçelik, Semra; ÖZÇELİK, SEMRA
    Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem 4 ve 5 Öğrencilerinin Stajlara Devamlılığının Başarı Durumlarına EtkisiEren Savuncuerensavuncu@hotmail.com, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Fatih, İstanbulSemra Özçeliksemraozcelik@bezmialem.edu.tr, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi ve Bilişimi Anabilim Dalı, Fatih, İstanbulGiriş:Tıp fakültesi öğrencilerinin dersleri kavramasına etki eden faktörlerin belirlenmesi, etkin bir eğitiminin planlamasında önemlidir. Uygun bir planlama yapılması için öğrencilerin ve eğiticilerin derslerin verimliliğine etki eden parametrelerle ilgili düşünceleri dikkate alınmalıdır. Öğrenci ve eğiticilerin tercih ettiği ders ve ders aralarının ideal sürelerinin belirlenmesi, gün içindeki en uygun ders saatlerinin tespiti ve ders devamlılığı hakkındaki düşüncelerinin incelenmesi verilen eğitimin kalitesini arttırmada faydalı olacaktır.Amaç:Günümüzde öğrencilerin derslere katılımlarının sağlıklı tespitine yönelik QR kod gibi uygulamalar yapılmaktadır. QR kod -Çevrimiçi-Anlık- veri toplama uygulaması olarak kullanılabilmekte olup veri toplama sürecinin daha kısa sürede gerçekleştirilmesinde kolaylık sağlayan bir uygulamadır. Bu uygulamalarla öğrencilerin derslere katılımları daha doğru saptanabilmektedir. Bu çalışmada, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem IV ve V öğrencilerinin çevrimiçi anlık veri uygulaması ile yapılan derslere katılım durumlarının başarı durumlarına etkisinin olup olmadığı araştırılmıştır.Yöntem:Fakültemizde, klinik dönemde teorik derslere katılımın saptanması amacıyla 2018-2019 Eğitim-Öğretim yılından itibaren çevirim-içi anlık veri toplama aracı kullanılmaya başlanmış ve her staj grubunda her ders bu uygulama ile yoklama yapılmıştır. Çalışmada 2018-2019 Eğitim-Öğretim yılı sonunda elde edilen staj sonu başarı puanlarını içeren veriler ile yoklama durumları değerlendirilmiştir. Dönem IV ve Dönem V de öğrenim gören tüm öğrencilerin (n:246) çevrim-içi anlık veri toplama uygulaması ile alınan yoklama sonuçları, otomatik eğitim bilgi sisteminden elde edilmiştir. Aynı sistemden öğrencilerin yazılı(%50), objektif yapılandırılmış klinik sınav(%25), mini klinik sınav(%10), hasta başı değerlendirme(%10) ve olgu temelli oturum değerlendirmelerini(%5) içeren başarı durumları saptanmış ve kategorize edilmiştir. Her öğrencinin devam durumuyla başarı durumunun eşleştirilmesi yapılmıştır. Devamlılığın başarı düzeyine etkisi istatistiksel olarak belirlenmiştir. α=0.05 anlamlılık seviyesinde ve %95 güven düzeyinde örneklem belirlenmiş ve Kategorik değişkenlerin karşılaştırılmasında Pearson testi kullanılmıştır.Bulgular:IV. dönemin 4 Blok stajı, V. dönemin 4 Blok stajı için 246 öğrenci değerlendirilmiş ve devamsızlığı %30’un üstünde olan ve kalan öğrenciler çalışmaya alınmamıştır. Eğitim bilgi sisteminden alınan ders yüzdelikleri ve staj sonu puan yüzdeliklerinin Pearson Correlation Coefficient formülü ile aralarında doğrusal bir ilişki olup olmadığına bakılmıştır. Çalışma sonucunda r değeri 0.347, P=< 0.00001 olarak belirlenmiş ve derslere devam eden öğrencilerin daha yüksek not ortalamalarına sahip olduğu istatistiksel olarak belirlenmiştir.Sonuç: Derslere yüksek oranda katılım gösteren öğrencilerin devamsız öğrencilere göre hem teorik bilgi düzeyi hem de klinik beceri açıdan daha başarılı olduğu belirlenmiştir. Ancak r değerinin yani korelasyonun çok yüksek olmaması, başarı durumuna etki edebilecek başka faktörlerin de bulunduğunu göstermiştir. Anahtar Kelimeler Derslere katılım, QR kod ile yoklama
