Goal:
17 - Amaçlar için Ortaklıklar

Loading...
Project Logo
Description
Amaçlar için Ortaklıklar Uygulama araçlarını güçlendirmek ve sürdürülebilir kalkınma için küresel ortaklığı canlandırmak. Hedefler, tüm hedefleri başarmak üzere ulusal planları desteklemek suretiyle Kuzey-Güney ve Güney-Güney işbirliğini artırma amacını güdüyor. Uluslararası ticaretin geliştirilmesi ve gelişmekte olan ülkelerin ihracatını artırmalarına destek verilmesi, adil ve açık, herkesin yararına olan, evrensel kurallara dayalı ve hakkaniyetli bir ticaret sistemini oluşturmanın unsurlarıdır.

Publication Search Results

Now showing 1 - 10 of 37
  • Publication
    Metadata only
    SAĞLIK TURİZMİNDE HİZMET VEREN SAĞLIK PROFESYONELLERİNDE KÜLTÜRLERE DUYARLILIK
    (2021-09-24T00:00:00Z) Kıyak, Yasemin; Adıgüzel, Yasemin; Erdoğan, Özcan; KIYAK, YASEMIN; ADIGÜZEL, YASEMIN; ERDOĞAN, ÖZCAN
    Sağlık, şüphesiz dünyanın her yerinde en çok önemsenen ve değer verilen kavramlardan biridir. DSÖ’YE göre sağlık -yalnızca hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Hastalık ise sağlığın tanımıyla anlam kazanmakta ve vücut fonksiyonlarının bozulmasını ifade etmektedir. Field’a (1993) göre hastalık, toplumsal ve kültürel içerikli bir kavram olarak da ele alınmalıdır. Kültürel faktörler, bireyin sağlığı ve hastalığı nasıl algıladıklarını etkiler. Aynı zamanda birey sağlığını nasıl koruyacağını, nasıl yükselteceğini, hastalık ortaya çıktığında nasıl tedavi edileceğini kültürüne göre seçmek ister. Günümüzde gelişen teknoloji, tıbbi ve sağlık bilimlerindeki ilerlemeler aracılığıyla mortalite ve morbidite oranlarını artıran hastalıklara çözümler bulunmaya başlanmıştır. Ayrıca eğitim düzeyinin yükselmesiyle bireyler, sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını benimsemeye başlamış ve yaşam süresi uzamıştır. Bu durum toplum yaşlanmasını ve beraberinde kronik hastalıkların artışını doğurmuştur. Tüm bu değişimler sağlık hizmetlerinin sunumunda farklılıkları ortaya çıkarmıştır. Bu farklılıklardan biri olan ‘Sağlık Turizmi’ tüm dünyada ve ülkemizde gelişim göstermektedir. Ülkemiz de sağlık turizminde en çok tercih edilen ilk 10 ülkeden biridir. TÜİK’İN 2020 yılı verilerinde 388.150 hasta sağlık hizmeti almak için Türkiye’yi tercih etmiştir. Sağlık turizminin amacı; bireylerin sağlığının korunması, iyileştirilmesi ve rehabilite edilmesi için yaşadıkları ülke dışından başka bir ülkeye yaptıkları ziyaretleri içermektedir. Sağlık turizmi, medikal ve termal turizm; yaşlı ve engelli turizmi olarak dörde ayrılmaktadır. Bunlardan en çok medikal ve termal turizm rağbet görmektedir. Medikal tedavi işlemleri içerisinde en çok kemoterapi uygulaması ile estetik , kalp ve damar ve diş cerrahisi operasyonları tercih edilmekteyken termal turizmde ise termomineral su banyosu, inhalasyon, iklim kürü gibi tamamlayıcı tedaviler daha fazla tercih edilmektedir. Sağlık turizmi her ne kadar bireylere sağlık eşitliği ve imkanlara erişim sağlasa da sağlık profesyonelleri için önemli etik, eşitlik ve güvenlik sorunlarına yol