Goal:
15 - Karasal Yaşam

Loading...
Project Logo
Description
Karasal Yaşam Karasal ekosistemleri korumak, iyileştirmek ve sürdürülebilir kullanımını desteklemek; sürdürülebilir orman yönetimini sağlamak; çölleşme ile mücadele etmek; arazi bozunumunu durdurmak ve tersine çevirmek; biyolojik çeşitlilik kaybını engellemek. İnsan yaşamı gıda ve geçim kaynakları bakımından okyanuslara olduğu kadar karaya da bağımlıdır. Bitkiler, insanların besin kaynaklarının %80’ini sağlar, önemli bir ekonomik kaynak ve kalkınma vasıtası olarak tarıma dayanırız. Ormanlar, Yerküre’nin yüzeyinin %30’nu kaplıyor; milyonlarca tür için hayati önem taşıyan yaşam alanları ve önemli temiz hava ve su kaynakları sağlıyor; ve aynı zamanda iklim değişikliği ile mücadele açısından kritik önem taşıyor.

Publication Search Results

Now showing 1 - 6 of 6
  • PublicationMetadata only
    Glenoid Anterior Derinlik Açısı ve Glenoid Versiyonun Tekrarlayan Anterior Glenohumeral Dislokasyonlara Etkisi
    (2020-09-01T00:00:00Z) Taşdemir, Zeki; Semiz, İsmail; Bulut, Güven; Elmalı, Nurzat; ELMALI, NURZAT
    Amaç: Anterior dislokasyonlar Glenohumeral Eklem Dislokasyonlarının (GED) %85-ini oluşturur ve erken cerrahi önerilir. Bu çalışmanın amacı, Glenoid Anterior Derinlik Açısı (GADA) ve Glenoid Versiyon Açısı-nın (GVA) tekrarlayan anterior glenohumeral çıkıklar (TAGD) üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Aynı zamanda, TAGD-de glenoid anatomik formundan kaynaklanan riski belirlemeyi ve cerrahi planlamayı aydınlatmayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Çalışmamız kontrollü ve tek kör olarak tasarlanmıştır. Toplam 41 ön çıkık bir yılda en az üç kez tekrarlanmış ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile belgelenmiştir. 47 kontrol grubu hastadan elde edilen MRG-leri çalışmaya dahil edilmiştir. Eksenel MR görüntülerinden GVA ve GADA ölçüldü. Bulgular: Cinsiyetin gruplar arasında dağılımı benzerdi. Hastaların yaş ortalaması 40,38 ± 15,96 yaş idi. GADA ve GVA değerleri sırasıyla 26.90 ± 5.62 (11-37.7) ve 11.74 ± 4.31 (1.8-20.4) olarak ölçüldü. GADA ölçümleri açısından gruplar arasında 0.927 uyumu istatistiksel olarak anlamlı idi (p = 0.001). Birinci ve ikinci gözlemcinin ilk GADA ölçümleri birbiriyle uyumluydu (0.881). Gruplar arasında ortalama GADA değerleri açısından anlamlı fark vardı (p = 0.00, kritik t 1.99). Gruplar arasında ortalama GVA değerleri açısından anlamlı fark vardı (p = 0.00, kritik t1.99). Sonuç: AGED tanısı olan hastalarda Anterior Glenohumeral Eklem Dislokasyonu (AGED) nüks riski 11,22 ° -den düşük GRA ve 25,21 °- den düşük GRA varlığında yüksektir. Anahtar Kelimeler: Kontrol Grupları; Glenoid Açı; Glenohumeral Eklem Çıkıkları
  • PublicationOpen Access
    Factors Influencing Epiphytic Lichen Species Distribution in a Managed Mediterranean Pinus nigra Arnold Forest
    (2019-04-01) SEVGİ, ECE; YILMAZ, OSMAN YALÇIN; ÇOBANOĞLU, GÜLŞAH; TECİMEN, HÜSEYİN BARIŞ; SEVGİ, ORHAN; SEVGİ, ECE
  • PublicationMetadata only
    Synthesis and Comprehensive in Vivo Activity Profiling of Olean-12-en-28-ol, 3β-Pentacosanoate in Experimental Autoimmune Encephalomyelitis: A Natural Remyelinating and Anti-Inflammatory Agent
    (2023-01-01) Şenol H.; Özgün Acar Ö.; Dağ A.; Eken A.; Güner H.; Aykut Z. G.; Topçu G.; Şen A.; ŞENOL, HALIL; DAĞ, AYDAN; TOPÇU, GÜLAÇTI
  • PublicationOpen Access
    Synthesis of oleanolic acid hydrazide-hydrazone hybrid derivatives and investigation of their cytotoxic effects on A549 human lung cancer cells
    (2022-01-01T00:00:00Z) Şenol, Halil; Mercümek, Berre; Şahin, Rabia Büşra; Kapucu, Halil Burak; Hacıosmanoğlu, Ebru; ŞENOL, HALIL; MERCÜMEK, BERRE; HACIOSMANOĞLU, EBRU
  • PublicationOpen Access
    Quercus pyrenaica Honeydew Honey With High Phenolic Contents Cause DNA Damage, Apoptosis, and Cell Death Through Generation of Reactive Oxygen Species in Gastric Adenocarcinoma Cells
    (2019-09-01) KOÇYİĞİT, ABDÜRRAHİM; Aydogdu, Gokhan; BALKAN, EZGİ; GÜLER, Eray Metin; BULUT, HURİ; KÖKTAŞOĞLU, FATMANUR; Goeren, AHMET CEYHAN; Atayoglu, Ali Timucin; KOÇYİĞİT, ABDÜRRAHİM; BALKAN, EZGİ; YENİGÜN, VILDAN BETÜL; GÜLER, ERAY METİN; BULUT, HURI; KÖKTAŞOĞLU, FATMANUR; GÖREN, AHMET CEYHAN
