Goal:
16 - Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar

Loading...
Project Logo
Description
Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar Sürdürülebilir kalkınma için barışçıl ve kapsayıcı toplumlar tesis etmek, herkes için adalete erişimi sağlamak ve her düzeyde etkili, hesap verebilir ve kapsayıcı kurumlar oluşturmak. Barış, istikrar, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne dayalı etkin yönetim olmadan, sürdürülebilir kalkınma olmasını bekleyemeyiz. Gittikçe artan ölçüde bölünmüş bir dünyada yaşıyoruz. Bazı bölgelerde barış, güvenlik ve refah sürekli iken, diğer bazı bölgelerde ise bitmek bilmeyen çatışma ve şiddet sarmalı var. Ancak bu, hiçbir şekilde kaçınılmaz sonuç değildir ve mutlaka çözümlenmelidir.

Publication Search Results

Now showing 1 - 2 of 2
  • PublicationMetadata only
    ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN NURSING STUDENTS’ PERCEPTIONS OF THEIR PROFESSION AND THEIR ATTITUDES TOWARDS THEIR PROFESSION DURING THE COVID-19 PANDEMIC
    (2021-10-11T00:00:00Z) Meşedüzü, Merve; Ayaz, Selin; Onar, Melike; Şeker, Simge; Tellioğlu, Hilal; BAYRAKTAR, SEMA
    ABSTRACT Introduction: It is known that nursing education, attitudes towards the profession are questioned and perceptions and attitudes of the nursing profession are evaluated. It may also have an impact on the Covid-19 pandemic. Purpose: It aimed to analysis of the relationship between nursing students- perceptions of their profession and their attitudes towards their profession during the Covid-19 pandemic. Method: The study, which was conducted as a descriptive, cross-sectional and relationship-seeking study, was applied to a total of 191 students in February 2021 through the survey form of BVU Nursing Department students. In the study, Sociodemographic Characteristics Data Form, Questionnaire Form for students- opinions about the nursing profession during the COVID-19 pandemic period and Attitude towards Nursing Profession Scale (HMYTÖ). These are HMÖ*, HMTED**, HMGD***. Statistical significance was calculated by using the p<0.05 value in the SPSS 22 program. Results: 58.1% are targeted to work in the field due to the Covid-19 pandemic process, and 41.9% are working in this field. Changing the mind at the point of designing the movement of Covid-19 is to change the dream of 11.5% of those who think and 88.5% of those who change the direction of thought. Here is one, it is significantly higher in terms of HMI (p=0.028) and HMGD (p=0.028) points compared to those who received it. Those who think that those who are in the Covid-19 pandemic process do not get the real value, HMGD average score is 042, compared to those who are thought to be entitled (p=0. HMYTÖ is significant compared to those who are self-sacrificing and self-sacrificing because of Covid 19 pandemics (p=0.042). Covid-19 pandemic Those who think that it does not have a negative effect on the nurse-s image, the HMGD is different on average compared to those who are considered in terms of score (p=0.031). Covid-19, regarding directing the gaze of the people who are directed according to the referrals, and the rotation of the changed people compared to the referrals, the HMGD scores are significantly higher than those who change the referral (p= 0.018) HMTED scores were small (p=0.018) Conclusion and suggestions: Although the students thought that nurses could not get the value they deserved even though they worked devotedly, it was revealed that their general attitudes towards their profession were positive. However, this situation has negatively affected their views on practicing the profession in the future and their outlook on the future. In addition, it has been revealed that nursing students- understanding of the importance of their profession in the Covid-19 period and realizing thesatisfying aspects of the profession affect their attitudes towards the profession positively, as well as they think that it also affects the image of the profession in a positive way. In this process, it was seen that the attitudes of the students working in any job were positive towards the profession. As a result, it is thought that for the positive development of nursing students- attitudes towards the profession, nurses should improve their working conditions and see the value they deserve in crisis situations. Keywords: Covid-19, attitude, nursing student, nursing profession
  • PublicationMetadata only
    Covid-19 Pandemisinde Bir Risk Faktörü: Yaşlılarda Kırılganlık
    (2021-05-25T00:00:00Z) Adıgüzel, Yasemin; İlhan, Nesrin; ADIGÜZEL, YASEMIN
