Person:
AŞTI, TÜRKINAZ

Loading...
Profile Picture
Status
Organizational Units
Job Title
First Name
TÜRKINAZ
Last Name
AŞTI
Name
Email Address
Birth Date

Search Results

Now showing 1 - 5 of 5
  • PublicationMetadata only
    Hemşirelik Öğrencilerinin Problemli İnternet Kullanımı ile Duygusal Zeka Arasındaki İlişki
    (2023-01-04) Meşedüzü M.; Aşti T.; Şahin N.; Özcan B.; Altundağ C.; Uyaniker Z.; Şen S.; Tali D.; Denizyaran S.; MEŞEDÜZÜ, MERVE; AŞTI, TÜRKINAZ
    Giriş ve Amaç: Hemşirelik mesleği duygusal zeka gerektiren bir meslektir. Duygusal zekası yüksek olan hemşireöğrencilerin bakım verdikleri hastaların bütüncül sorunlarının anlaşılmasında daha yetenekli ve sosyal ilişkilerindedaha başarılı oldukları bildirilmiştir. Duygusal zekayı etkileyen faktörlerden biri de sosyal etkileşim ortamlarıdır.Ancak internet kullanımı problemli olduğunda zararlı olduğu bilinmektedir. Üniversite öğrencilerinde duygusalzekâ düzeyi ile internet kullanım düzeyini inceleyen çalışmalar mevcuttur. Bu çalışmada hemşirelik öğrencilerininproblemli internet kullanımı ile duygusal zeka arasındaki ilişkiyi belirlemek amaçlanmıştır. Yöntem: Butanımlayıcı araştırmaya bir vakıf üniversitesi’nde 2019-2020 yılında öğrenim görmekte olan tüm hemşireliköğrencileri(n=192) davet edilmiştir. Örnekleme onikisi erkek 157 kız olmak üzere 169 öğrenci katılmayı kabuletmiştir. Veri toplama araçları olarak Sosyo Demografik Soru Formu, Bilişssel Durum Ölçeği (İBDÖ) ve DuygusalZeka Ölçeği (DZÖ) kullanılmıştır.Veriler SPSS 14.0 formatında; Nonparametric Correlations, Mann-Whitney,Kruskal-Wallis Testleri kullanılarak istatiksel olarak hesaplanmıştır. İstatistiksel anlamlılık için p<0,05 değerikabul edilmiştir. Bulgular ve Tartışma: DZÖ’nün duyguların ifadesi alt boyutu için gelir durumu iyi olanlarınduygularını daha rahat ifade edebildiği (p< 0,018), duygulardan faydalanma alt boyutu içinse internet kullanmadanvakit geçirenlerin ve ders çalışırken internet kullanmayanların daha çok duygulardan faydalandığı anlamlı olarakbulunmuştur (p<0,003). İnterneti ders çalışırken ve günlük hayatta daha çok kullananların ise bilişsel ihtiyaçlarınınanlamlı derecede(p<0,008). yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıca İBDÖ’nün dikkat dağınıklığı alt boyutu için,dikkati dağınık olanların duygulardan daha çok faydalandığı (p<0,036) bulunmuştur. Yalnızlık alt boyutuna göreuyurken bile telefon kullananların kendini yalnız hissettiği ve duygularını ifade edebilmesine rağmen internetkullanımı nedeniyle yalnızlık çektiği (p<0,023) bulunmuştur DZÖ ve İBDÖ ortalama puanları benzeraraştırmalarla uyumlu sonuçlar bulunmuştur.(4,5,6,7) Sonuç ve öneriler: Öğrencilerin DZÖ total ortalama puanı127, İBDÖ total ortalama puanı 88 bulunmuştur. Hemşirelik öğrencilerinin mesleki olarak daha başarılı olmalarıve hastalara daha kaliteli bakım verebilmeleri için bilişsel yönünün arttırılması ve yalnızlık duygularınınazaltılması gerektiği düşünülerek internet kullanımının ders çalışma ortamında, uyurken ve günlük kullanımsüresinin azaltılması önerilmektedir.ANAHTAR KELİMELER: Hemşirelik Öğrencileri, Duygusal Zeka, İnternet, Bilişsel, Duygu
  • PublicationMetadata only
    OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU OLAN BİREYLERDE HEMŞİRELİK BAKIMI
    (2022-08-05) Çopur Ş.; Koçkesen B.; Geçgin T.; Taş K.; Kıyak Y.; Aştı T.; KIYAK, YASEMIN; AŞTI, TÜRKINAZ
    Özet: Otizm spektrum bozukluğu (OSB) tanım olarak çocukluk çağında belirti veren, ortaya çıkış nedeni tam olarak belli olmayan, nöro-gelişimsel bir hastalıktır1. OSB’nin etiyolojisi tam olarak açıklanamasa da son on yıla bakıldığında bu durumun genetik, çevresel, nöroanatomik, nörokimyasal ve nörofizyolojik birçok etkenden kaynaklı olabileceğine yönelik çalışmalar mevcuttur 1,2. OSB’nin bireyde tanı koyulabilmesi için Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından hazırlanan DSM-5 kriterleri kullanılmaktadır. DSM-5’e göre, otizm tanılamasında iki temel klinik özellik vardır. Bunlar toplumsal iletişim