    Many studies have shown that honey with high phenolic contents prevents cancer formation. Furthermore, recent studies have demonstrated that honey can be used for the treatment of cancer as well as cancer prevention. Antineoplastic effects of honey are often associated with their antioxidant phenolic contents. However, very few studies have dealt with the association of phenolic contents of honeys in terms of antiproliferative effects. The aim of this study was, therefore, to elucidate the cytotoxic, genotoxic, apoptotic, and reactive oxygen species (ROS) generating effects of honey samples on the basis of their phenolic and flavonoid contents. Fourteen different honey varieties were collected from various parts of Turkey, and their characteristics regarding total phenols, flavonoids, and antioxidant contents were determined to test their effects on gastric cancer cells (AGS). For convenience, 2 honey varieties were selected, namely, Ida Mountains Quercus pyrenaica honeydew honey (QPHH-IM) having the highest phenolic and antioxidant content and Canakkale multifloral honey (MFH-C) with the lowest phenolic and antioxidant content. Levels of 11 different phenolic compounds in QPHH-IM and MFH-C samples were determined by LC-MS/MS. AGS cells were incubated with different concentrations of QPHH-IM and MFH-C for 24 hours, then the cell viability, DNA damage, apoptosis, and generation of ROS were determined. We found that QPHH-IM had more cytotoxic, genotoxic, and apoptotic effects than that of MFH-C. We think that these effects are probably related to pro-oxidant activities due to the high phenolic contents present. Therefore, further research on high-phenolic honey may contribute to the future development of cancer therapeutics.
  • PublicationMetadata only
    Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi 4. 5. ve 6. Sınıf Öğrencilerin Kardiyopulmoner Resüsitasyon Bilgilerinin Yeterlilik Araştırması
    (2020-04-01T00:00:00Z) Gündoğan, Selman; Taşlıdere, Bahadır; Biberci Keskin, Elmas; TAŞLIDERE, BAHADIR; BİBERCİ KESKİN, ELMAS
    Amaç: Herhangi bir nedenden dolayı kişide solunum ve dolaşımın durmasına -Kardiyopulmoner arrest- denir. Erken uygulanan kardiyopulmoner resüsitasyon hayat kurtarıcıdır. Amacımız Bezmialem Vakıf Üniversitesi’nde eğitim alan stajyer ve intörn doktorların kardiyopulmoner resüsitasyon bilgi düzeyleri ile bunu etkileyen faktörleri araştırmak ve elde edilen sonuçlara göre resüsitasyon başarısını arttırmaya yönelik önerilerde bulunmaktır. Araçlar ve Yöntem: Üniversitemiz 2018 - 2019 eğitim yılında 4, 5 ve 6. sınıf tıp fakültesi öğrencilerinden uygun olan 161 kişi çalışmaya dâhil edildi. 21.05.2019 – 11/219 numaralı etik kurul onayı alındı. Çalışma demografik bilgileri içeren anket formu ve güncel kılavuz temel alınarak hazırlanmış 34 sorudan oluşmaktaydı. Bulgular: Katılımcılardan 4 ve 5. sınıf öğrencilerin yaş ortalaması 23,54±7,158 iken 6. sınıf öğrencilerin yaş ortalaması 24±1,065, cinsiyet dağılımı açısından %64’ü kadın , %36’sı erkekti. Katılanların; %45,9’u beşinci, %30,8’i dördüncü ve %23,3‘ü altıncı sınıf öğrencisiydi. İntörn doktorlar ortalama 20,15, stajyer doktorlar ise 18,83 soruyu doğru yanıtladı. Sonuç: Kardiyopulmoner resüsitasyon tıp öğrencilerine verilmesi gereken önemli eğitimlerden biridir. İntörn doktorların doğru cevaplama oranı % 80,6, stajyer doktorların doğru cevaplama oranı %75,52 bulunmuştur ve bu oranlar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır. Çalışmamızda intörn doktorlar ile stajyer doktorlar arasında bilgi düzeyi farklılığının anlamlı çıkması son sınıfta alınan acil tıp stajının ne kadar verimli geçtiğinin kanıtıdır. Araştırmada en düşük yanıt yüzdesi defibratör uygulaması ile ilgili olanlardı. Önceden resüsitasyon pratiği bulunan kişilerin sorulara verdikleri doğru yanıtlar anlamlıdır.Bu durum pratik sayısı artıkça bilgilerin daha kalıcı olduğunu göstermektedir. Tıp fakültelerinde teorik bilgilerin yanı sıra pratik eğitimlerinde yeterli derecede önemli hale getirilmesi mesleksel beceri kazanılması açısından önemlidir. Anahtar kelimeler: Kardiyopulmoner resüsitasyon, anket, tıp öğrencileri