Person:
KÖKER, İBRAHİM HAKKI

Loading...
Profile Picture
Google ScholarScopusORCIDPublons
Status
Kurumdan Ayrılmıştır
Organizational Units
Organizational Unit
Job Title
First Name
İBRAHİM HAKKI
Last Name
KÖKER
Name
Email Address
Birth Date

Search Results

Now showing 1 - 10 of 10
  • PublicationMetadata only
    ID: 3524972 MUCINOUS PANCREATIC CYST SUBGROUPS: THE ROLE OF CYST FLUID VISCOSITY AND CYST MORPHOLOGY IN DIFFERENTIATION
    (2021-05-21T00:00:00Z) KÖKER, İBRAHİM HAKKI; Elagöz, Şahende; MALYA, FATMA ÜMİT; Kiremitçi, Sercan; İNCE, ALİ TÜZÜN; ŞENTÜRK, HAKAN; KÖKER, İBRAHİM HAKKI; MALYA, FATMA ÜMİT; İNCE, ALİ TÜZÜN; ŞENTÜRK, HAKAN
  • PublicationMetadata only
    Pankreas Divisum’un Akut Pankreatit’te Yeri, Takipli Hastalarda Restenoz ve Malignite Gelişenlerin Özellikleri
    (2021-11-21T00:00:00Z) Köker, İbrahim Hakkı; Biberci Keskin, Elmas; Koçhan, Koray; Kiremitçi, Sercan; Değirmencioğlu, Şerife; Seven, Gülseren; İnce, Ali Tüzün; Şentürk, Hakan; KÖKER, İBRAHİM HAKKI; BİBERCİ KESKİN, ELMAS; KOÇHAN, KORAY; KİREMİTÇİ, SERCAN; DEĞİRMENCİOĞLU, ŞERİFE; SEVEN, GÜLSEREN; İNCE, ALİ TÜZÜN; ŞENTÜRK, HAKAN
    GİRİŞ: Pankreas divisum (PD) akut pankreatit’le (AP) başvuran hastalarda tanı konulması zor olabilen bir konjenital patolojidir. Amacımız PD’lu hastaların AP’deki sıklıklarını ve takip sonuçlarını değerlendirmekti.METODLAR: Retrospektif olarak AP ile başvuran 524 hastanın 32 (%6.1)’inde kesitsel ve endosonografik olarak PD tanısı koyduk. Pankreas divisum’lu hastaların yaş ve cinsiyet özellikleriyle takipte restenoz ve malignite gelişen hastaların özelliklerini değerlendirdik.BULGULAR: Akut pankreatitle başvuran 524 hastada etyolojik olarak ilk sırada biliyer patolojiler (n=308(58.7), 191(%62) kadın) bulunurken, PD’lu 32 (%6), 18(%56.3) erkek, yaş ortalaması 44.7±15.1 yıl (min-maks 16-75) hastada biliyer etyolojiden anlamlı olarak yaş (p<0.001) ve cinsiyet (p<0.001) farklı saptadık. Hastaların 29’u (%90.6) komplet tipti (17(58.6) erkek). Inkomplet PD’nin 2’si kadın, 1’i erkekti. Hastaların 20’sine (%62.5) tedavi amaçlı wirsung’a minor papilladan plastik stent yerleştirildi. Takipte 4 (%20) hastada stent sonrası minor papilla’da restenoz gelişti. Bunların 3 (%75)’ü erkekti. Restenoz gelişen 4 hastanın yaş ortalaması 44±12.3, (min-maks 28-57) yıldı. Bu hastalardan 1’ine endosonografik wirsungogastrostomi ile wirsung-gastrik duvar arasında fistül oluşturularak wirsung içindeki taşlar temizlendi. Takip esnasında 1 inkomplet (60 yaş), 1 komplet PD’li (44 yaş) 2 erkekten birisinin pankreas baş ve gövdesinde, diğerinin pankreas başında CA 19-9 eksprese etmeyen agresif seyirli pankreatik duktal adeno karsinom saptadık.SONUÇ: Pankreas divisum AP’de düşük oranda ve erkek cinsiyette daha fazla iken, restenoz ve malignite gelişimini de yine erkeklerde daha sık saptadık. Restenoz tedavisinde ise wirsungo-gastrostomik fistül oluşturma yaklaşımı uygun bir seçenek olabilir. Anahtar Kelimeler: akut pankreatit, malignite, pankreas divisum, restenoz
  • PublicationMetadata only
    CA 19-9 Eksprese Etmeyen Pankreaatik Duktal adenokarsinom Tanılı Hastaların Demografik Özellikleri
    (2021-11-21T00:00:00Z) Köker, İbrahim Hakkı; Yurtsever, İsmail; Şentürk, Hakan; KÖKER, İBRAHİM HAKKI; YURTSEVER, İSMAİL; ŞENTÜRK, HAKAN
  • PublicationMetadata only
    Müsinöz Pankreas Kist Alt Guruplarında Kist Boyutlarının Ve Kist Sıvı Viskozitesinin Malignite Açısından Belirleyiciliği Var Mıdır ?
