Goal:
08 - İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme

Loading...
Project Logo
Description
İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme İstikrarlı, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi, tam ve üretken istihdamı ve herkes için insana yakışır işleri desteklemek

Publication Search Results

Now showing 1 - 4 of 4
  • PublicationMetadata only
    OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU OLAN BİREYLERDE HEMŞİRELİK BAKIMI
    (2022-08-05) Çopur Ş.; Koçkesen B.; Geçgin T.; Taş K.; Kıyak Y.; Aştı T.; KIYAK, YASEMIN; AŞTI, TÜRKINAZ
    Özet: Otizm spektrum bozukluğu (OSB) tanım olarak çocukluk çağında belirti veren, ortaya çıkış nedeni tam olarak belli olmayan, nöro-gelişimsel bir hastalıktır1. OSB’nin etiyolojisi tam olarak açıklanamasa da son on yıla bakıldığında bu durumun genetik, çevresel, nöroanatomik, nörokimyasal ve nörofizyolojik birçok etkenden kaynaklı olabileceğine yönelik çalışmalar mevcuttur 1,2. OSB’nin bireyde tanı koyulabilmesi için Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından hazırlanan DSM-5 kriterleri kullanılmaktadır. DSM-5’e göre, otizm tanılamasında iki temel klinik özellik vardır. Bunlar toplumsal iletişim ve etkileşimde bozulma ile kısıtlı yineleyici davranışlardır. OSB’li bireyler; bilişsel, duyuşsal, davranışsal, iletişim ve sosyal etkileşim kurmada birçok sorun yaşamaktadır 1,2,3. OSB’li bireylerin tedavisinde ise bireye uygun bir eğitim planlanmasının yanı sıra çeşitli bilişsel ve davranışsal terapilerin uygulanması, hastalık sürecinin yönetilmesi bakımından önem taşımaktadır2,3. OSB erken çocuklukta görülen, kesin tedavisi olmayan bir bozukluk olmasına rağmen hastalığın erken dönemde saptanması birey için tedavideki başarı şansını arttırmaktadır. Son yıllarda OSB’nin tanısındaki artış, toplumda OSB’nin erken tanılama sürecinin başlatılmasında sağlık profesyonellerinin önemli rolü olduğunu göstermektedir2,3. Yaygın gelişimsel bozukluk olan OSB’nin erken çocukluk döneminde tanılanmasında ise hemşireler özellikle uygulayıcı, eğitici, rehberlik ve danışmanlık görevleri kapsamında anahtar bir role sahiptir3,4,5. Hemşireler bu rolleri doğrultusunda çocuk bakımında ve büyüme-gelişme izleminde yapacakları fiziki muayene ile OSB’nin erken tanılanmasında yardımcı olabilir, doğru iletişim tekniklerini kullanarak OSB’li bireyin bakımında etkin rol oynayabilir ve ebeveynlerin gelişimselbozukluklar konusunda bilgilendirilmesini sağlayarak, tedavi sürecinin daha etkin ve etkili yönetilmesine rehberlik edebilir4,5,6,7. Literatürde yapılan çalışmalar incelendiğinde; hemşirelerin OSB’li bireylerin tanılanmasında önemli bilgi birikimine sahip oldukları6 ve OSB hakkında eğitim alan hemşirelerin OSB’li bireylerin tanılanmasında bilgi düzeylerinin yüksek olduğu7 saptanmıştır. Sonuç olarak hemşireler, OSB’nin erken tanılanma ve müdahale süreçlerinde aracı ve önemli bir role sahiptir. Bu kapsamda hemşirelerin OSB’nin tespit edilmesinde gerekli bilgi, beceriye sahip olmaları, OSB’li bireyin büyüme-gelişiminde erken müdahalelerde bulunmaları, ebeveynleri desteklemeleri ve OSB’nin tedavi sürecinin yönetiminde diğer sağlık ekibi üyeleriyle iş birliği içerisinde olup çeşitli stratejiler geliştirmeleri gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Otizm spektrum bozukluğu, hemşirelik bakımı, erken tanı, tedavi.
  • PublicationMetadata only
    The Mediation Role of Psychological Capital in the Relationship Between Proactive Personality and Entrepreneurial Tendency
    (2024-01-15) Demir Z. S.; Kılıçaslan H. A.; Yazıcı A.; Kılıçaslan İ.; Toker K.; TOKER, KEREM
  • PublicationMetadata only