açmaktadır. Farklı kültürlerden gelen bireylerin etnik yapıları, dinsel farklılıkları, kültürel geçmişleri, hastalıklara bakış açıları ve beklentileri durum ve olaylara göre farklılık göstermektedir. Bu kapsamda sağlık turizmi yapılan ülkelerde hizmet veren sağlık profesyonellerinin; bireylerin kültürel ihtiyaçlarının farkında olmaları, kültürel ve geleneksel beklentilerine saygı duymaları ve bireyleri yargılamamaları büyük önem taşımaktadır. Özellikle sağlık profesyonellerinden hastalık odaklı bakım yerine bireye özgü tedavi ve bakım hizmetlerini sunmaları beklenmektedir. -Bireyin kültürel farklılıkların tanımlanmasında ve anlaşılmasında uygun ve etkili davranış biçimini teşvik eden ve kültürlerarası iletişim IWACT’21 140 yönünden pozitif duygu geliştirebilme kabiliyeti- olarak tanımlanan kültürel duyarlılık kavramının sağlık turizminde hizmet veren tüm sağlık profesyonellerinde olması gereklidir. Sağlık profesyonellerinin içerisinde yer alan hekimler ve hemşireler, hastalıkların tıbbi tedavisinin uygulanması ve bakımında hastalarla birebir temas halinde olan gruplardır Tedavi ve bakım hizmetlerinin sunumunda bireylerin kültürel uygulamalarını daha fazla gözlemleme imkanına sahiptirler. Bu uygulamalar; beslenme, giyinme, hijyen, ailenin yapısı, cinsiyet rolleri ve cinsel davranışlar, evlilik örüntüleri, gebeliğe yönelik uygulamalar, boş zamanları değerlendirme, stres kaynakları ve baş etme yöntemleridir. Günümüz dünyasında sağlık turizminin artmasıyla insanlar arasındaki kültürel farklılıklar ve etkileri daha görünür olmuştur. Bu derleme çalışmasının amacı sağlık turizminde hizmet veren sağlık profesyonellerinin kültürlere duyarlılık davranışlarının önemini vurgulamaktır. Anahtar Sözcükler: Sağlık Turizmi, Kültür, Kültürel Duyarlılık, Sağlık Profesyonelleri, Sağlıkta Eşitlik
  • Publication
    Metadata only
    From Social Sustainability to Social Entrepreneurship: A Path for Social Value Creation
    (2020-12-01T00:00:00Z) Toker, Kerem; TOKER, KEREM
    Despite the discussion of social sustainability, which has been a crucial component of sustainable development for decades, unfortunately, the desired successful outcomes have not been realized in practice. This failure caused the need to examine the concept of social sustainability differently than ever before. Social entrepreneurship is a valuable tool to meet this need. Concordantly, this chapter purposes to evaluate the relations between social sustainability and social entrepreneurship by comprehensively analyzing them. Discussing this relationship and proposing a new perspective will support overcome theoretical dilemmas and practical struggles. Therefore, the concept of sustainability was explained in detail through a wide literature review, and then the concept of social entrepreneurship was examined, and links, similarities, and gaps were revealed between the two concepts. As a result, the effective implementation of social sustainability policies depends on the social impact and value created by social entrepreneurship.