  • PublicationOpen Access
    Fibromiyalji Sendromu ile Bağırsak Mikrobiyotası Arasındaki İlişkinin Araştırılması
    (2021-03-01T00:00:00Z) Albayrak, Büşra; Süsgün, Seda; Küçükakkaş, Okan; Akbaş, Fahri; Yabacı, Ayşegül; Özçelik, Semra; SÜSGÜN, SEDA; KÜÇÜKAKKAŞ, OKAN; AKBAŞ, FAHRİ; YABACI TAK, AYŞEGÜL; ÖZÇELİK, SEMRA
    Fibromiyalji sendromu (FMS), yetişkin popülasyonda bildirilen prevalansı %3-10 olan, kronik yaygın ağrının sık görülen formlarından biridir. Tipik ağrının klinik görünümü ve ilişkili somatik ve psikolojik semptomların varlığı tanıya temel oluşturur. FMS sinir sistemi disfonksiyonu ile ilişkilidir ve nörotransmitterler fibromiyalji için onaylanmış bir dizi ilacın hedefi olarak rol oynamaktadır. Bununla birlikte, FMS’de altta yatan mekanizmalar kesin olarak henüz bilinmemekle birlikte birçok hipotez ortaya konmuştur. Fibromiyalji ve irritabl bağırsak sendromu (IBS) arasındaki ilişki göz önüne alındığında, değişen bağırsak mikrobiyomu fibromiyalji ile ilişkili olabilir. Bu çalışmada, FMS tanılı hastalarda sağlıklı kontrollere göre değişen bağırsak mikrobiyom düzeylerinin araştırılması amaçlanmıştır. Mikrobiyom çalışması için FMS tanılı 54 hastadan ve 36 sağlıklı kişiden oluşan kohorttan fekal örnekler toplanmıştır. Kontrol grubunda herhangi bir mental ve/veya fiziksel hastalığı olanlar çalışma dışında bırakılmıştır. FMS’li hasta grubu, -American College of Rheumatology (ACR)- 2010 tanı kriterlerine bağlı kalınarak belirlenmiştir. Fekal örnekler, kullanılana kadar -80°C’de muhafaza edilmiş ve buz üzerinde çözülmüş; her ekstraksiyon için 0.3 g feçes tartılmıştır. DNA izolasyonu, ticari kit ile üreticinin protokolüne uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Örnekler, gerçek zamanlı polimeraz zincir yöntemi ile Bacteroidetes, Firmicutes, Enterobacter, Lactobacillus, Streptococcus ve Bifidobacterium’a özgül primerler ile 16S rRNA gen amplifikasyonu yapılarak karşılaştırılmıştır. Sonuçlara göre, hasta grubunda Bacteroidetes ve Bifidobacterium istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde artarken (p< 0.05), Firmicutes’in azaldığı saptanmıştır (p< 0.001). Enterobacter, Streptococcus ve Lactobacillus için istatistiksel olarak anlamlı sonuç bulunamamıştır (p> 0.05). Bakteriler arasındaki ilişki değerlendirildiğinde, Bacteroidetes ile Firmicutes yüzdesi arasında istatistiksel olarak yüksek anlamlı ve negatif korelasyon bulunurken (r= -0.778, p< 0.001), Enterobacter ve Bifidobacterium yüzdesi arasında orta derecede istatistiksel anlamlılık ve pozitif korelasyon gözlenmiştir (r= 0.460, p= 0.005). Sonuçlar, bağırsak mikrobiyotasının fibromiyaljide rol oynayabileceğini göstermektedir. Bağırsaktaki Firmicutes ve Bacteroidetes filumlarının dengesinin bağırsak homeostazı için önemli etkilere sahip olduğu bilinmektedir. Özetle, daha büyük kohortlarda yapılacak büyük ölçekli araştırmaların, bağırsak mikrobiyomu ve FMS arasındaki ilişkiyi anlamada ve olası tedavi seçeneklerini değerlendirmede etkili olacağı açıktır.
