Tezler
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Tezler by Subject "Acil tıp = Emergency medicine"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Publication Restricted Acil serviste troponin yükselmesini tahmin etmede lökosit, trombosit sayıları ve nötrofil/lenfosit oranının yararı / The benefit of leukocyte and platelet counts and neutrophil/lymphocyte ratio for predicting elevated troponin levels in emergency department(Bezmialem Vakıf University, 2015) Uğurlu, Yusuf; SÖNMEZ, ErtanObjective: We aimed to find out whether the number of leukocyte, platelet and neutrophil / lymphocyte ratio of the patients, who were admitted to the emergency department with the complaints suggestive of acute coronary syndrome (ACS) and who requires troponin monitorization, at admission had positive predictive value in identifying the patients in whom troponin value becomes positive and who are considered as non-st-segment elevation myocardial infarction (NSTEMI). Materials And Methods: Three hundred twenty-eight patients who were admitted to the emergency department with chest pain and the complaints suggestive of ACS and whose electrocardiograms (EKG) did not reveal ST elevation were examined retrospectively. A total of 163 patients whose troponin values were elevated and who were diagnosed with NSTEMI were included as the study group while 165 patients in whom ACS was excluded according to the American Heart Association (AHA) 2014 Non-ST Elevation Acute Coronary Syndrome (NSTE-ACS) management guideline and who were discharged from the emergency department with the diagnosis of non-cardiac chest pain were included as the control group. The leukocyte count, platelet count, neutrophil / lymphocyte ratio and routine tests were compared among groups by the Statistical Package for Social Sciences (SPSS) for Windows 22.0 program. Results: When the patients of the study and control groups were compared in terms of cardiovascular risk factors, the parameters of age, gender distribution, family history, and history of coronary artery disease (CAD) did not show statistical difference between the two groups (p ˃ 0.05) whereas diabetes mellitus, hypertension, hyperlipidemia and smoking rates were found to be significantly higher in the study group compared to the control group (p = 0.006, p = 0.0.009, p = 0.011, p = 0.009). The leukocyte value and neutrophil / lymphocyte ratio were found to be significantly higher in the study group compared to the control group (p <0.001) while the platelet count was found to be significantly lower in the study group compared to the control group (p <0.001). In the Receiver operating curve (ROC) curve analyses, the cutoff value, sensitivity and specificity were determined to be 9.10 * 3 / uL, 74%, 70.8% for leukocyte, 235.10 * 3 / uL, 71.3%, 72% for platelet and 2.5, 84.8%, 71.9% for the neutrophil / lymphocyte ratio, respectively. Conclusion: Having leukocyte value over 9.10 * 3 / uL and neutrophil / lymphocyte ratio over 2.5 and having platelet value below 235.10 * 3 / uL in the initial blood samples of the patients, who were admitted to the emergency department with the complaints suggestive of ACS, predict the patients with troponin increase during monitorization. We suggest that these parameters may be used in conjunction with other cardiac parameters for the diagnosis of NSTEMI in the patients who are admitted to the emergency department with chest pain or the complaints suggestive of ACS and who require troponin monitorization. Keywords: Emergency Room, Acute Coronary Syndrome, Leukocyte, Neutrophil / Lymphocyte ratio, Platelet, TroponinPublication Open Access Acil Tıp Çalışanlarının (KBRN) Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer Kazalara Karşı