  • Publication
    Open Access
    The Relationship between Range of Motion and Function of Upper Extremity in Obstetric Brachial Plexus Palsy Patients Treated with Tendon Transfer
    (2017-12-01) Aydın, Atakan; HOŞBAY, ZEYNEP; TANRIVERDİ, MÜBERRA; Tarakçı, Ela; Razak ÖZDİNÇLER, Arzu; HOŞBAY, ZEYNEP; TANRIVERDİ, MÜBERRA
    Obstetric brachial plexus palsy (OBPP) refers to upper limb paralysis secondary to a sustained traction or compression injury to the brachial plexus during birth. The reported incidence in developed countries is 2 per 1000 live births. The assessment and planning of appropriate treatment is important in the early stages of OBPP. The aim of our study was to examine the relationship between the range of motion and upper extremity function of the shoulder in patients with OBPP who were treated by tendon transfer. This study included 48 patients who had shoulder tendon transfer at least 6 months ago in Istanbul Medical Faculty, Department of Plastic and Reconstructive Surgery, Department of Surgery of the Hand. Range of motion measurements were performed using a universal goniometer and the modified mallet classification was used to categorize global shoulder function. Pediatric evaluation of disability inventory (PEDI) and Canadian occupational performance measure (COPM) were used to evaluate functional ability, activity and participation. When examining relationships between range of motion and functional scores, there was a statistically significant relationship between COPMP score and external rotation, and no relationship was found between other motion functional scores. The study demonstrated that, the use of the pattern of development and motivation of patients to participate is also important among range of motion and muscle strength for upper extremity function.
  • Publication
    Metadata only
    A novel id-iri score: development and internal validation of the multivariable community acquired sepsis clinical risk prediction model
    (2020-04-01T00:00:00Z) Diktas, Husrev; Uysal, Serhat; Erdem, Hakan; Cag, Yasemin; Miftode, Egidia; Durmus, Gul; ULU KILIÇ, AYŞEGÜL; Alabay, Selma; Szabo, Balint Gergely; Lakatos, Botond; Fernandez, Ricardo; Korkmaz, Pinar; Caliz, Michael Cruz; Argemi, Xavier; Kulzhanova, Sholpan; Kormaz, Fatime; Yilmaz-Karadag, Fatma; Ergen, Pinar; Atilla, Aynur; Puca, Edmond; Dogan, Mustafa; Mangani, Francesca; Sahin, Suzan; Grgic, Svjetlana; Grozdanovski, Krsto; Yilmaz, Gul Ruhsar; Del-Vecchio, Rosa Fontana; Demirel, Aslihan; SIRMATEL, FATMA; ŞENER, ALPER; Sacar, Suzan; Aydin, Emsal; Batirel, Ayse; Dragovac, Gorana; El-Sokkary, Rehab; Alexandru, Crisan; Arslan-Ozel, Selcan; BOLUKÇU, SİBEL; Ozkaya, H. Deniz; Nayman-Alpat, Saygin; Inan, Asuman; Al-majid, Fahad; Kaya-Ugur, Berna; Rello, Jordi; BOLUKÇU, SİBEL
    We aimed to develop a scoring system for predicting in-hospital mortality of community-acquired (CA) sepsis patients. This was a prospective, observational multicenter study performed to analyze CA sepsis among adult patients through ID-IRI (Infectious Diseases International Research Initiative) at 32 centers in 10 countries between December 1, 2015, and May 15, 2016. After baseline evaluation, we used univariate analysis at the second and logistic regression analysis at the third phase. In this prospective observational study, data of 373 cases with CA sepsis or septic shock were submitted from 32 referral centers in 10 countries. The median age was 68 (51-77) years, and 174 (46,6%) of the patients were females. The median hospitalization time of the patients was 15 (10-21) days. Overall mortality rate due to CA sepsis was 17.7% (n = 66). The possible predictors which have strong correlation and the variables that cause collinearity are acute oliguria, altered consciousness, persistent hypotension, fever, serum creatinine, age, and serum total protein. CAS (%) is a new scoring system and works in accordance with the parameters in third International Consensus Definitions for Sepsis and Septic Shock (Sepsis-3). The system has yielded successful results in terms of predicting mortality in CA sepsis patients.