ve etkileşimde bozulma ile kısıtlı yineleyici davranışlardır. OSB’li bireyler; bilişsel, duyuşsal, davranışsal, iletişim ve sosyal etkileşim kurmada birçok sorun yaşamaktadır 1,2,3. OSB’li bireylerin tedavisinde ise bireye uygun bir eğitim planlanmasının yanı sıra çeşitli bilişsel ve davranışsal terapilerin uygulanması, hastalık sürecinin yönetilmesi bakımından önem taşımaktadır2,3. OSB erken çocuklukta görülen, kesin tedavisi olmayan bir bozukluk olmasına rağmen hastalığın erken dönemde saptanması birey için tedavideki başarı şansını arttırmaktadır. Son yıllarda OSB’nin tanısındaki artış, toplumda OSB’nin erken tanılama sürecinin başlatılmasında sağlık profesyonellerinin önemli rolü olduğunu göstermektedir2,3. Yaygın gelişimsel bozukluk olan OSB’nin erken çocukluk döneminde tanılanmasında ise hemşireler özellikle uygulayıcı, eğitici, rehberlik ve danışmanlık görevleri kapsamında anahtar bir role sahiptir3,4,5. Hemşireler bu rolleri doğrultusunda çocuk bakımında ve büyüme-gelişme izleminde yapacakları fiziki muayene ile OSB’nin erken tanılanmasında yardımcı olabilir, doğru iletişim tekniklerini kullanarak OSB’li bireyin bakımında etkin rol oynayabilir ve ebeveynlerin gelişimselbozukluklar konusunda bilgilendirilmesini sağlayarak, tedavi sürecinin daha etkin ve etkili yönetilmesine rehberlik edebilir4,5,6,7. Literatürde yapılan çalışmalar incelendiğinde; hemşirelerin OSB’li bireylerin tanılanmasında önemli bilgi birikimine sahip oldukları6 ve OSB hakkında eğitim alan hemşirelerin OSB’li bireylerin tanılanmasında bilgi düzeylerinin yüksek olduğu7 saptanmıştır. Sonuç olarak hemşireler, OSB’nin erken tanılanma ve müdahale süreçlerinde aracı ve önemli bir role sahiptir. Bu kapsamda hemşirelerin OSB’nin tespit edilmesinde gerekli bilgi, beceriye sahip olmaları, OSB’li bireyin büyüme-gelişiminde erken müdahalelerde bulunmaları, ebeveynleri desteklemeleri ve OSB’nin tedavi sürecinin yönetiminde diğer sağlık ekibi üyeleriyle iş birliği içerisinde olup çeşitli stratejiler geliştirmeleri gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Otizm spektrum bozukluğu, hemşirelik bakımı, erken tanı, tedavi.
  • PublicationMetadata only
    Hemşirelik Bölümü Üniversite Öğrencilerinin Flört Şiddetine Karşı Tutumu
    (2021-06-04) Meşedüzü M.; Şahin N.; Aşti T.; Şeker S.; Dursun Ş.; Tellioğlu H.; MEŞEDÜZÜ, MERVE; AŞTI, TÜRKINAZ
    Giriş ve Amaç: Flört ilişkilerinde yaşanan şiddet ileri zamanlarda bireyi ve toplum sağlığını etkileyebilmektedir.Gelecekte toplumun daha sağlıklı olması için flört dönemi şiddetinde farkındalık için çalışmaların artmasıgerektiği düşünülmektedir. Bu gerekçeden yola çıkılarak bu araştırma ile üniversite öğrencilerinde flört ilişkisindeşiddet durumunun belirlenmesi ve öğrencilerin bu konudaki tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem:Araştırma kesitsel ve tanımlayıcı bir çalışma olup veriler vakıf üniversitesi hemşirelik bölümü kadın öğrencilerine2020 yılı Ocak ayında uygulanmıştır. 193 kadın öğrenci evreninden katılmaya gönüllü 167 kadın öğrenciörneklemi oluşturmuştur. Araştırmada Sosyodemografik Özellikler Veri Formu, Flörtte Şiddete Yönelik TutumÖlçekleri (Psikolojik ve Fiziksel) kullanılmıştır. Veriler SPSS 22.0 formatında; nonparametric correlations, mann-whitney Test, Kruskal-Wallis Testleri kullanılarak istatiksel olarak hesaplanmıştır. İstatistiksel anlamlılık içinp<0,05 değeri kabul edilmiştir. Bulgular: Yaş ortalaması istatiksel olarak anlamlı değildir(p<0,05).Çalışmada gelirdurumunun flörtteki fiziksel şiddet ortalama puanının yüksek ve anlamlı olduğu ( p< 0,038) bulunmuştur, Anneve babanın çalışmamasının flört ilişkisinde psikolojik şiddet ortalama puanının yüksek ve anlamlı olduğu(p<0,030; p<0,026) bulunmuştur. Flört şiddetini daha önce duymamış olanların puanının (p<0.050) anlamlıolduğu, daha önce flört ettiği arkadaşları olmayanların fiziksel şiddet puanı, daha önce ilişkisinde flört şiddetiniduymayanların psikolojik şiddet puanı ve şiddet nedeniyle flört ilişkisi biten kişilerin psikolojik şiddet ortalamapuanının yüksek ve anlamlı olduğu bulunmuştur.