  • PublicationMetadata only
    Evaluation of Graduate Student And Supervisor Satisfaction at Bezmialem Vakıf University Institute Of Health Sciences
    (2023-05-13) Temel B.; Özçelik S.; Uğurlu Ü.; TEMEL, BİNNUR; ÖZÇELİK, SEMRA; UĞURLU, ÜMIT
  • PublicationMetadata only
    Bezmialem Vakıf Üniversitesi Öğrencilerinin Akademik Erteleme Davranışlarının İncelenmesi
    (2020-10-14T00:00:00Z) Seyhun, Selin; Özçelik, Semra; Yabacı, Ayşegül; ÖZÇELİK, SEMRA; YABACI TAK, AYŞEGÜL
    Bezmialem Vakıf Üniversitesi Öğrencilerinin Akademik Erteleme Davranışlarının İncelenmesiSelin Seyhunseliinseyhun@gmail.com, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Fatih/İstanbulSemra Özçeliksemraozcelik@bezmialem.edu.tr, Bezmialem Vakıf Üniversitesi, Tıp Eğitimi ve Bilişimi Ana Bilim Dalı,Fatih, İstanbul,Ayşegül Yabacıaysegulyabaci@gmail.com, Bezmialem Vakıf Üniversitesi, Biyoistatistik Ana Bilim Dalı,Fatih, İstanbul,Giriş:Akademik erteleme; ödevleri yapma, sınavlara çalışma gibi yapılması gereken akademik görevlerin yapılmaması veya son ana bırakılması olarak tanımlanır. Meslek hayatı öncesi üniversitede akademik erteleme davranışlarının belirlenmesi öğrenciler açısından çok önemlidir.Amaç: Amacımız akademik erteleme eğilimini tamamı sağlık bölümlerinden oluşanbir üniversite olan Bezmialem Vakıf Üniversitesi (BVÜ)’nde araştırmak; cinsiyete, eğitim aldığı bölüme ve sınıf düzeylerine göre farklılaşma durumunu saptamaktır.Yöntem: Kişisel bilgi formu, geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmış -Akademik Erteleme Ölçeği- Google Forms aracılığıyla birleştirilip toplamda 23 soru olarak 2018-2019 yılında öğrenim gören tüm BVÜ öğrencilerine e-posta yoluyla gönderilmiştir. Kişisel bilgi formu öğrencilerin yaşını, cinsiyetini, bulundukları fakülte ve bölümünü, kaçıncı sınıf olduğunu sorgulamıştır. Ölçek; öğrencilerin öğrenim yaşantılarında yapmakla sorumlu oldukları görevleri içeren 12 olumsuz, 7 olumlu ifadeden oluşmaktadır. Bu ölçekte yer alan ifadelere verilen cevaplar beş basamaklı Likert tipinde derecelendirilmiştir (1=Beni hiç yansıtmıyor, 5=Beni tamamen yansıtıyor). Ölçekten alınabilecek en yüksek puan 95, en düşük puan ise 19’dur. Yüksek puan, akademik ertelemeci olunduğunu göstermektedir.Bulgular:Çalışmamıza yaşları 18 ile 34 arasında değişen (20,85±1,76) 705’i (%77,2) kadın, 208’i (22,8) erkek olmak üzere toplam 913(n:3095 % 29.5) öğrenci katılmıştır. Bunların 276’sı (%30,2) Tıp fakültesi, 152’si (%16,6) Diş Hekimliği, 97’si (%10,6) Eczacılık, 197’si (%21,6) Sağlık Bilimleri Fakültesi ve 191’i (%20,9) de Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda (SHMYO) öğrencidir. Ankete; Tıp fakültesinden 276(%34.9), Diş hekimliği fakültesinden 152(%35.4), Eczacılık fakültesinden 97(%34.4), Sağlık Bilimleri Fakültesinden 197(%20.1) ve SHMYO’dan 191(%32.8) öğrenci katılmıştır. Erkeklerde erteleme toplam puanının (56,21±12) kadınlara göre (52,32±12) daha fazla olduğu görülmüştür (p<0,001). Yaş arttıkça akademik erteleme eğilimde anlamlı artış görülmektedir (p<0,001). Tıp Fakültesi öğrencilerinin (55,79±13,21) SHMYO’daki (50±12,91) öğrencilere oranla daha fazla akademik erteleme davranışı gösterdiği belirlenmiştir (p<0,001). Tıp fakültesinde 1. ve 5. sınıflar arasında da anlamlı bir fark bulunmuştur (p=0,006). En düşük erteleme 1. sınıflarda (ortalama:53), en yüksek erteleme 5. (ortalama: 62) sınıflardadır. Eczacılık fakültesinde en düşük erteleme puanı 1. sınıflardadır (47,71±11,27). Ölçekte -Herhangi bir dersle ilgili okumaları derse okumuş olarak gelirim- ifadesine -beni hiç yansıtmıyor- cevabını en fazla SHMYO’daki öğrenciler (%46,7) vermiştir, -beni tamamen yansıtıyor- cevabını ise en fazla tıp fakültesinde okuyan öğrenciler (%41,9) işaretlemiştir (p<0,001). Ölçekteki son soru olan -Ben derslerimi çalışmayı son ana bırakan ancak bir dahaki sefere çalışmaya zamanında başlayacağım diyen bir öğrenciyim.