    (2021-09-20T00:00:00Z) KÖKER, İBRAHİM HAKKI; ŞENTÜRK, HAKAN; KÖKER, İBRAHİM HAKKI; ŞENTÜRK, HAKAN
  • PublicationOpen Access
    Can serum histone H4 levels predict mucosal healing in Crohn-s disease?
    (2021-01-01T00:00:00Z) KÖKER, İBRAHİM HAKKI; SÜMBÜL, BİLGE; KİREMİTÇİ, SERCAN; KOÇHAN, KORAY; İNCE, ALİ TÜZÜN; BİBERCİ KESKİN, Elmas; ŞENTÜRK, HAKAN; KÖKER, İBRAHİM HAKKI; SÜMBÜL, BİLGE; KİREMİTÇİ, SERCAN; KOÇHAN, KORAY; İNCE, ALİ TÜZÜN; BİBERCİ KESKİN, ELMAS; ŞENTÜRK, HAKAN
    Introduction: Mucosal healing (MH) has been a treatment target with the introduction of biological agents in Crohn's disease (CD). Histone H4 increases in chronic inflammation. Aim: Our goal was to investigate the role of serum histone H4 in predicting MH. Material and methods: The study included 44 patients who applied to the endoscopy unit for ileocolonoscopic evaluation with the diagnosis of ileocecal CD and 26 healthy controls. After ileocolonoscopic evaluation, we divided the patients into 2 groups: those with and those without MH, according to the presence of endoscopic ulcer or erosion findings. Blood samples were taken from these patients to analyse serum histone H4 before the endoscopic procedure. We first compared serum histone H4 levels between CD patients and the healthy control group and then between those with and those without MH among the CD patients. Finally, we compared CRP, ESR, and serum histone H4 levels in patients with CD according to the presence of MH and symptoms. Results: Serum histone H4 levels were significantly higher in ileocolonic CD patients compared to the healthy control group (p = 0.002). Also, serum histone H4 levels were significantly higher in CD patients with no MH (p = 0.028) or symptomatic patients (p = 0.033). We did not find a significant difference in C-reactive protein and erythrocyte sedimentation rate levels between CD patients in the presence of MH (p = 0.281 and p = 0.203, respectively) or symptoms (0.779 and 0.652, respectively). Conclusions: Serum histone H4 might be a useful biomarker for MH prediction in ileocolonoscopic CD patients. Validation is needed for large numbers of patients.