İlgi, Bilgi ve Tutum Durumu Araştırması / Survey on emergency medicine workers' attention, notion and attitude against (CBRN) chemical, biologic, radiologic and nuclear accidents(2019) Dönmez, Mehmet Akif; Gülen, BediaToplumu etkileyen bütün travmatik olaylarda ilk başvuru noktası olan acil servislerin mevcut kaotik yapısına KBRN (kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer) kaynaklı bir olayda yeni ve karmaşık yüklerin gelmesi kaçınılmazdır. Tez çalışmamızda; kaza, afet, sabotaj ve terör kaynaklı muhtemel KBRN tehditlerine yönelik acil tıp çalışanlarının (acil tıp uzmanı, acil tıp asistanı, paramedik, acil tıp teknisyeni ve hemşireler) hazırlılık durumlarının ölçülmesi hedeflenmiştir. Acil servis çalışanlarının KBRN tehditleri ve kazalarına yönelik ilgi, bilgi ve tutumlarının yanısıra hastane ve acil servislerin fiziki donanımlarının ve acil servis-hastane, hastane-ilgili kurumlar (AFAD, Sağlık Bakanlığı, UMKE vb.) arası KBRN koordinasyonunun tesbiti; KBRN hazırlığında eksikliklerin giderilmesine ve yol haritasının ortaya konulmasına katkı sağlayacaktır. Üniversite, devlet ve özel hastanelerdeki acil tıp çalışanlarına yüzyüze ve elektronik ortamda ulaşılarak 23 sorudan oluşan bir anket formu uygulanmıştır. Sorulardan üçü demografik bilgilerle ilgili, yirmisi KBRN tehditlerine yönelik farkındalığı, acil servislerin mevcut KBRN hazırlık kapasitesini (dekontaminasyon, kişisel koruyucu ekipman, eğitim ve tatbikat durumu, kurum içi ve kurumlararası koordinasyon) ölçmeye yöneliktir. Çalışmamıza 436 acil tıp çalışanı katılmıştır. Katılımcıların % 42'si (n=183) acil tıp uzmanı , % 17.4'ü (n=76 ) acil tıp asistanı, % 8.3'ü (n=36) acil tıp teknisyeni, % 11.5'i (n=50) paramedik, % 20.9'u (n=91) hemşiredir. Acil tıp çalışanlarının % 46.6'sı (n=203) KBRN vakalarına yaklaşım konusunda kendisini geliştirmek istediğini , % 39'u (n=170) KBRN konusunun şu an öncelikleri arasında olmamakla birlikte konunun öneminin farkında olduklarını ifade etmişlerdir. Karşılaşılan KBRN vakalarında % 39,9 (n=174) oranlı kimyasal maddeleri, % 12,4 (n=54) oranıyla tehlikeli/patlayıcı maddeler izlemektedir. Ankete katılan acil tıp çalışanlarının % 61.8'i (n=268) KBRN konusunda klinisyenlere yönelik KBRN eğitimi almadığını belirtmiştir. Eğitim alanların %88.3'ü (n=145) teorik düzeyde temel tıbbi KBRN eğitimi almıştır. KBRN tatbikatıyla ilgili bilgisi olmayanlar ve yapılan tatbikata katılmayanların toplamı % 87.6 (n=382)'dir. Katılımcıların sadece % 12.4'ü (n=54) hastane içi veya acil servis bünyesinde KBRN tatbikatına iştirak etmiştir. Anketimizi cevaplayanların %13,4'ü (n=60) hastane içi KBRN hazırlığına yönelik koordine birimiyle aktif irtibatlı olduğunu ifade etmiştir. Acil servise gelecek bir KBRN vakasında görev çerçevesi belirlenmemiş kişi sayısı % 81 (n= 353), muhtemel bir KBRN olayında uygulanması gereken prosedürlere yönelik bilgisi bulunmayan çalışan sayısı ise % 77,3'lük (n=337) orana tekabül etmektedir. Şüpheli bir KBRN olayında kişisel koruyucu ekipman giyebilecek durumda olan (mevcudiyetini ve yerini bilen) acil tıp çalışanının % 33,7 (n=147) oranında olduğu görülmüştür. Hastanede/Acil serviste KBRN vakaları için tanı ve teşhis ekipmanlarının mevcut olduğunu ifade edenler % 13,5 (n=59) oranındadır. Kamu tarafından (AFAD, YÖK, Sağlık Bakanlığı) hastaneye/acil servise KBRN hizmet desteği (eğitim, eğitim materyali, tatbikat desteği vb. fon ) sağlandığını beyan eden acil servis klinik şefleri sayısı % 7,1 (n=8)'dir. KBRN Olay Yönetim Sistemi açısından il çapında hastanenin rolünün belirlenmiş olduğu ve ilgili KBRN hizmet yürütücüsü kurumlarla protokolün mevcut olduğunu ifade eden acil servis klinik şeflerinin oranı % 17,2 (n=20)'dir. KBRN kaza ve olayları, hazırlık gerektiren ve ciddiye alınması gereken