Person:
KILIÇ, ÖZGE

Loading...
Profile Picture
Status
Kurumdan Ayrılmıştır
Organizational Units
Organizational Unit
Job Title
First Name
ÖZGE
Last Name
KILIÇ
Name
Email Address
Birth Date

Search Results

Now showing 1 - 6 of 6
  • PublicationMetadata only
    Ağır Depresyon, Covıd-19 Kaçınma Tutumları Ve Covıd-19 Korkusu Ile Durumluk Ve Süreklı Kaygıda Fark Yaratır Mı?
    (2021-10-23T00:00:00Z) Boylu, Muhammed Emin; Kılıç, Özge; BOYLU, MUHAMMED EMİN; KILIÇ, ÖZGE
  • PublicationMetadata only
    NEUROLOGICAL AND PSYCHIATRIC ANALYSIS OF ICTAL KISSING AUTOMATISM
    (2012-09-01T00:00:00Z) TAŞKIRAN, Emine; ÖZKARA, Çiğdem; KILIÇ, ÖZGE; AYDOĞDU, İBRAHİM; Senturk, A.; Ozmen, M.; KILIÇ, ÖZGE
  • PublicationMetadata only
    ASSESSMENT OF LONELINESS IN PATIENTS WITH INFLAMMATORY ARTHRITIS
    (2019-06-01T00:00:00Z) Emmungil, Hakan; Ilgen, Ufuk; Turan, Sezin; Kilic, ÖZGE; KILIÇ, ÖZGE
  • PublicationOpen Access
    Evaluating compliance to stimulants in adults with attention deficit and hyperactivity disorder
    (2021-12-03T00:00:00Z) Kılıç, Özge; Boylu, Muhammed Emin; KILIÇ, ÖZGE; BOYLU, MUHAMMED EMİN
    Objective: Attention deficit hyperactivity disorder (ADHD) has several negative psychosocial outcomes including poor work performance, academic failure, problems in social relationships, and criminality. However, it is among the most treatable mental disorders given the safety and efficacy of stimulants. We aimed to explore compliance levels to methylphenidate and associated sociodemographic factors in adults with ADHD.Methods: Patients with ADHD who have been following up in a single-center outpatient psychiatry clinic of a university hospital were included in the study. Diagnoses were established according to the Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders Fifth Edition (DSM-5) during a face-to-face clinical interview. Sociodemographic data form and Morisky medication adherence scale were utilized.Results: Among 64 patients (36 males, 28 females) (mean age ± SD = 25.2 ± 6.8) with ADHD, 19 (29.7 %) and 29 (45.3%) patients showed high and medium adherence to methylphenidate respectively. However, 16 (25 %) had low adherence. Men and women did not significantly differ in compliance levels to stimulants (X2 (2) = 1.639, p = 0.441). Compliance was not found to be related to education, marital and economic status, living conditions, smoking. The number of patients who consume alcohol tends to be higher in the low adherent group although not reaching statistical significance.Discussion: One-fourth of adult patients with ADHD had low adherence to methylphenidate. Men and women did not differ in adherence levels. No significant difference has been observed in the mean ages between the three adherence groups. Our results were in line with some earlier studies on treatment adherence in ADHD but not with others that showed adherence was higher in females and younger patients. The reason for these discrepancies could be that the studies with contrary results have recruited both children and adolescents. Longitudinal multicenter studies are needed to draw conclusions on the factors affecting compliance in ADHD.Keywords: attention deficit and hyperactivity disorder, drugs/medication, pharmacology, treatment compliance, treatment adherence, demographic
  • PublicationMetadata only
    Depresyonda erişkin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile durumluk ve sürekli anksiyetenin ilişkisi
    (2021-12-03T00:00:00Z) Kılıç, Özge; Boylu, Muhammed Emin; KILIÇ, ÖZGE; BOYLU, MUHAMMED EMİN