    Covid-19 Pandemisinde Bir Risk Faktörü: Yaşlılarda Kırılganlık Yasemin ADIGÜZEL1, Nesrin İLHAN2 1 Arş. Gör., Bezmialem Vakıf Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü, yadiguzel1@bezmialem.edu.tr. 2 Doç. Dr., İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı, nesrin.ilhan@medeniyet.edu.tr. Koronavirüs hastalığı (Covid-19), tüm dünyaya yayılarak 11 Mart 2020 tarihinde DSÖ tarafından pandemi ilan edilmiştir(1). Covid-19, herkesi enfekte edebilmekle birlikte en çok orta yaşlı ve yaşlı yetişkinleri etkilemektedir(2,3). Yapılan çalışmalarda yaşlıların Covid-19’a karşı daha savunmasız olduğu ve enfeksiyon ile ölüm oranlarının yaşlılarda daha yüksek olduğu bulunmuştur(2,4,5). Covid-19 pandemisinde yaşlı bireylerde ölüm oranlarının artmasıyla yaşlılar için sokağa çıkma kısıtlamaları yapılmıştır (3,6). Bu durum, azalmış işlevsel yetenek ve ilerleyici geriatrik kırılganlık oluşum riskiyle mücadele eden yaşlıların başa çıkmaları gereken başka sorunlar doğurmuştur(7). Bu sorunlar; uzun süre evde hareketsiz kalma, sosyal ilişkilerin azalması, stres, anksiyete ile kendileri ve yakınları için hastalık ve ölüm korkusudur(7,8,9,10). Özellikle bu bireylerin kısıtlamada olası düşme ve yaralanma durumlarını ve kronik hastalıkları yönetememe sebebiyle yaşadıkları rahatsızlıkları Covid-19 ile enfekte olma korkusuyla göz ardı etmeleri muhtemeldir. Bu durum, onları kırılganlık riskine karşı daha savunmasız hale getirmektedir(7).Kırılganlık; yaşa bağlı olarak fizyolojik rezervlerin azalması, çoklu organ veya sistemlerde fonksiyonel kayıp ve stresörlere karşı savunmasızlığın artması olarak tanımlanan geriatrik bir sendrom olmakla birlikte dünyada ve ülkemizde giderek artarak küresel bir sağlık yükü oluşturmaktadır(11,12). Kırılganlığın etiyolojisi bilinmemekle birlikte, kronik inflamasyon ile kas- iskelet ve endokrin sistemde değişiklikler, hücresel yaşlanma, apopitozis, kardiyovasküler sistem hastalıkları, kadın cinsiyet, komorbiditeler, genetik, çevresel faktörler (stres, malnütrisyon vb.), ırk, eğitim, sosyoekonomik durum, depresyon, sigara, alkol kullanımı ve polifarmasi kırılganlığın patogenezinde rol oynamaktadır(11,13,14). Kırılganlığın oluşumunda rol oynayan bu faktörler Covid-19 pandemisinde de devam etmektedir. Bu durum mevcutta kırılgan olan yaşlıların şiddetli kırılganlık dönemine girmesine sebep olabileceği gibi kırılgan olmayan yaşlılar için de risk oluşturmaktadır(10). İngilitere’deki ve İtalya-daki hastaneleri kapsayan gözlemsel bir kohort çalışmasında Covid-19-un, kırılgan yaşlılar için daha şiddetli sürebileceği ve prognozunun kötü ilerleyebileceği tespit edilmiştir(15). Türkiye-deki tüm hastanelerde ulusal çapta yürütülen bir kohort çalışmasında ise 18.234 Covid-19 hastasının % 67,4’ünün kırılgan, % 15,4’ünün ise şiddetli kırılganlık döneminde olduğu tespit edilmiştir(16). Kısıtlamaların bir sonucu olarak, toplumda yaşayan beş yaşlı yetişkinden dördünün yaşam alanı hareketliliğinde önemli bir azalma yaşanmaktadır ve bu durum kırılganlık, sarkopeni ve kronik hastalık riskini artırmaktadır(10). Bu süreçte yaşlı bireyin fonksiyonel bağımsızlığının ve işlevselliğinin korunması için kronik hastalıklarını yönetme, farmakolojik tedavilerine uyumu sağlama, fiziksel güç ve direnci artıran egzersizler yapma, beslenmenin düzenlenmesi, kilo kontrolü ve bakım verenlerin dijital ortamlarla bakımı desteklemesi gibi alanlarda yapılacak girişimlerle kırılganlığın önlenmesi sağlanabilir(11,17). Kırılganlığın önlenmesi için Covid-19 pandemisinde ve getirdiği kısıtlamalarda yaşlı bireylerin gerek fiziksel gerekse ruhsal açıdan takip edilmesi, telefon ve diğer dijital ortamlarda temaslarının desteklenmesi, çevirim içi sosyal destek, ruhsal destek faaliyetlerinin yürütülmesi önemlidir. Tele-Sağlık ve Tele-hemşirelik uygulamalarının yaygınlaştırılmasıyla pandemi döneminde yaşlıların günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlıkları desteklenebilmektedir(18). Yaşlıların telefon, bilgisayar ve internete erişememeleri, sınırlı dakika kullanımları onların yakınlarıyla etkileşim kurmasını ve online alışveriş imkanlarını kullanmalarını zorlaştırabilir. Bunlar ve benzeri durumların devlet kurumları ve yerel yönetimler aracılığıyla destelenmesiyle yaşlıların sosyal fonksiyonelliği desteklenebilir(17,19). Yaşlılarda kırılganlığın değerlendirilmesi ve semptomların belirlenerek önlenmesi önemlidir. Kırılganlığın değerlendirilmesinde; Fried Kırılganlık Ölçeği, Edmonton Kırılganlık Ölçeği, FRAIL İndeksi, CSHA Kırılganlık Ölçeği ve Tilburg Kırılganlık Ölçeği gibi araçlar kullanılmaktadır. Bu araçlar sayesinde kırılganlık erken evrede belirlenebilmektedir(11,13). Covid-19 pandemisinde de yaşlıların kırılganlıktan korunması, kırılganlığın değerlendirilmesi ve Covid-19 ile enfekte olduklarında kırılgan yaşlıya özgü girişimleri alabilmeleri için hemşirelerin kırılganlığın farkında olmaları önemlidir.Anahtar Kelimeler: Yaşlılık, Kırılganlık, Kırılgan Yaşlı, Covid-19, Hemşire.