  • PublicationOpen Access
    Mucinous Pancreatic Cysts: Comparison of Cyst Size and Location in Certain Mucinous Cyst Subgroups
    (2021-09-01T00:00:00Z) KÖKER, İBRAHİM HAKKI; Elagoz, Sahende; GÜCİN, ZÜHAL; MALYA, FATMA ÜMİT; ŞENTÜRK, HAKAN; KÖKER, İBRAHİM HAKKI; GÜCİN, ZÜHAL; MALYA, FATMA ÜMİT; ŞENTÜRK, HAKAN
    Background: There are studies reporting that the location of intraductal papillary mucinous neoplasia (IPMN) predicts malignancy. Therefore, we evaluated the cyst location’s relationship with malignancy, and the possibility of using cyst size and location to distinguish between non-main duct (non-MD)-IPMNs, mucinous cystic neoplasia (MCN), and cystic pancreatic ductal adenocarcinoma (PDAC). Methods: We performed a retrospective analysis of data from 122 patients with a definite cyto-histological diagnosis of non-MDIPMNs, LR-MCNs, and cystic PDACs via endoscopic ultrasound fine-needle aspiration between October 2011 and October 2020. We grouped the cyst locations as head, uncinate, neck (HUN), and corpus or tail (CT). On histology, low-grade dysplasia and intermediategrade dysplasia were considered low risk (LR), whereas high-grade dysplasia and invasive carcinoma were considered high risk (HR). Results: Of the 122 patients (61 (50%) women, median age 61.5 years (range 19-85), there were 34 (27.9%) LR-non-MD-IPMNs, 33 (27%) HR-non-MD-IPMNs, 19 (15.6%) LR-MCNs, and 36 (29.5%) cystic PDACs. We found no significant difference between LRand HR-non-MD-IPMN locations (P = .803). Low-risk non-MD-IPMNs were significantly smaller than HR-non-MD-IPMNs (P < .001), LR-MCNs (P = .002), and cystic PDACs (P < .001). The area under the receiver operating characteristic curve (AUROC) was 0.819 (95% CI: 0.716-0.902; P < .0001), and demonstrated a cyst size cut-off <2.2 cm to differentiate LR cysts, while cysts <1.6 cm had a negative predictive value (NPV) of 100% in non-MD-IPMNs. Conclusion: Cyst location is not predictive of malignancy in non-MD-IPMNs. Low-risk non-MD-IPMNs were smaller than HR-non-MDIPMNs, LR-MCNs, and cystic PDACs. The cyst size cut-off was 2.2 cm; however, <1.6 cm had a 100% NPV differentiating LR- from HR-non-MD-IPMNs
  • PublicationMetadata only
    Esophageal inlet patch: Demographic and endoscopic characteristics of patients and review of the literature
    (2021-08-01T00:00:00Z) KÖKER, İBRAHİM HAKKI; ŞAHİN, NURHAN; KÖKER, İBRAHİM HAKKI; ŞAHİN, NURHAN
  • PublicationMetadata only
    Groove Pankreatitli Hastaların Klinikopatolojik Özellikleri; Tek Merkez Deneyimimiz
    (2021-11-21T00:00:00Z) Değer, Kamuran Cumhur; Gönültaş, Ceren; Köker, İbrahim Hakkı; Toprak, Hüseyin; Şentürk, Hakan; DEĞER, KAMURAN CUMHUR; GÖNÜLTAŞ, CEREN; KÖKER, İBRAHİM HAKKI; TOPRAK, HÜSEYİN; ŞENTÜRK, HAKAN
    Groove (oluk) pankreatit ilk olarak 1970’li yıllarda tanımlanmış, pankreas başı, duodenum ve koledok tarafından çevrelenmiş anatomik alanın (pankreatoduodenal oluk) fibrotik skarlaşmasıyla karakterize segmental bir kronik pankreatit formudur. altta yatan patolojinin duodenum duvarında heterotopik pankreas dokusunun bulunması olduğu düşünülmektedir. merkezimizde 2013-2018 yılları arasında anahtar sözcük -groove-, -paraduodenal- yazılarak retrospektif olarak hastane veritabanından veri süzülerek toplam 18 hastanın bilgilerine ulaşıldı. hastaların temel demografik özellikleri, laboratuvar test sonuçları, CT, MRI, EUS, ERCP bulguları, yapılan tedavi ve hastaların prognozları değerlendirmeye alındı. yaş ortalaması 58 (25-87), erkek hasta sayısı 13 (%72.2), sigara kullanımı 5 (%27.8), alkol ve sigara kullanımı 6 (%33.3) hastada mevcuttu. en sık görülen semptom üst