Person:
DURDU, BÜLENT

Loading...
Profile Picture
Status
Organizational Units
Organizational Unit
Job Title
First Name
BÜLENT
Last Name
DURDU
Name
Email Address
Birth Date

Search Results

Now showing 1 - 4 of 4
  • PublicationMetadata only
    Investigation of drug-related problems in hospitalized patients with respiratory diseases: a randomized controlled trial
    (2022-11-25) Bektay M. Y.; Sancar M.; Okyaltırık F.; Durdu B.; İzzettin F. V.; BEKTAY, MUHAMMED YUNUS; OKYALTIRIK, FATMANUR; DURDU, BÜLENT; İZZETTİN, FIKRET VEHBI
  • PublicationMetadata only
    Thorax computed tomography findings and anti-SARS-CoV-2 immunoglobulin G levels in polymerase chain reaction-negative probable COVID-19 cases.
    (2022-11-25) Yurtsever I.; Karatoprak C.; Sumbul B.; Kiskac M.; Tunc M.; Zorlu M.; Ogun H.; Durdu B.; Toluk O.; Cakirca M.; YURTSEVER, İSMAİL; KARATOPRAK, CUMALİ; SÜMBÜL, BİLGE; KISKAÇ, MUHARREM; TUNÇ, MUHAMMED; ZORLU, MEHMET; OGUN, HAMZA; DURDU, BÜLENT; TOLUK, ÖZLEM; ÇAKIRCA, MUSTAFA
    OBJECTIVE: This study aimed to evaluate the SARS-CoV-2 immunoglobulin G (IgG) levels after 6 months of polymerase chain reaction (PCR) negativebut assumed to be COVID-19 positive cases to investigate the relationship between IgG levels and thoracic computed tomography (CT) findings.METHODS: This was a single-center study that included patients whose PCR test results were negative at least three times using nasopharyngealswabs but had clinical findings of COVID-19 and thoracic CT findings compatible with viral pneumonia. Six months after discharge, the IgG antibodieswere analyzed. The cutoff value for negative and positive serology was defined as <1.4 (index S/C) and ≥1.4 (index S/C), respectively. In addition, thepatients were categorized according to their thoracic CT findings as high (typical) and low (atypical). Also, the patients were grouped into classes as<5% lung involvement versus ≥5% lung involvement.RESULTS: The patients’ mean age was 49.78±12.96 years. PCR was negative, but patients with COVID-19 symptoms who had SARS-CoV-2 IgGpositive were 81.9% (n=95). The antibody titer and lung involvement ≥5% were statistically significantly higher in SARS-CoV-2 IgG positive cases(p<0.001 and p=0.021). Age and chest CT findings were the risk factors for lung involvement (OR=1.08, p<0.001 and OR=2.19, p=0.010, respectively).CONCLUSION: This study is valuable because increasing severity (≥5%) of lung involvement appears to be associated with high and persistent IgGantibody titers. In probable cases of COVID-19, even if the PCR test is negative, high IgG titers 6 months after discharge can predict the rate of lungparenchymal involvement.
  • PublicationMetadata only
    Kronik lenfositik lösemili bir hastada İbrutinib tedavisi altında Hepatit B enfeksiyon reaktivasyonu
    (2023-05-05) Bozkurt Ç.; Okay G.; Durdu B.; Akkoyunlu Y.; Aslan T.; EKŞİ, ÇAĞLA; OKAY, GÜLAY; DURDU, BÜLENT; AKKOYUNLU, YASEMİN; ASLAN, TURAN
    Giriş: İbrutinib, tekrarlayan ya da dirençli kronik lenfositik löseminin (KLL) tedavisinde endike olan bir Bruton tirozin kinaz inhibitörüdür. İbrutinib ile hepatit B (HBV) aktivasyon insidansı tam olarak bilinmemektedir. Literatürde olgu sunumları olarak ibrutinib tedavisi altında hepatit B reaktivasyonları bildirilmiştir. Bu yazıda KLL tanısı ile ibrutinib tedavisi altında hepatit B enfeksiyon reaktivasyonu gelişen bir olgu sunulmuştur. Olgu: Ocak 2009 tarihinde kronik lenfositik lösemi tanısı alan 74 yaş kadın hastaya, Ağustos 2018’de rituksimab-bendamustin tedavisi başlanması planlanarak enfeksiyon hastalıkları polikliniğine yönlendirilmiştir. Hastanın kemoterapi öncesi Temmuz 2018’de bakılan HBV serolojisi şu şekildedir: HBsAg negatif, anti-HBc IgG pozitif, anti-HBs pozitif. Hastaya profilaksi olarak entekavir tedavisi başlanmıştır. Uluslararası rehberler önerisine paralel olarak entekavir profilaksisi, son kemoterapiden 1 yıl sonra kesilmiştir. Kasım 2021’de KLL nüksü gelişmesi üzerine ibrutinib tedavisi başlanan hastanın tedavi öncesi Ocak 2019’da bakılan HBV serolojisi şu şekildedir: HBsAg negatif, anti-HBc IgG pozitif, anti-HBs pozitif. 