Person:
ESEN, ASIM

Loading...
Profile Picture
Status
Organizational Units
Organizational Unit
Job Title
First Name
ASIM
Last Name
ESEN
Name
Email Address
Birth Date

Search Results

Now showing 1 - 3 of 3
  • PublicationMetadata only
    BERNARD SOULİER SENDROMLU ÇOCUKTA GENEL ANESTEZİ ALTINDA DİŞ TEDAVİSİ
    (2021-11-05T00:00:00Z) Esen, Asım; ESEN, ASIM
    Giriş Bernard Soulier sendromu ilk kez 1948’de bildirilmiş, nadir görülen (yaklaşık 1/1milyon) kalıtsal bir pıhtılaşma bozukluğudur. Bildirilmiş birkaç otozomal dominant geçiş dışında otozomal resesif geçişli, dev trombositler, trombosit sayısında düşüklük ve uzamış kanama zamanı ile karakterizedir. Ortalama teşhis yaşı 16’dır. Etkilenmiş bireyler, kanamanın aşırı olmasına ve spontan ekimozlara eğilimlidirler. Bu sunumda biz, genel anestezi altında diş tedavisi yapılacak 14 yaşında bir olguyu paylaşmak istedik.OlguTanısı 6 aylıkken geçirdiği spontan intrakraniyal kanama sonrasında konulmuş 14 yaşında ve 60 kg ağırlığında erkek hasta dört adet diş çekimi ve dört adet diş tedavisi için ameliyathaneye alındı. Bernard Soulier sendromuna ek olarak faktör 7 eksikliği, intrakraniyal kanama sonrasında aralıklı devam eden epileptik nöbetleri, hafif mental retardasyonu, iletişim kurmada güçlüğü, mitral valv prolapsusu, atriyal septal defekti ve sol pulmoner arterde darlığı mevcuttu. Preoperatif dönemde pediyatrik nöroloji ve kardiyoloji ile konsülte edilen hasta için ek hastalıkları nedeniyle yoğun bakım yatağı rezerve edildi. Kan testleri normal sınırlarda olduğu için preoperatif kan ya da kan ürünü replasmanına ihtiyaç duyulmayan hastaya ameliyathaneye inmeden yarım saat önce endokardit profilaksisi için 1 gr ampisilin intravenöz olarak uygulandı. Yine öneriler doğrultusunda 1 ünite aferez trombosit hazırlandı. Ayrıca pediyatrik nöroloji önerileri doğrultusunda antiepileptik ilaçları düzenlendi. İletişimi sınırlı ve inaktif olan hastaya premedikasyon uygulanmadı. Hastanın anestezisi ve postoperatif derlenme dönemi sorunsuz seyretti. Cerrahi işlem sırasında kanama eğilimi, beklendiği gibi, normal hastalara göre fazlaydı. Diş çekimi en sona bırakıldı. Çekim yapılan alanlara emilebilir hemostatik jelatin sünger konuldu. Bu alanlardaki kanama nedeniyle hemostatik süngerler 3-4 kez değiştirildi. Bu süreç esnasında baskı uygulayarak hemostaza yardımcı olmak için fındık boyutunda gaz kompres uygulandı ve kanama aralıklı olarak kontrol edildi. Derlenme ünitesinde 1 saat gözlendikten sonra sorun olmaması üzerine servise alındı. Ameliyatın ertesi günü pediyatrik nöroloji ve kardiyoloji tarafından tekrar değerlendirilen hasta taburcu edildi.Tartışma ve sonuçBernard Soulier sendromlu hastalarda klinik seyir farklı olabildiğinden, bu hastalar preoperatif dönemde ayrıntılı bir şekilde incelenmeli ve gerekli bölümlerle konsülte edilmelidir. Kanama eğilimi nedeniyle peroperatif yakın hemodinamik takip önemlidir. Ayrıca komorbiditelerin olması durumunda postoperatif dönemde yoğun bakım takibine ihtiyaç duyulabileceği akılda tutulmalıdır. Anahtar kelimeler: Bernard Soulier sendromu, Pıhtılaşma Bozukluğu, Trombosit sayısı