  • Publication
    Metadata only
    SEÇİLMİŞ BAZI AVRUPA ÜLKELERİNDEKİ HIV ENFEKSİYONU VE TÜBERKÜLOZUN İNSİDANSLARININ İSTATİSTİKSEL PROSES KONTROL YÖNTEMİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ
    (2019-10-08T00:00:00Z) Toluk, Özlem; Ercan, İlker; Akalın, Emin Halis; TOLUK, ÖZLEM
    İstatistiksel proses kontrol (İPK) bir sürecin verilerini incelemek için geliştirilen ve sürecin anlaşılmasını uygun hale getiren analiz yöntemidir (Stapenhurst, 2005). İPK grafikleri ile hastalıkların zaman içindeki seyri izlenerek, yükselme ve düşüş trendleri belirlenmekte ve bunun sonucunda kontrol çalışmalarına yön verilmektedir.HIV enfeksiyonu tüberküloz hastalığı için bilinen en önemli risk faktörlerinden biridir. HIV negatif kişilere göre tüberküloz hastalığı gelişme riskini 20-30 kat arttırmaktadır.Bu çalışmanın amacı, 1990-2016 yılları arasında seçilmiş bazı Avrupa ülkelerinde -İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü (Human Immunodeficiency Virus – HIV) enfeksiyonu- ve Tüberküloz (TB)’un kontrol altında olup olmadığının araştırılması, ayrıca kontrol dışına çıktığı yıllardaki HIV ve TB birlikteliğinin incelenmesidir. Ayrıca bu hastalıklarla seçilmiş OECD gelişmişlik kriterlerinin ilişkisinin araştırılmasıdır (OECD, 2019).Çalışma kapsamımızdaki seçilmiş bazı Avrupa ülkelerinin yıllar bazında HIV ve TB seyrinin İPK ile incelendiği çalışmamızda, Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization - WHO) ve Birleşmiş Milletler HIV / AIDS programı (The Joint United Nations Programme on HIV/AIDS - UNAIDS) veri tabanlarından 1990 ve 2016 yılları arasındaki HIV ve TB insidans verileri alınmıştır (WHO Regional Office for Europe, 2018; AIDSinfo | UNAIDS, 2018). Avrupa ülkelerinin yarıyıl popülasyonları WHO veri tabanından alınmıştır (WHO Regional Office for Europe, 2018). Çalışmaya alınan Avrupa ülkeleri, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi sınıflandırmasına dayanılarak seçilmiştir.Çalışmamızda Fransa, İngiltere, Almanya, İspanya ve İtalya gibi Batı Avrupa ülkelerinde HIV ve TB’nin kontrol altına alındığını saptadık. Macaristan, Polonya ve Türkiye gibi Merkez Avrupa ülkelerinde ise TB kontrol altında iken, HIV kontrol dışındadır. Doğu Avrupa ülkelerini temsil eden Ukrayna’da ise her iki enfeksiyon da kontrol dışındadır.HIV’in kontrol altına alınmasına etki eden faktörler açısından bir değerlendirme yapıldığında, ülkeler arasında epidemiyolojik ve HIV bakım kaskadı açısından farklılıklar olduğu dikkati çekmektedir. Özellikle HIV enfeksiyonunu kontrol altına alma çalışmaları için politikalar oluşturulurken, bu enfeksiyonu kontrol altına almış olan ülkelerin politikaları da gözden geçirilmelidir.Anahtar Kelimeler: İstatistiksel Proses Kontrol Grafikleri (İPK), HIV, Tüberküloz (TB), Laney P Kontrol Grafiği
  • Publication
    Open Access
    Global nephrology workforce: gaps and opportunities toward a sustainable kidney care system
    (2018-02-01) Osman, Mohamed A.; Alrukhaimi, Mona; Ashuntantang, Gloria E.; Bellorin-Font, Ezequiel; Gharbi, Mohammed Benghanem; Braam, Branko; Courtney, Mark; Feehally, John; Harris, David C.; Jha, Vivekanand; Jindal, Kailash; Johnson, David W.; Kalantar-Zadeh, Kamyar; Kazancioglu, RÜMEYZA; Klarenbach, Scott; Levin, Adeera; Lunney, Meaghan; Okpechi, Ikechi G.; Olanrewaju, Timothy Olusegun; Perl, Jeffrey; Rashid, Harun Ur; Rondeau, Eric; Salako, Babatunde lawal; Samimi, Arian; Sola, Laura; Tchokhonelidze, Irma; Wiebe, Natasha; Yang, Chih-Wei; Ye, Feng; Zemchenkov, Alexander; Zhao, Ming-hui; Bello, Aminu K.; KAZANCIOĞLU, RÜMEYZA