tehditlerdir. KBRN hazırlığının öneminin bilincindeki acil tıp çalışanları eğitim ve tatbikatla desteklenmeli, acil servislere KBRN kapasitesine yönelik fon sağlanmalı, ekipman ve tesbit cihazlarıyla desteklenmeli, kurum içi ve kurumlararası KBRN koordinasyonun artırılmalıdır.Publication Open Access Türkiye’de 2015-2018 Yılları Arasında Gerçekleştirilen Bazı Kitlesel Toplanma Etkinliklerindeki Acil Sağlık Hizmetlerinin Değerlendirilmesi / Evaluation of emergency medical services performed in some mass gathering events in Turkey between the years 2015-2018(Bezmialem Vakıf University, 2019) Koçak, Hüseyin; Tuncay, İbrahimDünya Sağlık Örgütü'ne göre kitlesel toplanmalar toplumun acil durum planı ve müdahale kaynaklarının sınırlarının zorlandığı veya aştığı miktarda insanın önceden planlı ya da planlanmamış bir şekilde bir araya gelmesi olarak tanımlanmaktadır. KT'lerde acil sağlık hizmetleri afet tıbbının önemli çalışma alanlarından biridir. Araştırmanın amacı, Türkiye'de 2015-2018 yılları arasında gerçekleştirilen bazı kitlesel toplanmalardaki acil sağlık hizmetlerinde vakalarda görülen travma ön tanıları ile etkinlik türü ve sıcaklık değişkenleri arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Araştırma tanımlayıcı tipte epidemiyolojik bir çalışmadır. Araştırmanın evrenini 2015-2018 yılları arasında Türkiye'de gerçekleştirilen Çanakkale Kara Savaşlarını Anma Etkinlikleri (ÇKSAE), Zeytinli Rock Festivali (ZRF), İşitme Engelliler Yaz Olimpiyatları (DEAFOLIMPICS) ve Kış Avrupa Gençlik Olimpik Festivali (EYOF) organizasyonlarındaki 112 acil sağlık hizmetleri (ambulans) kayıtları oluşturmaktadır. Veriler Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Otomasyon Sisteminden alınmıştır. Araştırma kapsamında 474 acil sağlık hizmetleri vakası incelenmiştir. Araştırmada vakaların %49,5'i (n=235) DEAFOLIMPICS'de gerçekleşmiştir. Vakaların %57,6'sı (n=273) erkektir. Vakaların yaş ortalaması 30,3±16,5 (Min:0, Max:92)'dır. Yaş gruplarına göre vakaların %57,6'sı 18-34 yaş aralığındadır. Vakaların %22,6'sı (n=107) olimpiyat köyünde (yurtta) gerçekleşmiştir. En çok vaka 12:00-17:59 saat aralığında gerçekleşmiştir (%34,0, n=161). Vakaların %57,4'ü (n=272) medikal nedenle gerçekleşmiştir. Triaj kodlarına göre vakaların %57,7'si (n=153) yeşil kod, %32,3'ü (n=153) kırmızı kod, %15,8'i (n=75) sarı kodtur. Vaka sonuçlarına göre incelendiğinde %54,0'ı (n=256) hastaneye nakil, %20,7'si (n=98) yerinde müdahale, %14,1'i nakil reddi şeklindedir. Hasta ve yaralıların nakledildikleri hastanelerin %66,4'ü (n=176) üniversite veya eğitim araştırma hastanesidir. Vakaların sistolik kan basıncı ortalaması 118 mmhg (min:60, Max:220) diastolik kan basıncı ortalaması 73 mmhg (min:40 , max:120 ), ortalama nabız sayısı 86/dk (min:56, max:140), kan şekeri ölçüm ortalaması 118 mg/dl (min:54 , max:355)'dir. EKG ile görüntüleme işlemi ZRF'deki vakaların %15,0'ında (n=16), DEAFOLIMPICS'de vakaların %13,6'sında (n=32), EYOF'daki vakaların %13,3'ünde (n=8) ve ÇKSAE'deki vakaların %11,1'inde (n=8) gerçekleştirilmiştir. Vakalara konulan ön tanıların %36,3'ü (n=172) travma nedenli vakalar oluşturmaktadır. ÇKSAE'de Hasta Başvuru Hızı (PPR: Patient Presentation Rate) 1.3, Hasta Nakil Hızı (TTHR: Transportation To Hospital Rate) 0.7; DEAFOLIMPICS'de PPR 18.1, TTHR 13.3; EYOF'da PPR 7.5, TTHR 5.1; ZRF'de PPR 0.3, TTHR 0.2 olarak bulunmuştur. KT türüne göre travma vakaları incelendiğinde DEAFOLIMPICS'te meydana gelen travma vakaları ÇKSAE, ZRF ve EYOF'daki travma vakalarına göre istatistiksel açıdan anlamlı olarak fazladır (p<0,05). Sonuç olarak lojistik regresyon modellemesinde travma vakalarını geçirme durumu erkeklerin kadınlara göre 1.6 kat (p<0,05), EYOF etkinliğinde ÇKSAE etkinliğine katılanlara göre 9.5 kat daha fazla bulunmuştur (p<0,05).