  • PublicationMetadata only
    Impact of the additive ketamine or fentanyl on quality ofsedation in endoscopic ultrasonography with propofol
    (2016-05-30T00:00:00Z) Uysal, Harun; DAŞKAYA, HAYRETTİN; YILMAZ İNAL, FERDA; ESEN, ASIM; KARAASLAN, KAZİM; DAŞKAYA, HAYRETTİN; UYSAL, HARUN; ESEN, ASIM; KARAASLAN, KAZıM
  • PublicationMetadata only
    Rat Hipotalamusunda Deksmedetomidinin İndüklediği Hipertermi Mekanizmasının Proteomiks Analizi İle Araştırılması
    (2021-11-01T00:00:00Z) Demir, Ümra Gökçe; Türkay, Meltem; Esen, Asım; Yılmaz, Sinan; Daşkaya, Hayrettin; DEMİR, ÜMRA GÖKÇE; ESEN, ASIM; YILMAZ, SİNAN; DAŞKAYA, HAYRETTİN
    Giriş / Amaç: Alfa 2 selektif adrenerjik reseptör agonisti deksmedetomidin yoğun bakımlarda kullanımına bağlı vücut sıcaklığı artışına sebep olabilmektedir.(1) Deksmedetomidine bağlı hipertermi bir dışlama tanısı olup yüksek maliyetli testler gerektirmektedir.(2-3) İlaca bağlı ateşin santral mekanizmasını ve tanıda olası biyobelirteçleri tanımlamak için hipotalamus hücrelerinde proteomiks ve biyoinformatik analiz ile değişen protein profilleri gösterilmek istenmiştir. Gereç ve Yöntem: Etik kurul onayı sonrası iki gruba ayrılan ratlara (n:5) 0,15 µg/gr deksmedetomidin ve kontrol grubuna aynı volümde serum fizyolojik intraperitoneal uygulandı. %70 karbondioksit inhalasyonu ve giyotinle sakrifiye edildi. Diseke edilen hipotalamus dokusu Filter-Aided Sample Preparation protokolü ile ayrıştırıldı. Sıvı Kromatografi-Kütle Spektrometresi ile yüksek çözünürlüklü proteomiks analizi yapıldı. PLGS Threshold Inspector biyoinformatik aracıyla protein tayini yapıldı, karşılaştırmalı analiz için Progenesis QIP yazılımı kullanıldı. Gen Seti Zenginleştirme Analizi ile insan ortologlarına çevirilen proteinler ve normalleştirilmiş zenginleştirme skorlarına (NES) göre ön plana çıkan yolaklar belirlendi. Bulgular: NES’e göre STIP 1 (Stress-induced-phosphoprotein 1) proteini ve temsil edildiği eksternal uyarlara hücresel cevap yolağı, MTCO2 (Sitokrom c oksidaz subunite 2) ve temsil edildiği biyolojik oksidasyon yolağı, PSMC6 (26S proteosome subunite) ve temsil edildiği proteozom yolağı up regülasyon göstermiştir. Oksidatif fosforilasyon yolağı ise down regülasyon göstermiştir. Tartışma / Sonuç: Sonuçlarımızda ön plana çıkan yolaklar ve anlamlı proteinler litaratürde hipertermi- hipotalamus üzerinde çalışılmış makalelerle karşılaştırıldı. Proteomiks analizi sonuçlarına göre deksmedetomidin kullanımına bağlı hipotamustaki anlamlı protein değişiklikleri, fizyolojik bir stres olan ateşin varlığını düşündürmektedir. Hipotalamusta santral ateşe dair bulgular elde etmiş olsak da hedef mekanizmaya dair sorular hala yanıt aramaktadır. Zamanla bu yöndeki çalışmaların artması ile literatürdeki bu belirsizliğin giderileceği kanaatindeyiz. Anahtar Kelimeler : Deksmedetomidin, Hipertermi, Hipotalamus, İlaç ateşi, Proteomiks