Person:
KARAASLAN, KAZıM

Loading...
Profile Picture
Status
Organizational Units
Organizational Unit
Job Title
First Name
KAZıM
Last Name
KARAASLAN
Name
Email Address
Birth Date

Search Results

Now showing 1 - 3 of 3
  • PublicationMetadata only
    A new technique at insertion of laryngeal mask airway
    (2013-06-04) Esen A.; Bakan M.; Topuz U.; Ertaş Dursun Z.; Karaaslan K.; ESEN, ASIM; KARAASLAN, KAZıM
    A new technique at insertion of laryngeal mask airway Esen A., Bakan M., Topuz U., Ertas Z., Karaaslan K. (Bezmialem Vakif University, Dept of Anaesthesiology & Intensive Care, Istanbul, Turkey) Background and Goal of Study: Laryngeal mask airway (LMA) have been frequently used for airway management. The satisfaction of the insertion and trauma at insertion are problems. We present a new in insertion technique for LMA with partially inflated cuff. Materials and Methods: Consecutive 157 patients undergoing general anesthesia with LMA were randomized to two groups by coin toss. Induction and maintenance of anesthesia were standart in two groups. There were 85 patients in study group (group S) and 72 patients in control group (group C). LMA insertions were made by same physician. LMA was inserted with standart technique -which was described by Brain- at group C. Laryngeal mask airway was inserted with new techinque at group S. In new technique the head was positioned with extension by nondominant hand, mouth was opened with dominant hand, LMA was held with dominant hand from the tube part and inserted until the tip touches to the oropharynx. The index finger of nondominant hand was inserted to mouth to pass by the LMA and reach the tip of it and the tip of LMA was directed to caudal by index finger. Then LMA was inserted by the guidance of the index finger towards it reaches to the trianguler base of the orophariynx. Results and Discussion: There were no difference between the groups for the demographic details, ASA scores, insertion success and duration of anesthesia. The mean age was 47 ,4 for group S and 51,7 for group C. Count of attempt was better in study group. Mean count number was 1,11 at group S and 1,28 at group C (p=0.02). Also blood on LMA were seen more common at group C (p=0.04). There were no statistical difference at sore throat but it was less seen at group S. Also airway satisfaction was not statistical different between groups but while all airways were succesfull in group S we can not inserted LMA by standart method at 1 patient and inserted it at first attempt by new technique. Conclusion: New technique is less traumatic and easy to use at daily practice. References: 1. Brain AIJ : The laryngeal mask. A new consept in airway management. Br J Anaesth 55:801,1983. 2. Asai T, Morris S : The laryngeal mask airway: its’ features, effects and role. Can J Anaesth 41:930-60, 1994. 3. Wakeling HG, Butler PJ, Baxter PJ : The laryngeal mask airway: a comparison between two insertion techniques. Anesth Analg 85:687-90,1997.
  • PublicationMetadata only
    Anjiotensin Dönüştürücü Enzim İnhibitörü Kullanımına Bağlı Gelişen Postoperatif Lingual Ödem
    (2023-11-05) Esen A.; Kök T.; Karaaslan K.; KÖK, TUĞBA; KARAASLAN, KAZıM
    Anjiotensin Dönüştürücü Enzim İnhibitörü Kullanımına Bağlı Gelişen Postoperatif Lingual Ödem Tuğba Kök , Asım Esen , Kazım Karaaslan (Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi) Giriş / Amaç: Lingual ödem; nadir görülen, hayatı tehdit etme potansiyeline sahip bir komplikasyondur(1). Pozisyon, anjioödem, alerjik reaksiyonlar, anafilaksi ve ilaçlar sorumlu tutulmuştur(2,3). ACE inhibitörlerinden lisinopril ve perindoprile bağlı gelişen vakalar da bildirilmiştir(4,6). Bu olguda laparoskopik kolesistektomi sonrasında gelişen lingual ödem vakası sunuldu. Olgu: Laparoskopik kolesistektomi planlanan 70yaş, 61kg ve 150cm kadın hasta; DM, HT ve hipotiroidisi için levotiroksin, metformin ve triplixam (perindopril+indapamid+amlodipin) kullanmaktaydı. Preoperatif değerlendirmede zor entübasyon bulgusuna rastlanılmadı ve ASA II olarak değerlendirildi. İndüksiyon midazolam 2mg, fentanil 100µg, propofol 200mg ve roküronyum 35mg ile sağlandı ve ilk seferde 7,5 numara düz tüple entübe edildi. İdame %50 O2+hava ve sevofluran ile sağlandı. Hastanın 25 dakika ters trendelenburg pozisyonunda kaldığı ameliyat 75 dakika sürdü. Postoperatif analjezi amaçlı