- ifadesine -beni hiç yansıtmıyor- cevabını en fazla SHMYO’daki öğrenciler (%28,8) vermiştir, -beni tamamen yansıtıyor- cevabını ise en fazla tıp fakültesinde okuyan öğrenciler (%37,1) işaretlemiştir (p=0,027). Ölçekteki -Derslerimi düzenli olarak çalışırım.- ifadesine -beni hiç yansıtmıyor- cevabını en fazla Tıp fakültesindeki öğrenciler (%42,5) vermiştir. Daha sonra sırasıyla SHMYO (% 21,9), Diş Hekimliği fakültesi (%13,7), Sağlık Bilimleri fakültesi (%12,3) -beni hiç yansıtmıyor- cevabını en az verenler de Eczacılık fakültesi öğrencileri (%9,6) olarak dikkat çekmektedir (p=0,007).Sonuç:Akademik erteleme davranışları, erkek öğrencilerde daha yaygın görülmüştür. Yaş arttıkça erteleme de artmaktadır. Tıp fakültesi öğrencilerinin SHMYO’da okuyan öğrencilerden daha fazla erteleme davranışı gösterdiği veya kendilerini bu şekilde değerlendirdikleri görülmüştür. Akademik erteleme davranışının yaş, cinsiyet, fakülteler ve sınıflar arası anlamlı farklılıklar gösterdiği ve oldukça yaygın olduğu saptanmıştır. Bunun önlenebilmesi için ertelemenin altında yatan nedenlerin iyice araştırılması ve bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.Anahtar Kelimeler Akademik Erteleme davranışı, Üniversite Öğrencileri
  • PublicationOpen Access
    The Effects of Coronavirus Disease 2019 Outbreak on Medical Students
    (2021-03-01T00:00:00Z) Bilgi, Kadir; Aytaş, Gamze; Karatoprak, Utku; Kazancıoğlu, Rümeyza; Özçelik, Semra; ÖZÇELİK, SEMRA
    Introduction: The coronavirus disease 2019 (Covid-19) pandemic has influenced the whole world, where after the first case was diagnosed in Turkey, educational activities were suspended and partial curfews were implemented. This study was conducted to assess the concerns faced by the medical students about their professional life due to the disrupted educational activities and related psychological effects. Methods: This is a cross-sectional survey study, conducted with self-administered questionnaires on Bezmialem Vakif University medical students, during the pandemic. The questionnaire consists of queries about demographics, environmental factors, Generalized Anxiety Disorder-7 (GAD-7), and Patient Health Questionnaire-9 (PHQ-9) scales. Results: A total of 178 students participated in the study, with a female-to-male ratio of 5:2. Of the total respondents, 19.7% were experiencing severe anxiety, 17.4% moderate anxiety, and 37.1% mild anxiety, according to the GAD-7; and 13.5% of the respondents were experiencing severe depression, 21.9% moderate-severe depression, and 23% mild depression according to the PHQ-9. There was no statistically significant difference between the grades in terms of GAD-7 or PHQ-9 scores. Male participants were more likely to have suicidal thoughts (p = 0.013). According to our study, the factors with the highest influence on students were as follows: "Major changes in personal life," "Disruption in educational activities," and "Covid-19 related anxiety of loss of relatives and contamination or infection." On average, women voted higher points for "Covid-19 related anxiety of loss of relatives and contamination." Conclusions: We found that a significant portion of students regardless of their year in medical school were profoundly affected by the pandemic process as is shown by their anxiety and depression scores. The disruption in educational activities is one of the main factors of these effects, and we believe that these should not be ignored, as they could in the future lead to a series of problems for medical education and students alike.