    The health workforce is the cornerstone of any health care system. An adequately trained and sufficiently staffed workforce is essential to reach universal health coverage. In particular, a nephrology workforce is critical to meet the growing worldwide burden of kidney disease. Despite some attempts, the global nephrology workforce and training capacity remains widely unknown. This multinational cross-sectional survey was part of the Global Kidney Health Atlas project, a new initiative administered by the International Society of Nephrology (ISN). The objective of this study was to address the existing global nephrology workforce and training capacity. The questionnaire was administered online, and all data were analyzed and presented by ISN regions and World Bank country classification. Overall, 125 United Nations member states responded to the entire survey, with 121 countries responding to survey questions pertaining to the nephrology workforce. The global nephrologist density was 8.83 per million population (PMP); high-income countries reported a nephrologist density of 28.52 PMP compared with 0.31 PMP in low-income countries. Similarly, the global nephrologist trainee density was 1.87 PMP; high-income countries reported a 30 times greater nephrology trainee density than low-income countries (6.03 PMP vs. 0.18 PMP). Countries reported a shortage in all care providers in nephrology. A nephrology training program existed in 79% of countries, ranging from 97% in high-income countries to 41% in low-income countries. In countries with a training program, the majority (86%) of programs were 2 to 4 years, and the most common training structure (56%) was following general internal medicine. We found significant variation in the global density of nephrologists and nephrology trainees and shortages in all care providers in nephrology; the gap was more prominent in low-income countries, particularly in African and South Asian ISN regions. These findings point to significant gaps in the current nephrology workforce and opportunities for countries and regions to develop and maintain a sustainable workforce.
  • Publication
    Metadata only
    Non-profit Organizations: A Path for Social Economy
    (Istanbul University Publication, 2023-02-01) Toker K.; TOKER, KEREM
    The structural basis of the social economy is non-profit organizations. Therefore, understanding the structure and management principles of non-profits is essential to create a global economy based on solidarity. However, despite the critical importance and role of non-profit organizations, studies on non-profit organizations are not holistic from a managerial perspective. For this reason, a holistic approach that covers all economic, political, and social components is needed when analyzing the social economy and NPOs Toward this aim, in this section, nonprofits are examined based on their organizational structure and management principles. This examination will compare for-profit and non-profits organizations’ mission, organizational structure, performance criteria, etc. The lack of profit in non-profit organization’s (NPO) mission stands out as the most crucial difference that shapes their management characteristics and organizational structure.Keywords: Social Organizations, Social Economy, Organizational Structure, Non-profit Organizations
  • Publication
    Open Access
    Evaluation of Retinopathy of Prematurity: Four-year Follow-up Study in a Newly Established Tertiary Neonatal Intensive Care Unit in Turkey
    (2020-04-01T00:00:00Z) KOYTAK, İBRAHİM ARİF; Tanyeri Bayraktar, Bilge; Bayraktar, Suleyman; MERİÇ, ZEYNEP; MERİÇ, ZEYNEP; KOYTAK, İBRAHİM ARİF
    Objective: Retinopathy of prematurity (ROP) is one of the leading causes of childhood vision loss in both developed and developing countries. In this study, we aimed to assess the results of ROP screening and treatment, and to evaluate the risk factors in our newly established unit. We also compared our data with other studies reported in Turkey.