parasetamol 1gr ve tramadol 100mg ver(len hasta 200mg sugammadeks ile uyandırıldı. Derlenme ünitesinde 30 dakika izlenip sorunsuz olarak servise gönderilen hasta 1 saat sonra dilde şişlik sebebiyle bölümümüze konsülte edildi (Res(m-1). Muayenesinde hasta oryante-koopere ve stabildi. Solunumu etkilemeyen dildeki şişlik dışında herhangi bir olumsuz bulgu ve şikâyet yoktu. Hastaya hızlıca feniramin 45,5mg, prednizolon 40mg iv ve soğuk nebül uygulandı. Acil entübasyon ve trakeostomi hazırlıkları yapıldı. Kulak burun boğaz kliniğine de konsülte edildi. Hastanın postoperatif 2, 4, 6, 8, 10 ve 12.saat ziyaretlerinde tedrici olarak lingual ödeminin azaldığı, 24.saatte de tamamen gerilediği görüldü(Res(m-2)Tartışma / Sonuç: Ağız tabanında veya dilde oluşan postoperatif ödem hayatı tehdit etme potansiyeline sahiptir. Literatürde posterior fossa veya spinal cerrahilerde uygulanan özel pozisyonlar, dil tabanında sıkışmaya sebep olan endotrakeal tüp tespitinde boyun bağı kullanımı veya tüp etrafına ilave gazlı bez konulması da gerekçe olarak bildirilmiştir(2,3). Laringoskopi ve entübasyonun sorunsuz olduğu, pozisyon ile ilgili bir risk faktörünün de bulunmadığı olgumuzun koagülasyon profili normaldi ve antikoagülan ilaç kullanım öyküsü de yoktu. Başka bir risk faktörü tespit edilemeyen vakamızda postoperatif lingual ödemin ACE inhibitörlerinden perindoprile bağlı olabileceği ve perindopril kullanan hastalarda postoperatif dudak-dil ödemi açısından dikkat edilmesi gerektiği düşünüldü.
  • PublicationMetadata only
    Anjiotensin Dönüştürücü Enzim İnhibitörü Kullanımına Bağlı Gelişen Postoperatif Lingual Ödem
    (2023-11-05) Kök T.; Esen A.; Karaaslan K.; KÖK, TUĞBA; ESEN, ASIM; KARAASLAN, KAZıM
    Anjiotensin Dönüştürücü Enzim İnhibitörü Kullanımına Bağlı Gelişen Postoperatif Lingual ÖdemTuğba Kök , Asım Esen , Kazım Karaaslan (Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi)Giriş / Amaç: Lingual ödem; nadir görülen, hayatı tehdit etme potansiyeline sahip bir komplikasyondur(1). Pozisyon, anjioödem, alerjik reaksiyonlar, anafilaksi ve ilaçlar sorumlu tutulmuştur(2,3). ACE inhibitörlerinden lisinopril ve perindoprile bağlı gelişen vakalar da bildirilmiştir(4,6). Bu olguda laparoskopik kolesistektomi sonrasında gelişen lingual ödem vakası sunuldu.Olgu: Laparoskopik kolesistektomi planlanan 70yaş, 61kg ve 150cm kadın hasta; DM, HT ve hipotiroidisi için levotiroksin, metformin ve triplixam (perindopril+indapamid+amlodipin) kullanmaktaydı. Preoperatif değerlendirmede zor entübasyon bulgusuna rastlanılmadı ve ASA II olarak değerlendirildi. İndüksiyon midazolam 2mg, fentanil 100µg, propofol 200mg ve roküronyum 35mg ile sağlandı ve ilk seferde 7,5 numara düz tüple entübe edildi. İdame %50 O2+hava ve sevofluran ile sağlandı. Hastanın 25 dakika ters trendelenburg pozisyonunda kaldığı ameliyat 75 dakika sürdü. Postoperatif analjezi amaçlı parasetamol 1gr ve tramadol 100mg ver(len hasta 200mg sugammadeks ile uyandırıldı. Derlenme ünitesinde 30 dakika izlenip sorunsuz olarak servise gönderilen hasta 1 saat sonra dilde şişlik sebebiyle bölümümüze konsülte edildi (Res(m-1). Muayenesinde hasta oryante-koopere ve stabildi. Solunumu etkilemeyen dildeki şişlik dışında herhangi bir olumsuz bulgu ve şikâyet yoktu. Hastaya hızlıca feniramin 45,5mg, prednizolon 40mg iv ve soğuk nebül uygulandı. Acil entübasyon ve trakeostomi hazırlıkları yapıldı. Kulak burun boğaz kliniğine de konsülte edildi. Hastanın postoperatif 2, 4, 6, 8, 10 ve 12.saat ziyaretlerinde tedrici olarak lingual ödeminin azaldığı, 24.saatte de tamamen gerilediği görüldü(Res(m-2) Tartışma / Sonuç: Ağız tabanında veya dilde oluşan postoperatif ödem hayatı tehdit etme potansiyeline sahiptir. Literatürde posterior fossa veya spinal cerrahilerde uygulanan özel pozisyonlar, dil tabanında sıkışmaya sebep olan endotrakeal tüp tespitinde boyun bağı kullanımı veya tüp etrafına ilave gazlı bez konulması da gerekçe olarak bildirilmiştir(2,3). Laringoskopi ve entübasyonun sorunsuz olduğu, pozisyon ile ilgili bir risk faktörünün de bulunmadığı olgumuzun koagülasyon profili normaldi ve antikoagülan ilaç kullanım öyküsü de yoktu. Başka bir risk faktörü tespit edilemeyen vakamızda postoperatif lingual ödemin ACE inhibitörlerinden perindoprile bağlı olabileceği ve perindopril kullanan hastalarda postoperatif dudak-dil ödemi açısından dikkat edilmesi gerektiği düşünüldü.