( p<0,041,p<0,050; p<0,041) Sonuç ve Öneriler: Araştırmasonucunda flört şiddeti hakkında öğrencilerin bilgi eksikliği olduğu, buna bağlı olarak flört ilişkisinde psikolojikve fiziksel şiddeti normal olarak kabul ettiği bulunmuştur. Bu bağlamda öğrencilere ve gençlere yönelik olarakşiddet ve baş etme yolları hakkında farkındalık kazandırılması gerektiği veya bu konunun müfredata eklenmesigerektiği düşünülmektedir. Flört sırasında kişilerin tutumlarının şiddet içerip içermediği ile ilgili değerlendirmeleriyapabilmeleri için eğitilmeleri gerektiği düşünülmektedir.ANAHTAR KELİMELER: Anahtar Kelimeler: Flört şiddeti, Flörtte Şiddete Yönelik Tutum Ölçeği,hemşirelik, üniversite öğrencileri,
  • PublicationMetadata only
    Examination of nursing students individual values and perceptions of individualized care
    (2023-04-01) Özdemir Aydın G.; Demircan B.; Turan N.; Aştı T.; DEMİRCAN, BURCU; AŞTI, TÜRKINAZ
    Background/Aims: This study was conducted to determine the relationship between nursing students’ values and perceptions of individualized care (IC).Methods: This descriptive and correlational study consisted of all nursing students (n=205) studying at a foundation university in the 2021-2022 academic year, and 194 students selected by using the G* Power (3.1.9.2) program to determine the sample number were included in the study. Data were collected using a Student Information Form, the Portrait Values Questionnaire (PVQ), and the Individualized Care Scale-Nurse Version and analyzed on the SPSS 24 software package.Results: The mean age of the participants was 20.37±1.23, 91.8% were female and 28.3% were second-grade students. It was seen that the participants got a total score average of 4.97±0.43 from the PVQ, and the highest score from the sub-dimensions of universality, respectively. It was determined that the mean ICS-A total score was 4.33±0.74, and the decision-making scores of the patient were high (4.40±0.78). While a positive relationship was determined between the ICS-A sub- dimensions and the PVQ sub-dimensions, there was a statistically significant difference, especially in the mean scores of the PVQ and ICS-A sub-dimensions of the PVQ and ICS-A scales for girls compared to boys (p<0.05).Conclusion: It was found that participants got the highest scores on the universality sub-dimension of the PVQ. This value emphasizes equality and justice in the provision and maintenance of care. Fair and equitable distribution of resources to all individuals is the basic principle in individualized care. These results are important as they show that nursing students, the nurses of the future, can provide individualized nursing care.Keywords: Individual values, Individualized nursing care, Nursing student
  • PublicationMetadata only
    Turkish adaptation of the Multidimensional Emotional Empathy Scale: A validity and reliability study
    (2021-04-01) Turan N.; Durgun H.; Kaya H.; AŞTI T.; AŞTI, TÜRKINAZ
    Purpose This study examined the validity and reliability of the Turkish version of the Multidimensional Emotional Empathy Scale for multidimensional evaluations of empathy. Design and Methods The methodological study included 202 nursing students. Turkish translation was performed using a back-translation technique. In determining the time invariance, the scale was applied twice to 38 nursing students with a 2-week interval, and the test-retest method was used, and intraclass correlations were calculated. Construct validity was examined with confirmatory factor analysis (CFA). Findings The content validity index was 0.997, and the general internal consistency coefficient of the scale was a highly reliable 0.905. With the CFA, it was determined that the fit index values were at an acceptable level and the model was suitable with this state. Practice Implications The Turkish version is considered a valid and reliable tool.