  • PublicationMetadata only
    Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitiminde Topluma Dayalı Tıp Eğitimi ve Toplumu Tanıma Program Uygulamalarının Değerlendirilmesi
    (2020-10-14T00:00:00Z) Acar, Ceyda; Özçelik, Semra; Özyıldırım, Bedia; ÖZÇELİK, SEMRA; ÖZYILDIRIM, BEDİA
    Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitiminde Topluma Dayalı Tıp Eğitimi ve Toplumu Tanıma Program Uygulamalarının DeğerlendirilmesiSemra Özçeliksemraozcelik@bezmialem.edu.tr, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi ve Bilişimi Anabilim Dalı, Fatih, İstanbulCeyda Acarcacar@bezmialem.edu.tr, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD, Fatih, İstanbulBedia Ayhan Özyıldırımbozyildirim@bezmialem.edu.tr, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Fatih, İstanbulGiriş:Dünya Sağlık Örgütü, Ulusal ve Uluslararası Akreditasyon Kuruluşları, hekim adaylarının yaşadıkları toplumun sağlık sorunlarını ve sağlık sistemini görebilecekleri, tanıyabilecekleri ortamlarda da eğitim almaları gerektiğini vurgulamaktadır.Amaç:Çalışmada Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi eğitim programımızda yer alan topluma dayalı tıp eğitimi ve toplumu tanıma program uygulamalarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Topluma dayalı tıp eğitimi ve toplumu tanıma program uygulamaları için tıp eğitimimizin ilk döneminden itibaren; Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM), Sosyal Hizmet Kurumlarından Çocuk Evleri, Darülaceze, Verem Savaş Dispanseri ziyaretleri yanı sıra toplum içinde eğitim ve hizmet projesi olarak -Bezmialem Halk Sağlığı Günleri-ve Adli Tıp Kurumu, uygulama alanları olarak planlanmıştır. Tüm uygulamalar eğitim programında önceden belirlenen tarihlerde yapılmış ve öğrencilerden alınan yazılı geri bildirimleri içeren raporlar tematik olarak değerlendirilmiştir. Raporlar her bir program için ayrı ayrı alınmış olup, her bir program farklı bir kategori olarak değerlendirilmiştir. Raporlardaki içerikler; uygulama ve gözlemlerin içerik açısından verimliliği, uygulama ve gözlemlerin öğreticiliği açısından amaca uygunluk, organizasyonun yeterliliği başlıklarında temalandırılmıştır.Bulgular:Öğrenciler, yapılan topluma dayalı eğitim programlarında ziyaret ettikleri kurumların işleyişlerine, hasta-hekim ilişkisine, sosyal sorumluluk kazanabilmelerine, toplumsal sorunlara duyarlılık kazanabilmelerine, ekip çalışması beceri ve farkındalıklarını geliştirdikleri görülmektedir. Öğrencilerin beceri ve farkındalıklarının geliştirilmesi tıp eğitimi açısından, topluma yönelik tıp eğitimi uygulamaları öğrenim hedefi olarak çok önemlidir. Öğrenciler programın verimli olduğunu, ziyaret sırasında öğrendikleri bilgilerin fazlalığı ile ifade etmişlerdir.Öğrenciler, mesleki yaşamları içinde faydalanacakları bilgiler edindiklerini düşündüklerinden stajın daha verimli olduğu düşünülmektedir. Öğrenciler, staj sırasındaki eğiticilerin tutumları ve bilgileri açısından da eğitimi değerlendirmişlerdir. Eğitimin verimliliğini etkileyen unsurlardan olan eğitici öğrenci ilişkisi ile eğiticinin konuya hakimiyetinin stajların verimliliğini arttırdığı görülmektedir. Öğrenciler organizasyona yönelik geri bildirimlerinde, envanter ve planlamaya yönelik bazı eleştirilerle, katılımcı bir eğitim gerçekleştirildiğini göstermektedirler.Sonuç:Topluma dayalı tıp eğitimi programlarında amaçlanan başlıklar genel olarak, öğrencilerin kurumların işleyişlerini öğrenmesini, toplumda sık görülen sağlık sorunlarını bilmesini, öğrencilerin hasta-hekim ilişkisine dair becerilerini geliştirmesini, toplumsal sorumluluk ve duyarlılık geliştirmesini, ekip çalışması becerilerini geliştirmesini sağlamak olarak özetlenebilir. Bu bağlamda öğrencilerin geri bildirimlerinden amaçlara ulaşıldığı anlaşılmaktadır.Çalışmamızda öğrencilerin eğitimin motivasyonlarını dolayısıyla eğitimin etkinliğini arttıran öğeler de eğiticilerin olumlu tavrı ve konuya hakimiyetleri, öğrencilerin mesleki yaşantılarında karşılaşacaklarını düşündükleri alanlarla ilgili bilgilerin verilmesi, eğitimde öğrenci katılımının sağlanması olarak ortaya çıkmaktadır.Anahtar KelimelerTopluma Dayalı Tıp Eğitimi, Toplumu tanıma programları, Toplum ziyaretleri