    Sustainability in Medical Librarianship
    (2024-05-31) Yalçınkaya Ö.; YALÇINKAYA, ÖZLEM
  • PublicationMetadata only
    INVESTIGATION OF THE FACTORS QUIET QUITTING AND QUIET FIRING WITH THE STRUCTURAL EQUATION MODELLING: A PILOT RESEARCH ON HEALTH PROFESSIONAL’S
    (2024-06-06) Akbaş M.; Köse A. M.; AKBAŞ, MERVE
    INVESTIGATION OF THE FACTORS QUIET QUITTING AND QUIETFIRING WITH THE STRUCTURAL EQUATION MODELLING: APILOT RESEARCH ON HEALTH PROFESSIONAL’SMerve AKBAŞ1, Ali Mertcan KÖSE2,1 Bezmialem Vakif University, Department of Healthcare Management Istanbul, Türkiye and e-mail:makbas@bezmialem.edu.tr2Istanbul Ticaret University, Department of Computer Programming Istanbul, Türkiye and e-mail:amertcankose@ticaret.edu.trAbstractAfter the COVID-19 outbreak, there have been changes in the work culture, and new conceptshave emerged by moral injury and quiet quitting. Healthcare professionals can witnesspatients many emotions, such as pain, loneliness, and hopelessness. In the case of effects ofthe quality of care, that causes \"Moral Injury\" and \"Quiet Quitting\". \"Quiet Quitting\" meansnot leaving the job, not only taking on extra responsibilities but also continuing to work. Itconsists of two dimensions as \"Quiet Quitting\" and \"Quiet Firing\". Research shows thatappreciated employees give meaning to work and their commitment to the organizationincreases [1]. In this regard, \"Employee Resilience\" refers to the ability of employees to copewith the difficulties they encounter and improve themselves. It is important to provideefficient service in the constantly changing business environment. This study aims to evaluatethe mediating role of employee resilience in the effect of moral injury on quiet quitting and inlight of the findings, to propose different human resources (HR) management strategies in thehealth sector. In this research, the mediating role of employee resilience was examined in theeffect of moral injury on quiet quitting and quiet firing by using structural equationmodelling. The study collected data from 131 (age: 33.29 ± 9.60) participants working in thehealth profession through relevant scales. In this respect, the research has an empiricalcharacter. First, the essential characteristics of the participants who made the data set weredetermined using descriptive statistics. While moral injury had a positive effect on Quietquitting (β=0.648) and Quiet firing (β=0.366) (p < 0.0001), it was found to have a negativeeffect on Employee resilience (p < 0.0001; β= - 0.383). However, it was determined in themodel that employee resilience had a negative effect on quiet quitting (β= - 0.263) and quietfiring (β= - 0.289) (p < 0.0001). The indirect effects of employee resilience on the effect ofmoral injury on quiet quitting and quiet firing were found to be statistically significant (p <0.0001; β1=0.085, β2= 0.104). In this case, it was determined that employee resilience had amediating effect in the model. In addition, the structural equation model was supported by thefitted criteria (RMSEA=0.08, NFI=0.93, NNFI=0.96, CFI=0.97, GFI=0.96, AGFI=0.94). As aresult, while there is an increase in quiet quitting and quiet firing behaviours’ of healthcareprofessionals due to moral injury, employee resilience decreases this situation. Many studieshave concluded that 72% of Generation Y employees quietly leave their jobs [2]. In themeans of this research, improvements are expected to ensure the sustainability oforganizations and health systems.Key Words: Quiet Quitting, Moral Injury, Employee Resilience, Healthcare Professionals,Structural Equation Modelling.