karın ağrısı idi 9(%50). bunu 5 (%27.8) hasta ile mide çıkış yolu obstrüksiyonu izledi. Serum CRP ortalaması 2.59(1-17), T.Bil: 0.635 (0.11-8.92), AST: 29(9-206), Amilaz 76(33-1359). tüm hastalara; 18(%100) EUS yapılırken, 9(%50) hastanın ERCP, 15(%83) hastanın CT, 9(%50) hastanın MR görüntülemesi mevcuttu. en sık bulgu 11(%61.1) hasta ile ödematöz duodenum duvarı idi. Bunu 7(%38.8) hastada pankreas başında ödem ve 7(%38.8) hastada pankreas başında kitle izledi. EUS-FNA yapılan 14 hastanın 8(%44.4)’inde benign sitoloji, 3(%16.6) Atipi, 3(%16.6) adeno CA olarak geldi. 8(%44) hastaya konservatif yaklaşım yapılırken, 3(%16.6) kolesistektomi, 6(%33.3) biliyer stentleme,1(%5.5) duodenal stentleme, 1(%5.5) whipple prosedürü uygulandı. ortalama takip süresi 14 (2-70) ay. 8(%44.4) hastanın semptomları gerilerken 5(%27.7) hastada rekürren pankreatit atakları oldu. 5(%%27.7) hasta takip sürecinde exitus oldu. Sonuç olarakpankreatitin bu özel bir formu olan groove pankreatitin klinik,radyolojik ve patolojik olarak tanısının konulması ve olası maligniteden ayırt edilmesi tedavi planlamasında hayati önem arz etmektedir. Anahtar Kelimeler: Endosonografi, Oluk, Pankreatitit
  • PublicationMetadata only
    Türkiye Klinikleri Genel Cerrahi - Özel Konular PANKREAS KİSTİK TÜMÖRLERİ GÜNCEL TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
    (2021-01-01T00:00:00Z) KÖKER, İBRAHİM HAKKI; ŞENTÜRK, HAKAN; KÖKER, İBRAHİM HAKKI; ŞENTÜRK, HAKAN
  • PublicationMetadata only
    Psödokistlerle Malign Müsinöz Kistler Arasında Kist Sıvısında Amilaz Düzeylerinin Karşılaştırılması
    (2021-11-21T00:00:00Z) Köker, İbrahim Hakkı; Değer, Kamuran Cumhur; Elagöz, Şahande; Şentürk, Hakan; KÖKER, İBRAHİM HAKKI; DEĞER, KAMURAN CUMHUR; ELAGÖZ, ŞAHANDE; ŞENTÜRK, HAKAN
    GİRİŞ: Pankreasın kistik lezyonları arasında literatürde ilk sırada psödokistler gelmektedir. Psödokistlerin (PS) tanısında kist sıvısı amilaz düzeyleri önemli rol oynamaktadır. Bununla birlikte kist sıvısı amilaz düzeyleri Intraduktal Papiller Müsinöz Neoplazi (IPMN)’ye bağlı gelişen Pankreatik Duktal Adenokarsinomda (PDAC) ya da kistik dejenerasyonlu PDAC’larda da yüksek olarak saptanabilmektedir. Amacımız kist sıvısındaki amilaz düzeylerinin PS, IPMN-PDAC ve kistik dejenerasyonlu PDAC’lar arasındaki farklılıklarını araştırmaktı.METODLAR: Ekim 2011–Temmuz 2021 arasında endosonografik ultrason ile ince iğne aspirat sıvısı alınmış olan kesin tanı almış toplam 67 hastada IPMN-PDAC’lar, kistik PDAC’lar ve PS arasında kist sıvı amilaz düzeylerini ve demografik parametreleri karşılaştırdık. Kist sıvısı amilaz düzeyinin PS ve malign kistlerin ayırımda diagnostik validasyon ve cutoff düzeyini hesapladık.BULGULAR: 67 hastadan 19(%28.3)’u IPMN-PDAC, 17(%25.3)’si kistik-PDAC, ve 31 (%46.2)’i PS tanılıydı. Kist sıvısı amilazı PS’lerde median 23175 U/L, (min-maks 25-239950), IPMN-PDAC’larda 1253 U/L, (min-maks 10-57070), Kistik PDAC’larda ise 110 U/L, (min-maks 8-81200)’di. Kist sıvısı amilazı PS’lerle Kistik PDAC’lar (p=0.001) ve IPMN-PDAC’lar (p<0.001) arasında anlamlı farklıydı fakat IPMN-PDAC’larla Kistik PDAC’lar arasında anlamlı farklılık saptamadık. Psödokistlerle malign müsinöz kistler arasında kist sıvısı amilazı için AUROC=0.794, (%95CI:0.678-0.883) (p<0.0001) saptadık. Kist sıvısı amilaz eşik değeri 9120 U/L iken Duyarlılık:%80.5, Özgünlük:%74.1, Pozitif Prediktif Değer(PPD): %78.4, ve Negatif Prediktif Değeri(NPD): %76.7 saptadık. SONUÇLAR: Psödokistlerle malign müsinöz kistler arasında ayırım yapmada kist sıvısı amilazı >9120 U/L olduğunda duyarlılık, özgünlük, PPD ve NPD’in PS lehine anlamlı derecede arttığını saptadık.