    Amaç: Komorbid bozukluklar erişkin dönemde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun (DEHB) görünümünü etkileyebilir. Klinikçalışmalarda DEHB tanısı konan bireylerde en sık eş tanılar depresif bozukluklar ve anksiyete bozukluklarıdır [1]. Depresyon tanılıhastalarda ise DEHB sıklığı % 9.4 olarak gösterilmiştir [2]. Sürekli anksiyete, DEHB belirti şiddeti ile işlevsel bozulma arasındaki ilişkiyearacılık etmektedir [3]. Bu çalışmanın amacı depresyon hastalarında DEHB’nun durumluk ve sürekli anksiyeteyle ilişkisininincelenmesidir.Metod: Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniğinde değerlendirilen, Mental Bozuklukların Tanımsal ve Sayısal El Kitabı TanıÖlçütleri 5. Baskısına (DSM-5) göre depresyon tanısı alan, anksiyete bozukluğu eş tanısı olmayan hastalar çalışmaya alındı. Hastalarerişkin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu özbildirim ölçeği (ASRS v1.1) DSM-5 DEHB tarama ölçeği (ASRS-5), durumluk vesürekli anksiyete (STAI-I, STAI-II) ve Beck depresyon özbildirim ölçeklerini doldurdu. Araştırma için üniversite girişimsel olmayanaraştırmalar etik kurulundan onay alındı. Çalışma Helsinki Deklarasyonu-na uygun şekilde yürütüldü. Tüm katılımcılar, çalışmanın amacıve içeriği anlatıldıktan sonra yazılı ve aydınlatılmış onam verdi.Bulgular: Çalışmaya alınan depresyon tanılı 38 hastanın (29 kadın, 9 erkek) yaş ortalaması 30.2 ± 11.2’ydi. 11’i (%29) evli, 27’si (%71)bekardı. 26’sının (%68.4) eğitim düzeyi üniversite ve üstündeydi. 13’ü (%34.2) öğrenci, 12’si (%31.6) çalışan, 12’si (%31.6) çalışmayanbireylerdi, bir kişi (%2.6) emekliydi. 25 kişinin (%65.8) maddi durumu orta düzeydeydi. 16 kişi (%42) sigara kullanmaktaydı. HemASRS-5 (p=0.047, r=0.33), hem ASRS v1.1 (p=0.004, r=0.46) sürekli anksiyeteyle pozitif yönde ilişkiliydi. ASRS v1.1 durumlukanksiyeteyle pozitif yönde ilişkili bulunmuşken (p=0.002, r=0.48), ASRS-5 ile durumluk anksiyete arasında ilişki bulunamadı (p=0.071 ,r=0.30).Tartışma ve Sonuç: Bu çalışmada depresyon tanılı erişkin hastalarda DEHB taramasında kullanılan iki ölçeğin durumluk ve süreklianksiyete ile ilişkileri incelenmiştir. Hem ASRS-5 hem ASRS v1.1. sürekli anksiyeteyle pozitif yönde ilişkiliyken, ASRS v1.1 durumlukanksiyeteyle pozitif yönde ilişkili bulunmuş, ASRS-5’le durumluk anksiyete arasında ilişki bulunamamıştır. Bulgularımız, depresyonhastalarında anksiyeteli depresyonun, anksiyetesiz depresyona kıyasla ASRS v1.1. puanlarıyla daha fazla ilişkili olduğunu gösterençalışmayla uyumludur [4]. Yeni ve geniş örneklemli bir klinik çalışmada da ASRS v1.1’le ölçülen özbildirim DEHB puanlarının Beckdepresyon puanlarıyla pozitif ilişkili olduğu ortaya konmuş, depresyon puanları düştükçe, DEHB olarak pozitif taranan hasta sayısının dadüştüğü gösterilmiştir [5]. Depresyon tanılı hastalarda ASRS-v1.1’ in DSM-IV’e göre ve klinik görüşme ile konulan tam sendrom DEHBtanısı için % 60 duyarlılık, % 68.6 özgüllük; % 21.4 pozitif tahmin değeri, % 92.3 negatif tahmin değeri ortaya konmuştır. Depresyonhastalarında DEHB tarandığında negatif sonuç alınmasının DEHB’nun bulunmadığını güçlü şekilde ortaya koyabildiği, ancak taramasonucu pozitifse bu pozitifliğin depresyondan mı DEHB’ndan mı kaynaklandığının incelenmesi gerektiği şeklinde yorumlanmıştır [4].Erişkin depresyon hastalarında, DEHB eştanısı araştırılırken durumlarda anksiyetenin de DEHB tarama ölçek puanlarını etkileyebileceğigöz önünde bulundurulmalıdır. Durumluk anksiyetesi yüksek olan depresyon hastalarında DEHB taranması için, ASRS-5 ölçeği ASRSv1.1’e göre daha uygun olabilir.
  • PublicationMetadata only
    No Change in Reward Responsiveness, but Decreased Functional Connectivity With Right Nucleus Accumbens and Left Lateral Occipital- Precuneus Cortex 3 Months After Sleeve Gastrectomy
    (2020-05-01T00:00:00Z) Yazicioglu, Candan Yasemin Eren; Uymaz, Derya Salim; Yavuz, Yunus; Kilic, ÖZGE; Eser, Hale Yapici; KILIÇ, ÖZGE