5 Ocak 2023 tarihinde karaciğer enzim yüksekliği, HBs Ag pozitifliği saptanan hasta enfeksiyon hastalıkları polikliniğine yönlendirilmiştir. Bakılan tetkiklerinde HBV-DNA: 127000000 IU/ml, HBe Ag: pozitif, aspartat aminotransferaz (AST): 387, alanin aminotransferaz (ALT): 392. Hepatobiliyer ultrasonografide karaciğer boyutu normal, konturları düzenli saptanmıştır. Hastaya HBV reaktivasyon düşünülerek entekavir tedavisi başlanmıştır. Sonuç: Kronik HBV taşıyıcılığı veya geçirilmiş HBV enfeksiyonu durumunda hastalarda immünsüpresyon, viral reaktivasyona neden olabilmektedir. Hastamızda ibrutinibden yaklaşık 1 yıl sonra HBV reaktivasyonunun görülmesi, ibrutinibi olası reaktivasyon nedeni yapmaktadır. İbrutinib alan hastalarda hepatit B profilaksisi her zaman akılda tutulmalıdır. Antiviral profilaksi başlanması ile ilgili rehberlere girmiş kesin bir öneri bulunmamaktadır ve bu konuda uluslararası bir uzlaşı ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler: Hepatit B reaktivasyonu, ibrutinib, kronik lenfositik lösemi
  • PublicationMetadata only
    Pandoraea norimbergensis; mortal seyreden kateter ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonu etkeni
    (2023-02-01) Karakuş H. D.; Durdu B.; Akkoyunlu Y.; Okay G.; Aslan T.; Sümbül B.; Haliloğlu M.; KARAKUŞ, HATİCE DİLARA; DURDU, BÜLENT; AKKOYUNLU, YASEMİN; OKAY, GÜLAY; ASLAN, TURAN; SÜMBÜL, BİLGE; HALİLOĞLU, MURAT
    AMAÇ: Pandoraea norimbergensis Gram negatif, hareketli, oksidaz pozitif, non-fermentatif, zorunlu aerob basildir. Genellikle kistik fibrozis, bronşektazi gibi kronik akciğer hastalığı olanlarda etken olarak tanımlanmıştır. Bununla birlikte toprak, gıda, su ve kan örneklerinden de izole edilmiştir. En yakın filogenetik akrabası Burkholderia cinsidir. Bu olguda yoğun bakım ünitesinde (YBÜ) takip edilen ve mortalite ile sonuçlanan Pandoraea norimbergensis’in etken olduğu kateter ilişkili kan dolaşım enfeksiyonu (KİKDE) sunulmuştur.OLGU: Hipertansiyon, diabetes mellitus, konjestif kalp yetmezliği, larinks kanseri tanıları olan 78 yaşında erkek hasta nefes darlığı, halsizlik şikayetleriyle acil kliniğimize başvurmuştur. Hemodinamik bozukluk ve solunum yetmezliği tespit edilen hasta YBÜ’ne yatırılmıştır. Yatışının 10. gününde ateş, akut faz reaktanlarında yükselme, hemodinamik bozulma (septik şok) olması üzerine ampirik olarak meropenem, kolistin ve norepinefrin başlanmıştır. Santral venöz kateter ve periferden alınan kan kültürlerinde Pandoraea norimbergensis üremiştir. İdentifikasyonu MALDI-TOF MS ile yapılmıştır. Otomatize sistem (VITEK® 2 bioMérieux) ile yapılan antibiyogram sonucu tablodaki gibidir. Antibiyogram sonucuna göre mevcut tedaviye levofloksasin eklenmiştir. Meropenem ve kolistinin 7.gününde, levofloksasinin 3. gününde kardiyak arrest gelişen hasta hayatını kaybetmiştir.SONUÇ: Literatür incelendiğinde Akut Lenfoblastik Lösemi tanılı bebek hastada Pandoraea pnomenusa’nın etken olduğu tek bir KİKDE olgusu bildirilmiştir. Pandoraea türleri daha çok kistik fibrozis ve bronşiektazi varlığında solunum yolu patojeni olarak tanımlanmıştır. Ampisilin, 3.,4. Kuşak sefalosporinler, piperasilin, azitromisin, aminoglikozidlere direnç bildirilmiştir. Kinolonlar ve trimetoprim/sulfumetoksazole değişken duyarlılık göstermektedir. Hastane enfeksiyonlarında nadir gördüğümüz bu etken çoklu ilaç direnci ile birlikte mortal seyredebilmektedir. Antibiyotik Duyarlılık Piperasilin/tazobaktam duyarlı Levofloksasin orta duyarlı Siprofloksasin dirençli Meropenem dirençli Ertapenem dirençli Sefepim dirençli Gentamisin dirençli Tobramisin dirençli TABLO : Pandoraea norimbergensis antibiyotik duyarlılık sonuçları