Publication:
Alt yirmi yaş dişlerinin proksimal kontak sıkılığına, ark boyutlarına ve alt keser çapraşıklığına etkisinin değerlendirilmesi / Influence of impacted mandibular third molar teeth onproximal contact tightness, mandibular archperimeters and lower anterior crowding

Loading...
Thumbnail Image
Date
2019
Authors
Authors
BİLSEL, Hakan
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Bezmialem Vakıf University
Research Projects
Organizational Units
Journal Issue

Metrics

Search on Google Scholar

Abstract
The lower incisors crowding, present in the early period of life more or less, is worsening with aging and this situation is considered as a common clinical problem. The etiological factors assumed to affect the late mandibular incisors crowding are stated in the literature as follow; skeletal morphology, growth pattern and late mandibular growth, soft tissue maturation, periodontal forces, anterior component of the occlusal forces, occlusal factors and presence of mandibular third molars. Many clinicians still consider that anterior crowding increases by the mesially directed force resulting from the third molar's eruption. The aim of this study was to investigate the effects of impacted mandibular third molar teeth on the proximal contact tightness on lower posterior segments, mandibular arch perimeters and lower anterior crowding. 60 volunteer dental school students were included in our study in accordance with the selection criteria. The participants were divided into three groups according to presence or absence of their third molar teeth: Bilateral agenesis of lower third molars (Group 1), bilateral impacted lower third molars (Group 2) and bilateral extraction of impacted lower third molars (Group 3). Initial records (T0) included lower study models, cephalometric and panoramic X-rays. Study casts and cephalometric X-rays were taken at 6th month follow up (T2). Interproximal force measurements were carried out at the beginning (T0) and at 6th month follow up (T2) for Groups 1 and 2. Additional interproximal force measurements were performed following the impacted third molar extractions for the Group 3. The data were analyzed by using SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 22.0. There are no significant intergroup differences for interproximal tightness force, arch length, intermolar dimension, inclination and position of incisors parameters at the beginning. However, in Group 3, initial inter-canine dimension and initial irregularity index were significantly less than the other groups. Initial inter-premolar dimension in Group 1 was wider than the others. The interproximal tightness force measurements recorded after extraction and those recorded at the 6th month follow up in Group 3 were found to be significantly lower compared to the initial measurements. There were no significant differences between the initial and 6th month follow up interproximal tightness measurements in Groups 1 and 2. The arch perimeters, irregularity index, inclination and position of incisors and mandibular length were found stable in all groups during the study. There are no significant differences on the position of the lower incisors and on the interproximal tightness forces according to the position of the lower third molars. The inclination of lower incisors is significantly higher on mesioangular and Class C lower third molars. The presence or absence of the lower third molars were found not affecting the initial mandibular arch perimeters, the inclination and position of the lower incisors. However, it was observed that the interproximal tightness values measured from posterior teeth were decreasing immediately after the extraction of the lower third molar teeth, then there was a statistically insignificant increase in these forces during the follow-up period.
{{abstract}}
Description
İlerleyen yaşla beraber, yaşamın erken evrelerinde olmayan ya da daha az miktarda olan alt keser çapraşıklığında görülen artış, alışagelmiş bir klinik tablodur. Literatürde, geç dönem alt keser çapraşıklığı oluşumuna etki ettiği düşünülen etiyolojik faktörler; iskeletsel morfoloji, büyüme şekli ve geç mandibular büyüme, yumuşak doku matürasyonu, periodontal kuvvetler, oklüzal kuvvetlerin anterior bileşkesi, oklüzal faktörler ve alt yirmi yaş dişlerin varlığı olarak belirtilmektedir. Özellikle alt gömülü yirmi yaş dişlerinin varlığı birçok hekim tarafından geç dönem alt keser çapraşıklığı oluşumunun en önemli etkeni olduğu düşünülmektedir. Çalışmamızın amacı alt yirmi yaş dişlerinin alt dental ark boyutlarına, posterior dişlerden ölçülen interproksimal temas sıkılık kuvvetine (İPK) ve alt keser çapraşıklığına olan etkilerini araştırmaktır. Çalışmaya dahil edilen bireyler, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinden seçilmiştir. Çalışmamızda seçim kriterlerine uygun bulunup, çalışmaya katılmaya gönüllü olan 60 öğrenciden elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Bireyler, alt yirmi yaş dişlerinin durumlarına göre üç gruba ayrılmıştır: Alt yirmi yaş dişleri eksik olan grup (Grup 1), alt yirmi yaş dişleri gömülü olan grup (Grup 2) ve alt yirmi yaş dişleri çekilen grup (Grup 3). Çalışmaya başlarken (T0) alt çeneden alçı modeller, sefalometrik ve panoramik radyografi kayıtları alınmıştır. Çalışma modelleri ve sefalometrik radyografi kayıtları 6. ayda (T2) tekrarlanmıştır. İnterproksimal kontak sıkılığı ölçümleri tüm gruplarda başlangıçta (T0) ve 6. ayda (T2), Grup 2'de ise ilaveten gömülü yirmi yaş dişlerin cerrahi çekimlerinden hemen sonra (T1) ölçülmüştür. Çalışmamıza ait verilerin analizinde SPSS 22.0 Windows versiyonu kullanılmıştır. P<0,05 anlamlı kabul edilmiştir. Gruplar arası başlangıç İPK değerleri, ark uzunluğu, intermolar mesafe, keser açıları ve pozisyonları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Fakat grup 3'te diğer gruplara göre başlangıç çapraşıklık miktarı ve interkanin mesafe istatistiksel olarak anlamlı miktarda düşüktür. Başlangıç interpremolar mesafe Grup 1'de diğer gruplara göre daha fazladır. Tüm gruplarda başlangıç ve 6. ay verileri değerlendirildiğinde, ark boyutları, çapraşıklık miktarı, keser açıları, keser pozisyonları ve mandibular uzunluk ölçümlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Çekim grubunda, alt yirmi yaş dişlerinin çekiminden hemen sonra (T1) ve 6. ay (T2) ölçümlerinde kaydedilen İPK değerleri, başlangıç değerlerine göre istatistiksel olarak anlamlı azalma göstermiştir. Grup 1 ve 2'de başlangıç ve 6. ay ölçümlerinde kaydedilen İPK değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur. Alt yirmi yaş dişlerinin konumlarına göre keser pozisyonlarında ve İPK kuvvetlerinde anlamlı fark bulunmamıştır. Keser açılarının molar konumlarına göre değerlendirmesinde mezioangüler ve Sınıf C olan konum sınıflamalarında alt keser açısı istatistiksel olarak daha yüksek bulunmuştur. Sonuç olarak alt yirmi yaş dişlerinin alt keser çapraşıklığıyla ve ark boyutlarıyla ilişkisi bulunmamıştır. Fakat alt gömülü yirmi yaş dişlerin çekiminden hemen sonra posterior dişlerden ölçülen İPK değerlerinin azaldığını, daha sonra bu kuvvetlerde istatistiksel olarak anlamlı olmayan artış olduğu görülmüştür.
Keywords
Azı dişi-üçüncü = Molar-third, Dental ark = Dental arch, Dişler = Teeth, Kesici dişler = Incisor, Maloklüzyon = Malocclusion, Ortodonti = Orthodontics, Diş Hekimliği = Dentistry, Ortodonti Anabilim Dalı
Citation
Page Views

7

File Downloads

6

Sustainable Development Goals